Yorum: Çin, "Xinjiang sorunu"nun çarpıtılmasına kararlılıkla karşı çıkıyor

Ren Jie-CRI Haber Merkezi

ABD Temsilciler Meclisi'nde dün sözde "2019 Uygur İnsan Hakları Politikası" başlıklı yasa tasarısı onaylandı. ABD söz konusu girişimle, Çin'in Xinjiang Özerk Bölgesi'ndeki insan hakları durumu hakkında asılsız iddialarda bulunarak, Çin'in terör ve aşırıcılıkla mücadele çabalarını karaladı ve Çin hükümetinin Xinjiang'a yönelik idari politikalarına saldırdı. Uluslararası hukukun ve uluslararası ilişkilerin temel ilkelerine ciddi şekilde aykırı düşen ve Çin'in iç işlerine müdahale anlamına gelen söz konusu girişimden Çin büyük öfke duyuyor ve bu girişime kararlılıkla karşı çıkıyor.

Bazı ABD çevreler bir yıldan uzun süredir Xinjiang konusunda olay yaratmaya çalışıyor. Mike Pence ve Mike Pompeo gibi ABD'li siyasetçilerin Xinjiang işleri hakkında yaptıkları gerçeklik dışı açıklamalarla, bu kişilerin kibirli siyasi önyargıları açığa çıkmış ve insan hakları kisvesiyle Çin'in kalkınmasını önlemeyi amaçlayan siyasi amaçları ortaya koyulmuş oldu.

Xinjiang'la ilgili konular tamamen Çin'in iç işini ilgilendiren konulardır. Xinjiang'la ilgili sorunların insan hakları, etnik köken ve inançla hiçbir ilgisi yoktur. Bu sorunlar terörle ve bölücülükle mücadele sorunlarıdır. Xinjiang'da son yıllarda yürütülen terör ve aşırıcılıkla mücadele çalışmaları, terörizmi besleyen unsurların kökünü kazımayı ve bölgenin sosyo-ekonomik kalkınması için elverişli bir ortam yaratmayı amaçlıyor. Yani, Xinjiang'daki etnik gruplara mensup halkın yaşama ve kalkınma haklarını en iyi şekilde korumayı hedefliyor.

Xinjiang'da alınan terörle mücadele tedbirleri, belirli bir bölgeye, etnik gruba veya inanca yönelik değil. Terörle mücadele sayesinde bölgedeki etnik gruplara mensup vatandaşların temel hak ve çıkarlarının kısıtlanmasının da önüne geçiliyor. Bu tedbirler, Çin'in yasalarının yanı sıra uluslararası toplumun terör ve aşırıcılıkla mücadele konusundaki genel uygulamalarına da uyuyor.

Bu tedbirler sayesinde Xinjiang'da son 3 yıldır hiçbir şiddet ve terör olayı yaşanmadı. Bölgede etnik gruplara mensup 25 milyon vatandaşın da desteğini alan bu tedbirler ayrıca, terörle mücadeleye küresel çapta olumlu katkılar sağladı.

2018 sonundan bu yana çeşitli ülke ve bölgeden memurlar, uluslararası örgütlerden yetkililer, basın mensupları, dini grupların temsilcileri ile uzmanlar olmak üzere 70'ten fazla grup ve binden fazla kişi Xinjiang'ı ziyaret etti. Bölgeyi ziyaret eden kişiler Xinjiang yönetiminin terör ve aşırıcılıkla mücadelede edindiği deneyimleri ve Xinjiang'ın toplumsal gelişiminde kaydedilen ilerlemeleri takdirle değerlendiriyorlar.

Çin'de etnik azınlık grupların yoğun olarak yaşadığı bölgelerin ekonomik, toplumsal ve kültürel gelişimine örnek olan Xinjiang'da kazanılan bu başarılar, bazı ABD'li çevreler tarafından ortadan kaldırılamayacak.

Çin, ABD'ye derhal hatalarını düzeltip "2019 Uygur İnsan Hakları Politikası" başlıklı yasa tasarısının kanunlaşmasını engellemesi çağrısı yaptı. Çin, ABD'ye ikili ilişkilere daha büyük zarar gelmemesi için, Xinjiang meselesini kullanarak Çin'in iç işlerine müdahale etmeyi durdurma uyarısında da bulundu. Çin hükümeti ve halkının ulusal egemenliği, güvenliği ve kalkınma çıkarlarını koruma yönündeki kararlılığı değişmeyecek. Çin, durumun gelişimine göre gereken karşılığı verecektir.