Sınırlar arası aşk hikayesi

  2019-07-29 15:47:55  cri

Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde Hui etnik grubuna mensup köylü Wang Jinyuan, yerel yönetimin düzenlediği bir organizasyonla Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'in yakınındaki bir çiftliğe gidip çalışmaya başladı. 26 yaşındaki Wang 4 hektarlık bir alanda domates yetiştirme görevini üstlendi.

Yabancı bir ülkeye ilk kez gelen Wang için çektiği zorluklardan biri de dil sıkıntısı oldu. Wang bu zorluğu aşmak için çare düşünürken tam o sırada Orlia Braguimilovna adlı genç bir Rus kız karşısına çıktı.

Kırgızistan'da yaşayan bir Rus ailenin kızı olan Orlia, uzun boylu güzel biri. Kızın ailesi Wang'ın çalıştığı çiftliğin yakınında oturuyordu. Wang, Orlia ile ilk kez yağmurlu bir günde tanıştı. O gün aniden yağan yağmur herkesi Wang'ın çalıştığı tarlanın başındaki çadırın etrafında toplanmasına neden oldu. Kalabalığın arasında Orlia da vardı. Kız, Wang ile Rusça konuştu ama Wang kızın söylediğinin tek kelimesini bile anlayacak kadar Rusçaya hakim değildi.

Wang, o günden sonra her yürüyüşe çıktığında Orlia ile karşılaşıyor ve bir şekilde sohbet etmeye çalışıyordu. Sohbet sırasında kız Wang'a Rusça öğrenmesine yardımcı olmak istediğini söylediğinde Wang, çok memnun oldu. Böylece ikili boş zamanlarında çiftlik yakınındaki parka gidip Rusça çalışmaya başladı.

Bu yardımı severek yaptığını söyleyen Orlia, Wang'ın çok çalışkan biri olduğunu, Wang'ın dil sıkıntısı çektiğini öğrenince kendisinin gönüllü olarak bu konuda yardım eli uzatmak istediğini anlatıyor.

Wang'ın Rusça seviyesi Orlia'nın yardımı sayesinde hızla gelişti. Aralarındaki sohbet de gün geçtikçe daha arttı. Birbirlerine ülkeleri hakkında bilgi veren bu iki genç çok iyi arkadaş oldular. Orlia yavaş yavaş Wang'ın çalışkanlığından etkinlenmeye başladı.

Tatil günlerinde Wang'ın evine gelen Orlia, Wang'a yemek pişiriyor ve çamaşırlarını yıkıyordu. Orlia'nın yakın ilgisi, Wang'ı sanki kendi evindeymiş gibi hissetmesini sağladı. Böylece, iki gencin kalbinde sevgi ve aşk tohumları yeşermeye başladı.

Daha sonra Kırgızistan'daki çalışma süresi dolunca Wang, memleketine dönmek yerine Kazakistan'a gitmeyi tercih etti. Bu ayrılış, Wang ve Orlia için zor bir sınavdı. Telefon, bu iki gencin gönlünü serin tutan tek araç oldu. Aradan bir ay geçtikten sonra özleme dayanamayan Wang, Kırgızistan'a geri döndü. Birbirlerinden bir daha hiç ayrılamayacaklarını anlayan Wang ile Orlia, evlenmeye karar verdiler, birkaç ay sonra beraber Çin'e dönüp evlendiler.

Böylece Wang ile Orlia, mutlu bir yaşama kavuştular. Wang'ın annesi Su Lanying, çok iyi kalpli ve samimi gelininden son derece memnun kaldığını, dil sorunu nedeniyle zaman zaman el işaretiyle iletişim kurmalarına rağmen, Orlia'yı sanki öz kızı gibi sevdiğini anlattı.

Orlia, Çinli aile yaşamına daha iyi kaynaşabilmek için Çince kursuna gidiyor. Genç çift, yurtdışında tarım alanında edindiği bilgileri değerlendirmek ve daha başarılı olmak için canla başla çalışmaya devam ediyor.