Yorum: ABD'nin ekonomik zorbalığı dünya ekonomisine risk getiriyor

  2019-08-07 21:14:53  cri

Ren Jie-CRI Haber Merkezi

ABD Hazine Bakanlığı kısa süre önce Çin'i "kur manipülatörü" olarak ilan etti.

ABD, Çin'in kendine güçlü şekilde sahip çıkması karşısında "kur kartını" oynayarak Çin üzerinde aşırı baskı kurmaya çalışıyor ve ekonomik zorbalık uyguluyor.

ABD'nin bu girişimi, küresel ekonominin daha riskli bir duruma sürüklenmesi yönündeki endişeleri artırıyor.

"Kur kartı" ABD'nin sıkça başvurduğu yöntem

Yakın tarihe bakıldığında, "kur kartı" rakibine darbe indirmek için ABD'nin sıkça başvurduğu bir yöntem olarak görülüyor. 1980'li yıllarda Japonya gittikçe üretim ve ticaret alanlarında büyük bir oyuncu olarak öne çıkarken, ABD bunu kendi ekonomik hegemonyasını tehdit eden bir unsur olarak gördü. Mali ve ticari açık hızla büyüyordu, ABD dengesizliği çözmek için doların değerini düşürme yoluna gitti. Eylül 1985'te, ABD'nin baskısı altında Japonya, Almanya, Fransa ve İngiltere "Plaza Anlaşması"na imza attı. Bu anlaşma sayesinde ABD doları önde gelen birçok para birimi karşısında derhal değer kaybetmiş ve Japon ekonomisini 20 yıl süren bir gerilmeye sokmuştur.

Kore Cumhuriyeti de 1980 ve 1990'lı yıllarda ABD'nin "kur manipülatörü" suçlamasından kaçamadı. ABD tarafından suçlanan ülkeler kur esnekliğini artırmak, sermaye yönetimini gevşetmek ve parasına değer kazandırmak zorunda kalıyordu. Bunun dışında, Almanya, İtalya, Japonya ve Singapur da ABD'nin "manipülatör adayı" oldu. Yani mutlak ekonomik hegemonyasını sürdürmek için ABD, "müttefikleri" dâhil hiçbir rakibinin öne geçmesine izin vermez.

Dünya Ticaret Örgütü üyeliği tanındıktan sonra, Çin para birimi RMB Amerikalı yetkililerin ağzında sürekli başvurdukları bir "bahane" olarak ortaya kondu. 2005 yılında ABD Kongresi'ne Çin'in döviz kurunu manipüle ettiğini iddia eden, Çin'e fark giderici vergi uygulaması tehdidinde bulunan ve RMB'nin değerini artıran "para yasası" ileri sürüldü. Fakat 1994 yılında RMB kurunda sistemli reform uygulanmasından itibaren RMB'nin pazar niteliği büyük ölçüde artıyor. IMF'nin son raporunda, mevcut RMB kurunun ülkenin genel durumuna uyduğu kaydedildi. Trump'ın yönetime gelmesinden bu yana, ABD Maliye Bakanlığı ABD Kongresi'ne sunduğu beş kur politika raporunda Çin'i hiçbir zaman "kur manipülatörü" olarak nitelemedi.

ABD iç siyaset gerekçesiyle Çin'i suçluyor

Son zamanlarda, ABD'nin tek taraflılık girişimi Çin ile yaşanan ticari sürtüşmeyi alevlendirirken, küresel finans piyasasını daha da çalkantılı hale getirdi. RMB, piyasadaki arz-talep dengesinin değişmesi nedeniyle belli oranda dalgalandı. Kısa süre önce RMB dolar karşısında 7'yi aştı. Piyasanın olağan tepkisini ABD fırsat olarak algıladı. Ekonomik sağduyu ve uluslararası kurumların yetkili değerlendirmeleri karşısında gerçekleri görmezden gelen ABD, Çin'e bir kez daha "kur manipülatörü" etiketini yapıştırdı. Çin üzerindeki baskıyı artırma amaçlı bu girişim tamamen ABD'nin iç siyaset ihtiyaçlarından kaynaklanıyor. Bu tavır sadece Çin'le ilişkileri engellemek kalmayacak, küresel finans piyasasına çalkantı getirecektir.

Aklıselim Amerikalılar da zaten aynı kanıda; ABD'nin eski maliye bakanlarından Lawrence Summers dün yazdığı açık mektupta ABD'nin Çin'i "kur manipülatörü" ilan etmesinin temelsiz olduğunu, bunun ABD'nin itibarını zedeleyeceğini ve ABD ekonomisine gerileme riski getireceğini kaydetti.

Çin rekabet amaçlı para değeri düşürme girişimde bulunmayacağını birçok kez açıkladı. Çin piyasa talebine dayalı, birçok para paketine göre değişen, yönetim altında dalgalı kur sistemini izlemeye devam edecek.

Çin'in döviz idaresi: ABD'nin iddiası kendi belirlediği standartlara bile aykırı

ABD'nin Çin'i "kur manipülatörü" olarak ilan etmesine Çin'in döviz idaresinden de tepki geldi.

Çin Döviz İdaresi Genel Müdürlüğü Sözcüsü Wang Chunying, bugün yaptığı açıklamada ABD'nin hiçbir somut standart belirlemeden 1998 yılındaki yasaya atıfta bulunmasının büyük bir ciddiyetsizlik olduğunu kaydetti. Wang Chunying, ABD Hazine Bakanlığı'nın "kur manipülatörü" nitelemesinin, sağduyu ve profesyonelliğe aykırı olduğunu vurguladı.

Wang Chunying, Çin finans piyasasının dışa açılmaya devam edeceğini ve ABD dahil olmak üzere küresel yatırımcıların RMB sermayesi satın almasını olumlu karşıladıklarını ifade etti.