Yorum: Çin ve ABD, farklılıklara rağmen orta noktada buluşabilir

  2019-10-12 14:08:55  cri

Çin ile ABD arasında dün ve önceki gün Washington'da yapılan ticaret müzakerelerinde tarım, fikri mülkiyet haklarının korunması, döviz kuru, finansal hizmetler, ticari işbirliğinin genişletilmesi, teknoloji transferi ve ihtilafların çözümü gibi konularda somut ilerlemeler kaydedildi.

Taraflar, ayrıca müzakerelerin bir sonraki turu için gereken düzenlemeleri görüşmenin yanında, nihai bir anlaşmaya varılması için ortak çaba harcanması hususunda da mutabık kaldı.

Tüm bunlar, iki ülkenin aralarındaki anlaşmazlıklara somut ve rasyonel bir tutumla yaklaşarak, çözüm yolunda bir adım daha ilerlediğini gösterdi. Çin ile ABD arasındaki ticari ihtilafların tırmanmasının önlenmesi, hem iki halkın hem de uluslararası toplumun ortak beklentilerine uyuyor.

Geçtiğimiz yıl yaşanan gelişmeler, ek gümrük vergilerinin sorunları çözemediği gibi, iki tarafa ve uluslararası topluma daha çok zarar verdiğini ispat etti.

ABD Tedarik Yönetim Enstitüsü'nden edinilen verilere göre, eylül ayında ülkedeki Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) yüzde 47,8'e gerileyerek, Haziran 2009'dan bu yana görülen en düşük seviyeye ulaştı.

Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, 9 Ekim'de yaptığı açıklamada, ticaret savaşlarının küresel ekonominin büyümesine kötü etkiler getirdiğine işaret etti. Georgieva, bu durum devam ederse 2020 yılında küresel ekonominin yüzde 0,8'lik bir darbe alabileceği uyarısında bulundu.

Çin ile ABD arasındaki ticaret müzakerelerinin Washington'da dün tamamlanan son turunda, taraflar farklılıkları bir kenara bırakarak ortak noktalarda buluşmaya çalıştı. İki ülke, ticaret savaşının tırmanmaması için rasyonel önlemler aldı.

Stratejik ve uzun vadeli bir perspektifle Çin-ABD ilişkilerine bakan Beijing, gelişen ikili ilişkilerin karşılıklı yarar getireceğinin, zıtlaşmanın ise iki tarafa zarar vereceğinin farkında. Çin'in ABD ile ilişkileri ilerletecek birçok nedeni bulunuyorken, ikili ilişkileri kötüleştirmek için ise bir gerekçesi yok.

Çin, daima makul bir tutumla istişare ve işbirliği yollarını izleyerek sorunlara çözüm getirmeye hazır. Ancak Çin, önemli ilkesel hususlarda geri adım atmayacak.