Çin'den ABD'ye tepki: Xinjiang'ı kullanarak iç işlerimize karışma!

Çin Dışişleri Bakanlığı, ABD Temsilciler Meclisi'nde sözde "2019 Uygur İnsan Hakları Politikası" başlıklı yasa tasarısının onaylanmasına sert tepki gösterdi.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, bugün yaptığı açıklamada, ABD'nin söz konusu tasarıyla Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insan haklarını koruma çalışmalarını, terör ve aşırıcılıkla mücadele faaliyetlerini ve Çin hükümetinin Xinjiang'a yönelik idari politikalarını karalamaya çalıştığını belirtti.

Tasarının uluslararası hukuk ve uluslararası ilişkilerin temel kurallarını ihlal ettiğini vurgulayan sözcü, Çin'in söz konusu yasa tasarısı nedeniyle büyük öfke duyduğunu ve buna kararlılıkla karşı çıktığını ifade etti.

Sözcü, Xinjiang konusunun, insan hakları, milliyet ve dinle ilgisinin bulunmadığını, terör ve ayrılıkçılıkla mücadeleyle ilgili olduğunu söyledi.

Aşırıcılık ve terör faaliyetlerinin Xinjiang'a daha önce büyük zararlar verdiğini kaydeden Hua, "Xinjiang yerel yönetimi, yasalar doğrultusunda terörle mücadele etmenin yanı sıra, terörün kaynağını yok etmeye önem veriyor, bölgedeki ekonomik gelişmeleri hızlandırıyor ve bölgedeki millî dayanışma ile asayişi koruyor." ifadelerini kullandı.

Sözcü Hua, Xinjiang yerel yönetiminin söz konusu önlemleri neticesinde son üç yılda bölgede hiçbir terör eylemi görülmediğini, Xinjiang'daki 25 milyon vatandaşın desteğini kazanan bu önlemlerin küresel terörle mücadele çalışmalarına da katkı yaptığını ifade etti.

Uluslararası toplumun, Çin hükümetinin Xinjiang'a yönelik idari politikalarını genel olarak takdirle karşıladığını belirten sözcü, 2018 yılının sonundan bu yana, birçok ülkeden yetkililer, uluslararası teşkilatların görevlileri, basın mensupları, din adamları, uzmanlar ve akademisyenlerden oluşan 70'ten fazla heyetin Xinjiang'ı ziyaret ettiğini, ziyaretçilerin bölgedeki terör ve aşırıcılıkla mücadele çalışmalarını övgüyle değerlendirdiğini kaydetti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyi'nde mart ayında onaylanan bir kararda, Çin hükümetinin ülkedeki Müslümanların yaşamını iyileştirmek için harcadığı çabaların takdirle değerlendirildiğini hatırlattı. Sözcü, 50'den fazla ülkenin BM Cenevre Ofisi'ndeki temsilcisi tarafından BM İnsan Hakları Konseyi Başkanı'na ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne (OHCHR) sunulan ortak mektupta da Çin'de terörle mücadele çalışmalarında insan haklarının korunmasına gösterilen saygıya dikkat çekildiğini belirtti.

Çinli sözcü, ayrıca 60'ın üzerinde ülkenin, ekim ayında düzenlenen BM 74. Genel Kurul 3. Komitesi'nin toplantısı sırasında, Xinjiang'ın insan haklarını koruma çalışmalarında kaydettiği büyük ilerlemeyi övgüyle değerlendirdiğini ifade etti.

Hua, ABD'nin Xinjiang konusunda Çin'e yönelttiği mesnetsiz suçlamaların uluslararası toplumun iradesine de aykırı olduğunun altını çizdi.

Xinjiang ile ilgili işlerin Çin'in tamamen iç işi olduğunu, herhangi bir ülkenin bu konuya müdahale etmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan sözcü, söz konusu yasa tasarısının, Çin'in terörle mücadele çalışmalarını karalamaya çalışan ABD'nin bu konudaki çifte standardını daha fazla ifşa edeceği gibi, Çin halkının ABD'nin ikiyüzlülüğünü ve şeytani niyetlerini daha iyi anlamasını sağlayacağını dile getirdi.

Sözcü, Çin hükümetinin ve halkının egemenlik, güvenlik ve kalkınma hakkının korunması konularındaki kararlılığının hiçbir zaman değişmediğini, ABD'nin Xinjiang konusunu kullanarak Çin'in gelişmesini engellemeyi başaramayacağını kaydetti.

Hua Chunying, ABD'yi söz konusu yanlış girişiminden derhal dönmeye, tasarının yasalaşmasını önlemeye ve Çin'in iç işlerine müdahale etmeyi durdurmaya çağırdıklarını sözlerine ekledi.