Yorum: Çin'in A-hisselerine yatırım yeni uluslararası trend

  2019-09-23 19:37:13  cri

Xu Yanqing-CRI Haber Merkezi

S&P Dow Jones Endeksleri'nin (S&P DJI) Çin'in A sınıfı hisse senetlerini S&P Emerging BMI'ına resmen dahil etme kararı bugün yürürlüğe girdi. Bununla beraber, FTSE Russell, A-hissesi faktörünü yüzde 5'ten yüzde 15'e yükseltti. Bundan önce ise, MSCI da A-hisse faktörünü yüzde 10'dan yüzde 15'e çıkarmıştı. Böylece üç büyük uluslararası endeks şirketi Çin'in A-hisselerine zeytin dalı uzatmış oldu. Bu da Çin'in sermaye piyasası ile ekonomisinin çekici gücünün sürekli kuvvetlendiğini ve Çin'in A-hisselerine yatırım yapmanın uluslararası sermaye tarafından gün geçtikçe daha çok kabul gördüğünü gösteriyor.

Üç büyük uluslararası endeks şirketinin arkasında ise, küresel çapta yaklaşık 40 trilyon dolar değerinde finans varlıkları yöneten yatırımcılar bulunuyor. Söz konusu kuruluşların Çin'in A-hisselerine yaklaşımı, üç büyük uluslararası endeks şirketini pasif bir şekilde izleyen sermayelerin doğrudan A-hissesi satın almasını sağlayacak; ayrıca sermayeleri daha çok A-hissesine yönlendirecek.

Çin'in sermaye piyasasının uluslararası sermayelerin beğenisini kazanmasının başlıca nedeni, ABD ve Avrupa gibi gelişmiş ekonomilerin para politikalarının gevşemeye yöneldiği bir zeminde, dünyanın belli başlı ekonomileri arasında mevcut para politikasını sürdüren tek ülkenin Çin olması. RMB varlıkları, hala düşük ve istikrarlı bir şekilde değerleniyor. Şu anda Çin'in A-hisselerinin tarihin düşük seviyesinde değerleniyor. Shanghai kompozit endeksinin PE oranı (fiyat kazanç oranı), yaklaşık 13 kat seviyesinde. Ayrıca, Dow Jones gibi büyük küresel borsa endekslerinden daha düşük seviyede seyrediyor ve uluslararası yatırımcılar için son derece çekici bir güce sahip.

Aynı zamanda, Çin, sermaye piyasası reformunu sürekli derinleştiriyor. Bu, uluslararası sermayenin Çin'in sermaye piyasasına yönelik güveninin artmasını sağlıyor.

Günümüzde korumacılık ve tek taraflılık tehtidi giderek yükseliyor ve dünya ekonomisi de aşağı yönlü baskıyla karşı karşıya bulunuyor. Bu bağlamda, uluslararası sermayenin Çin'in A-hisseleri konusundaki iyimser tavrı, aslında Çin ekonomisine yönelik güveni yansıtıyor. Çin'in bu yılın ilk yarısında gerçekleştirdiği yüzde 6,3'lük büyüme, dünyanın önemli ekonomileri arasında öne çıkıyor. "Nitelikli büyüme", artık Çin ekonomisinin önemli bir sembolü haline geldi.

Dünyanın en büyük risk fonu Bridge Water'in kurucusu Rui Dalio'nun da söylediği gibi, "Çin, piyasasını uzun vadeli olarak yabancı yatırımcılara açıyor, şu an Çin'e yatırım için en uygun zaman.".

Şu an, Çin'in tahvillerinde ve borsalarında, yabancı sermayenin payı sadece yüzde 2 ila 3 arasında. Bu, yabancı sermayenin Çin'in sermaye piyasasına girmesi konusunda hâlâ fazla yer olduğu anlamına geliyor. Çin'in sürekli genişlettiği finansal açılma, yabancı yatırımcılara büyük fırsatlar getiriyor.

Shanghai Borsası ve Londra Borsası arasında kapsamlı bağlantı kurulmasından, Yabancı Kurumsal Yatırımcılar (QFII) ve RMB Nitelikli Yabancı Kurumsal Yatırımcılar (RQFII) kotalarının kaldırılmasına, sermaye piyasasının yüksek seviyede dışa açılmasını hızlandırmayı amaçlayan bir dizi tedbir alındı. Bu tür tedbirler sermaye piyasasının uluslararasılaşma seviyesini ve hizmet kapasitesini sürekli yükseltirken, uluslararası sermaye için de daha iyi bir gelişme ortamı oluşturacak.

Hiç şüphesiz ki, uluslararası sermayenin girişi, Çin sermaye piayasasının daha da gelişmesine katkıda bulunacak. Uzun vadeli sermaye oranı ile kurumsal yatırımcı oranının düşük olması, Çin'in sermaye piyasasının gelişimindeki iki zayıf notka. Yabancı sermayenin, özellikle uzun vadeli sermayenin girişi, Çin'in sermaye piyasasındaki istikrarı arttırırken, değer yatırımı düşüncesini de güçlendirecek. Yabancı yatırımcıların elinde bulundurduğu menkul kıymetlerin değeri, yılın ilk yarısında yaklaşık 50 milyar dolar arttı. Bu, sadece Çin pazarına daha fazla dinamik katmakla kalmıyor, aynı zamanda uluslararası sermayenin Çin ekonomisine güvenini de gösteriyor.

Küresel ekonomide büyük belirsizliklerin yaşandığı günümüzde, Çin'in sermaye piyasası, büyük bir çekicilikle Çin ekonomisinin esnekliğini, canlılığını ve potansiyelini göstermenin yanı sıra, küresel sermaye piyasası ile dünya ekonomisinin istikrara kavuşturulması için katkıda bulunuyor. Çin'e olabildiğince erken yatırım yapmak, artık uluslararası trendlerden biri oldu.