Yorum: Aşırı baskı sorunları çözmez

  2019-08-02 19:41:07  cri

Çin ile ABD arasındaki 12. tur ekonomi ve ticaret müzakereleri Shanghai'da sona erdi. Ardından ABD, 1 Eylül itibarıyla 300 milyar dolar değerindeki Çin menşeli ürünlere yüzde 10 oranında ek tarife uygulama tehdidinde bulundu.

ABD bu girişimiyle, iki ülkenin liderlerinin Osaka'daki buluşmalarında sağladığı görüş birliğini çiğniyor ve çözüm rayından ayrılıyor. Öte yandan ABD'nin bu eyleminden büyük hoşnutsuzluk duyduğunu ve buna kararlılıkla karşı çıktığını belirten Çin, devletin ve halkın temel çıkarlarını korumak için gerekli tedbirleri alacağını bildirdi.

Son bir yıldan fazla bir süredir devam eden ticari müzakere sürecine bakıldığında, ABD'nin bir yandan istişareyi sürdürmeye çalıştığı, diğer yandan da baskı uygulamaktan vazgeçmediği görülüyor. Ancak gerçekler, ABD'nin Çin'e boyun eğdiremeyeceğini gösteriyor. Trump, ek tarife kararını yürürlüğe koyarsa yalnızca iki ülke arasında zor kazanılan müzakere sonuçlarına zarar verecek değil, aynı zamanda sorunların ve çelişkilerin çözülmesine de bir katkı sağlamamış olacak.

12. tur müzakere, ticaret görüşmelerinin durmasından iki ay sonra yapıldı. İki ülkenin ticaret heyetleri bu turda ilk kez yüz yüze diyalog gerçekleştirdi. Shanghai'daki müzakerelerin ardından iki taraf da görüşmelerin yapıcı geçtiğini kabul etti. Dahası iki ülke, müzakerelerin bir sonraki turunun eylülde ABD'de yapılmasını onayladı. O güne kadar ticaret heyetlerinin yoğun temasları sürdürmesi kararlaştırıldı. Bu sonuçları elde etmek, aslında iki ülke için hiç de kolay değil. Uluslararası toplumun beklentisi ise Osaka'da varılan mutabakat doğrultusunda eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde diyaloğun sürdürülmesi yönünde.

Ancak ABD bir kez daha tarife sopasını kaldırdı, anlaşmazlıkların istişare yoluyla çözülmesi yolundan sapıldı. Sözünün her zaman arkasında duran Çin tarafı Osaka mutabakatına uyarken, ABD'nin Çin'i tarım ürünlerinin ithalatı konusunda ilerleme kaydetmemekle suçlaması büyük haksızlık. Çin'in ABD'den tarım ürünleri ithal etmesi yönünde 19 Temmuz'dan bu yana attığı adımlara bakılacak olursa, bazı Çinli şirketler ABD'li tedarikçilerden soya fasulyesi, pamuk, domuz eti, süpürge darısı gibi tarım ürünlerinin fiyatları hakkında bilgi aldı. İç piyasadaki talebe ve pazar ilkelerine göre 130 bin ton soya fasulyesi, 40 bin ton domuz eti ve domuz ürünleri ile 120 bin ton süpürge darısı dâhil bir dizi tarımsal ürünün ABD'den satın alımı tamamlandı. İlgili işletmeler ABD'den ithal edilen söz konusu tarım ürünlerine uygulanan gümrük tarifesinin kaldırılması için Çin'in ilgili makamlarına başvurmuş, bu konudaki değerlendirme çalışmaları da prosedüre uygun olarak yürütülmektedir. ABD, ilgili prosedürlerin zaman alabileceğini hesaba katmalı ve acele etmemelidir.

Son bir yılda yaşananlar, ticaret savaşının galibi olmadığını kanıtladı, bu bakımdan gümrük tarifesini artırmak ABD'nin endişelerini çözmeyecek, bilakis iki ülkenin ve dünyanın çıkarlarına zarar verecek.

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) mayıs ayında yayımladığı rapora göre, ABD'nin uyguladığı ek gümrük vergilerinin maliyetinin neredeyse tamamını Amerikan ithalatçılar ve tüketiciler yüklenmiş durumda. ABD Ticaret Odası ve Rhodium Grubu'nun mart ayında ortaklaşa yayımladığı bir rapor ise Çin-ABD ticaret sürtüşmesinin etkisiyle, ABD'nin gayri safi yurtiçi hasılasının 2019'da ve sonraki dört yıl içinde yıllık 64 milyar ila 91 milyar ABD Doları azalacağını gösteriyor. Bu miktar, ABD'nin toplam gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 0,3'ü ila 0,5'ini oluşturuyor.

Özetle, ABD'nin bir kez daha sözünü tutmayarak ek tarife tehdidinde bulunması, Çin ve Amerikan halkları ile dünya halkının çıkarlarına uygun değildir, üstelik küresel ekonomiye gerileme etkisi yaratacaktır. Bu nedenle ABD hatalarını derhal düzeltmeli, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde müzakereleri hızlandırıp sorunları çözme yoluna geri dönmelidir.