Çin ve Hindistan Asya'da istikrarın kilit isimleri

Çin Halk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi'nin 11-12 Ekim'de Hindistan'ın Mamallapuram kıyı şehrinde resmi olmayan bir görüşme gerçekleştireceği bildirildi.

Mamallapuram, Palla Hanedanlığı'na ait Hindu heykellerinin ve taştan oyulmuş tapınakların olduğu UNESCO dünya miras alanıdır.

Modi hükümeti, etkileyici geçmişe sahip Mamallapuram'ı özellikle toplantı yer olarak seçti. Mamallapuram uygarlıklarının Hint kültürü ve dinleri üzerinde büyük etkiye sahipken, bu etkinin Çin'de dahil olmak üzere tüm Asya'yı kapsadığı aşikâr.

İNSANLIK İÇİN ORTAK GELECEK İNŞASI

İki ülke lideri de Asya medeniyeti yeniden canlandırarak, insanlık için ortak bir gelecek inşa etmek amacıyla görüşmeye büyük önem veriyor. Xi ve Modi geçen yıl nisan ayında Wuhan'da bir araya gelmişti. İkinci zirvenin ikili ilişkileri geliştirmek için ortaya koyulan çabaları güçlendireceğine inanılıyor.

Bu nedenle Çin, Hindistan'ın Cammu Keşmir bölgesindeki Çin egemenliğini ihlal etmesini göz ardı ederek görüşmeyi ertelemedi. Bu tutum, Çin Halk Cumhuriyeti'nin bölgesel ve sınır anlaşmazlıklarını askeri tehditler ve tek taraflı eylemler yerine müzakere yoluyla çözme yolunda hareket ettiğinin göstergesidir.

Hindistan için aynı olmayabilir. Modi ikinci kez seçilmesinin ardından, Hindistan'ın Çin ile olan diplomasisi daha saldırgan bir hale büründü. Yeni Delhi, bir yandan Hindistan'daki yükselen milliyetçi duygularla, diğer yandan Çin-ABD ticaret savaşı ve Çin-ABD jeopolitik rekabeti altında hareket ediyor.

HİNDİSTAN BASKIDAN KURTULMAK İSTİYOR

Hindistan, ABD'nin muazzam baskısı altında. Bu yüzden Çin ile ortak bir paydada buluşmaya çalışıyor. Hindistan bu fırsat ile diplomatik taleplerini yerine getirme ve Çin ile birlikte uluslararası ilişkilerini düzenleme yoluna gitmek istiyor.

Çin-ABD ticaret savaşı Hindistan'a ekonomik kalkınma için altın bir fırsat sunmadı. Hindistan Trump yönetiminin tarife baskısıyla karşı karşıya. Büyük belirsizlikler dünyayı sardıkça, Çin ve Hindistan Wuhan zirvesinin ruhunu ilerletmek ve Asya'da dünya barış ve refahına katkıda bulunmak için birlikte çalışmalıdır.

ORTAK ADIMLAR ATILMALI

İlk olarak, Asya-Pasifik bölgesinde jeopolitik rekabetle karşı karşıya kalan Çin ve Hindistan, her iki ülkenin daha da büyümesi için gerekli olan bölgesel barışı ve istikrarı koruma sorumluluğuna sahip.

İkincisi, bölgesel ekonomik iş birliğini engelleyen ticari korumacılık, küreselleşme karşıtı ve jeopolitik rekabet karşısında, Çin ve Hindistan ortak bir açık ekonomik yapı kurulmasını teşvik etmeli ve tasarlamalıdır. Kuşak ve Yol İnisiyatifi, Hindistan'ın Sagarmala Programı ile entegre hale getirilmeli.

Son olarak, etnik ve dini ihtilaflarla yer verilmemeli: Sınır anlaşmazlıkları müzakereler ile çözülmelidir. Çin ve Hindistan bu sorunları masada çözerek bölgesel barışa örnek teşkil etmelidir.

Kaynak: Global Times / Liu Zongyi