Yorum: Çin ordusu, dünya barışının ebedi koruyucusu

  2019-07-25 10:54:12  cri

Çin hükümeti dün "Yeni Dönemde Çin'in Ulusal Savunması" başlıklı bir beyaz kitap yayımladı.

Çin Komünist Partisi (ÇKP) 18. Ulusal Kongresi'nden bu yana yayımlanan savunma alanındaki ilk kapsamlı beyaz kitap olma özelliğini taşıyan belge, Çin'in mevcut savunma politikasını, ordu yapılanmasını, savunma stratejileri ve ilkelerini kapsamlı ve net bir şekilde açıkladı.

Çin ordusunun dışa açıklığı, şeffaflığı ve özgüvenini gösteren beyaz kitapta, özellikle sonsuza kadar hegemonyadan uzak duracağı, genişlemeyeceği ve nüfuz alanı arayışında olmayacağı ilk kez açıklık getirildi. Belgede ayrıca Çin ordusunun yeni dönemde insanoğlunun kader ortaklığının oluşturulmasına hizmet edeceği ilk defa belirtilirken, bu hedefin ulusal savunma politikasındaki önemli bir yeniliği temsil ettiği ve çağın özelliklerini yansıttığı kaydedildi.

Çin'in savunma politikası öteden beri "öz savunma" temelinde belirlenmektedir. Bu, barış içinde bir arada yaşamanın 5 ilkesi düzlemindeki dış ilişkiler politikasına da uygundur. Son yıllarda Çin, savunma alanındaki küresel eğilime ayak uydurarak ulusal savunma ve ordu yapılanmasında reformu derinleştirmek için çabaları artırdı ve bu alanda dikkate değer başarılar kaydetti. Böylece Çin ordusu yepyeni çehresiyle dünya arenasına çıktı. Dün yayımlanan beyaz kitabın başlığında "yeni dönemde" ifadesinin kullanılmasının, son derece yerinde olduğunu söylemek mümkün.

Küresel stratejik düzen günümüzde derin bir değişim geçirirken Çin halen önemli stratejik fırsatlarla karşılaştığı bir dönemde bulunuyor. Ayrıca daha önce rastlamadığı, çok yönlü ve karmaşık güvenlik tehditleri ve meydan okumalarla karşı karşıya. Ancak, silahlar ve stratejilerinde ne kadar yenileme yaparsa yapsın, Çin öteden beri savunma odaklı askeri politika çizgisinden sapmayacaktır. Bu gayeyi, Çin'in barışçı kalkınma yolunda yürüme şeklindeki stratejik tercihi ve "farklı ancak uyumlu olma" ilkesine dayalı geleneksel kültürü belirlemiştir.

Söz konusu beyaz kitapta Çin'in yeni dönemde savunma alanındaki temel hedefinin ulusal egemenliği, güvenliği ve kalkınma çıkarlarını korumak olduğu, asla hegemonya peşinde koşulmayacağı, ordunun büyütülmeyeceği ve nüfuz alanı arayışında olunmayacağı vurgulandı. Beyaz kitapta ayrıca, Çin'in "ateş açan taraf olmama" ilkesinde ısrar edeceğine dikkat çekildi. Bütün bunlar, yeni dönemde Çin'in ulusal savunma politikasının niteliklerini yansıtıyor.

Daha da ötesi, beyaz kitapta insanoğlunun kader ortaklığı inşasına katkı yapmak, ilk kez yeni dönemde ulusal savunmanın küresel önemi olarak nitelendirildi. Böylece Çin ordusunun dünya barışı ve istikrarıyla mutlak ilişkisi ortaya koyulurken, Çin'in büyük devlet olarak sorumluluk alma cesareti gösterdiği anlatılıyor. Çin'in yeni dönemdeki savunma politikasının kapsamının, "halka hizmet" ilkesinden "dünya halklarına hizmet" ilkesine genişlediği, bunun Çin ordusunun öteden beri dünya barışının koruyucusu olduğunu gösterdiği belirtildi.

Beyaz kitapta Çin savunmasının şeffaflığına da dikkat çekildi. Çok sayıda grafik ve rakam kullanılarak, askeri harcamaların detayları beyan edilip, Çin'in savunma bütçesinin açık ve şeffaf, savunma harcamalarının da makul bir seviyede bulunduğu bildirildi. Diğer ülkelere kıyasla Çin'in savunma bütçesinin, GSYİH'ye ve kamu harcamalarına oranı bakımından ya da kişi başına düşen savunma harcaması kategorisinde düşük düzeylerde olduğunun altı çizildi. Belgedeki verilere göre, 2012-2017 yılları arasında savunma harcamalarının GSYİH'ye oranı yüzde 1,3 seviyesindeydi. Çin bu açıdan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri arasında en geride yer alıyor.

Çin'de kişi başına düşen savunma harcamasının 2017 yılında 750 yuanla, ABD'deki miktarın yüzde 5'ine ve Rusya'daki miktarın da yüzde 25'ine tekabül ettiği belirtilen beyaz kitapta, Çin'in aynı yıldaki savunma bütçesinin ABD'nin savunma bütçesinin dörtte birinden az olduğunun da altı çizildi.

Beyaz kitapta, Çin'in savunma harcamalarının, ulusal egemenlik, ülke güvenliği ve kalkınma çıkarlarını koruma gerekliliklerini yerine getirme amaçlı olduğu vurgulandı. Bazı kişilerin uydurduğu "Çin tehdidi" iddiası böylece püskürtüldü.