Hong Kong'da olanlar şunu ispatlıyor: İstikrar olmadan refah olmaz

  2019-08-02 10:28:54  cri

Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nin ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 0,6 büyüdü, bu rakam piyasanın beklediği yüzde 1,5'in çok altında kaldı.

Bölgenin memnun edici olmayan ekonomik endeksi ve istikrarsız durum, kamuoyunda Hong Kong'un "Asya'da yavaşlayan ekonomiler kampına" girebileceği endişesine yol açtı.

Asya kaplanı mı? Yavaşlayanlar kampı mı?

Hong Kong, 1960'lı yıllardan itibaren Singapur, Güney Kore ve Taiwan bölgesiyle birlikte emek yoğun imalat sektörüne odaklanarak kısa sürede ekonomik canlanmayı gerçekleştirdi ve Asya'nın en zengin bölgelerinden biri oldu. Adı geçen 4 ekonomi, "Asya'nın 4 kaplanı" olarak adlandırılıyordu. Ancak dünya ekonomisinde görülen aşağı yönlü eğilimin etkisi altında 4 ekonomide de belirgin yavaşlama meydana geldi ve bu kez "Asya'da yavaşlayan ekonomiler kampı" tabiri ortaya çıktı.

Özellikle Hong Kong'da son dönemdeki kaos ortamı, bölge ekonomisine gölge düşürdü. Birçok kredi derecelendirme kuruluşu ve yatırım bankası, mevcut kaosun bölge ekonomisi üzerindeki ektisinin 3. ve 4. çeyrek rakamlarına yansıyacağını ve 3. çeyrekte ekonomik durgunluğun süreceğini savunuyor.

Bu tablo karşısında Hong Kong sakinleri, istikrar olmadan ekonomik refahın nasıl gerçekleşeceği konusunda endişelerini ifade ediyor.

Haziran ayından itibaren Firari Suçlular Yönetmeliği ve Cezai İşlere Dair Karşılıklı Hukuk Yardımı Yönetmeliği'nde değişiklik yapılması gerekçesiyle Hong Kong bölgesinde büyük çaplı gösteriler meydana geldi, bu etkinliklerde bazı protestocular kasten şiddet olayları çıkararak kamu güvenliğini ciddi şekilde tehdit etti ve bölgenin uluslararası imajını zedeledi. Buna karşın Çin merkezi hükümeti, Hong Kong bölge yönetiminin kanunlar çerçevesinde aldığı önlemlere tam destek verdi. Başta İngiltere olmak üzere bazı batılı ülkelerin, Hong Kong'daki olayları manipüle etme girişimlerine uluslararası arenada en kararlı şekilde karşılık verildi. Çin Devlet Konseyi'ne bağlı Hong Kong ve Makao İşleri Ofisi bu hafta başı düzenlediği basın toplantısında, Çin hükümetinin tutumunu dünyaya açıkladı. Son olarak Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Siyasi Büro Üyesi ve Dışişleri Komisyonu Ofisi Başkanı Yang Jiechi, Hong Kong konusunun Çin'in iç işi olduğunu, hiçbir yabancı ülke, örgüt veya şahsın bu konuya müdahale etme hakkı olmadığını vurguladı. Yang, ABD ve diğer ülkelerin Hong Kong işlerine karışmama taahhütlerine sadık kalmalarını istedi.

Batılı ülkelerin asılsız yorumlarının bölgede gerginliği artırma amacı taşıdığı aşikar. Amerikalı bazı politikacılar, Hong Kong'da şiddet olaylarına imza atan grupların liderleriyle bir araya gelmekten ve onlara destek vermekten geri durmuyor.