Yorum: Tarım ticaretinin engellenmesinden ABD sorumlu

  2019-08-06 11:44:55  cri

Sheng Yuhong-CRI Haber Merkezi

ABD, kısa süre önce 300 milyar dolarlık Çin menşeli ürüne yüzde 10 ek tarife uygulanacağını açıkladı. İki ülke liderleri arasında Osaka görüşmesinde varılan fikir birliğine ciddi şekilde aykırı düşen bu girişime karşı olarak, Çin Devlet Konseyi Gümrük Tarifeleri Komisyonu, 3 Ağustos'tan sonra gerçekleştirilen ABD menşeli tarımsal ürün alımlarına geçici olarak ek vergi uygulanması ihtimalini dışlamama kararı aldı. Komisyonun açıklaması uyarınca, Çin'in ilgili işletmeleri ABD'den tarımsal ürün almayı geçici olarak durdurdu.

Bu adım, Çin'in ABD'nin tarife uygulamasına karşı aldığı en akılcı ve en haklı önlem.

Gel gelelim, Çin ile ABD arasında tarım alanında güçlü bir tamamlayıcılık var. Tarımsal ürün ticareti, iki tarafın da ortak çıkarlarına uygun. İki ülke liderlerinin Osaka görüşmesinden sonra Çin, yurt içi talep ve piyasa ilkelerine göre ABD menşeli tarımsal ürün alımında birçok adım attı. Osaka görüşmesinden Temmuz ayının sonuna kadar, 2 milyon 270 bin ton soya Çin'e gönderilmek üzere ABD'den yola çıktı. Çin şirketleri 19 Temmuz itibarıyla, ABD menşeli tarımsal ürünler hakkında fiyat almaya başladı. 2 Ağustos akşamına kadar 130 bin ton soya, 120 bin ton darı, 75 bin ton saman, 60 bin ton buğday, 40 bin ton domuz eti ve ilgili ürünler, 25 bin ton pamuk, 5 bin 700 ton süt ürünü, 4 bin 500 ton işlenmiş meyve ve 400 ton taze meyve alışverişi yapıldı. Çinli şirketler, söz konusu tarımsal ürünlere ek tarife uygulanmaması için Çin Devlet Konseyi Gümrük Tarifeleri Komisyonu'na başvuru yaptı.

Çin, Osaka'da varılan fikir birliğini somut adımlarla yerine getirerek, işbirliği konusunda büyük bir samimiyet gösterdi. Ancak tam ters şekilde adımlar atan ABD ise, Çin'e sürekli tarife yoluyla baskı yaptı. Bu gelişmeler de iki ülke arasındaki tarımsal ürün ticareti için gereken koşulları bozdu. Çin'in ABD menşeli tarımsal ürünlere karşı mecburen aldığı bu önlem, devlet prestiji ile ülkenin hak ve çıkarlarını savunmayı amaçlıyor.

Çin, dünyanın en büyük tarımsal ürün ithalatçı ülkesi; ABD ise en çok tarımsal ürün ihraç eden ülke konumunda. Tarımsal ürün ticareti, Çin ile ABD arasındaki ekonomik ve ticari ilişkide önemli yer tutuyor. Şimdi, her iki tarafa kazanç getiren bu ticaretin bir kez daha engellenmiş olmasının bütün sorumluluğunu ABD üstlenmeli.

Daha kötüsü, ABD'de bazı insanların hatalı hareketlerinden dolayı en büyük mağduriyeti ülkenin tarım sektörü ve çiftçileri yaşayacak. Los Angeles Times gazetesinde daha önce yer alan bir makalede, ticaret savaşının ABD'nin tarım ekonomisini felakete sürüklediğine işaret edilmişti. Verilere göre, ABD'nin bu seneki tarımsal gelirinin 69 milyar 400 milyon doları bulması bekleniyor. Bu rakam 2013 yılı ile kıyaslandığında yaklaşık yüzde 45'lik bir düşüş göze çarpıyor. ABD'nin yeni tur ek tarifesi şüphesiz ki ülkedeki tarım sektörünü daha kötü bir duruma düşürecek.

1 milyar 400 milyonluk nüfusa sahip Çin, dev bir piyasaya ve büyük bir alım gücüne sahip. Bu yılın ilk yarısında, Çin'in tarımsal ürün ithalat ve ihracat hacmi 108 milyar 650 milyon dolara ulaşarak, geçen yılın aynı dönemine göre yüze 1,4 yükseldi. Bunlar arasında ithalat hacmi 71 milyar 84 milyon dolarla yüzde 3,5'lik artış gerçekleştirdi. Çin'in tarımsal ürün ithalatının canlılığı, tüketim kalitesinin sürekli arttığını ve dışa daha da açılan Çin'in dünya ülkelerine daha büyük fırsatlar getireceğini gösteriyor. ABD menşeli tarımsal ürünler, fiyatının uygun ve kalitesinin yüksek olması halinde Çin piyasasında büyük kâr kazanma imkanına sahip.

ABD'de bazı insanlar çiftçilerin hak ve çıkarlarını gerçekten düşünürse ve Çin'le beraber aynı hedefe doğru ilerlerse, iki ülke arasındaki tarımsal işbirliği için gerekli koşullar yaratılabilir.