Yorum: Negatif listenin daraltılmasıyla Çin'de dışa açılmada yeni atılım gerçekleşti

  2019-07-01 16:35:11  cri

Çin hükümeti, dün 2019 yılı Yabancı Yatırımın Çin Piyasası'na Girişi'ne İlişkin Negatif Liste ve Yabancı Yatırımın Serbest Ticaret Bölgesi'ne Girişi'ne İlişkin Negatif Liste adlı iki belgeyi yayımladı. Bu iki belgeyle yabancı yatırımın Çin'de daha çok alanda faaliyet göstermesine izin verilecek.

İki belgenin yayımlanması ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in G20 Osaka Zirvesi'nde dışa açılmayı genişleteceklerini ilan etmesinin üzerinden sadece iki gün geçti. Bu, Çin'de dışa açılma boyutunun geniş çapta olduğunu ve dışa açılma taahhütlerinin hızla yerine getirildiğini gösteriyor.

Yeni yayımlanan söz konusu iki belge üç özelliğe sahip. Birincisi, negatif listelerin daha da daraltılması gerçekleşti. Yani, Negatif listelerde yer alan kategori sayısı, önceki versiyonlara göre daha da azaltıldı. Örneğin, Yabancı Yatırımın Serbest Ticaret Bölgesi'ne Girişi'ne İlişkin Negatif Liste'deki kategori sayısı, 45'ten 37'ye indirildi. İkinci olarak, Çin'de dışa açılmanın kapsadığı alan sayısı daha da çoğaltıldı. Örneğin, yeni yayımlanan negatif listeler, tarım, madencilik, imalatçılık, ulaştırma, telekomünikasyon, altyapı ve kültür gibi hizmet sektörlerinde genişletildi. Sonuncusu olarak, dışa açılmada pilot uygulama konusunda serbest ticaret bölgelerine daha fazla yetki verildi. Örneğin, bu bölgelerde su ürünlerini avlama ve matbaa sektörlerinde yabancı yatırımın piyasaya girişine ilişkin kısıtlamalar ortadan kaldırıldı. Çin böylece, dışa açılmayı sürekli genişletmekle, yabancı yatırımcılara güçlü güven vermeye devam etti. Çin aynı zamanda, küresel endüstri zincirindeki işbirliğine de yeni katkı sağladı.

Geçtiğimiz yıllarda Çin hükümeti, reformlarını derinleştirerek dışa açılma boyutunu sürekli olarak genişletmenin yanı sıra, yabancı yatırımı kısıtlayan negatif listeleri daraltıp Çin piyasasına giriş engellerini azaltmıştı. Örneğin, Shanghai serbest ticaret bölgesinin negatif listesindeki sınırlı alanlar 190'dan 37'ye düşürülmüştü. Politika sisteminin dışa açıklığına bir başka önemli örnek de, bu yılın mart ayında Çin'de Yabancı Yatırım Yasası'nın onaylanması oldu. Adı geçen yasayla yabancı yatırımcıların Çin genelindeki tüm yatırım, çıkar ve diğer meşru hakları belirtildi.

Çin'de yeni yürürlüğe giren negatif liste, yabancı yatırıma potansiyeli daha yüksek bir Çin piyasası sunuyor. Halihazırda Çin dış ticaretinin yarısını oluşturan yabancı işletmeler, bu ülkede yıllık geliri 20 milyon yuan tutarında olan işletmelerin elde ettiği karın yüzde 25'ini gerçekleştirdi. Öte yandan, yabancıların Çin'de sinemaya ve performans sanatlarına dair yatırımlarına yönelik engellerin kaldırılmasıyla 1,4 milyar nüfuslu ve 60 milyar yuanlık Çin gösteri sektörü daha cazip hale geldi.

2019 yılında, ticari sürtüşmenin ciddileşmesinden dolayı küresel sanayi, değer ve arz zincirleri zarar gördü. Dünyadaki en büyük ürün tedarikçisi ve ikinci büyük hizmet sektörüne sahip ülke olan Çin'in belirsiz uluslararası ticari ortamda istikrarlı bir rol üstlenmesi, küresel ekonomi için büyük önemi taşıyor.

Çin'deki Japonya Ticaret Odası tarafından kısa süre önce yayımlanan "Çin Ekonomisi ve Japon İşletmelere İlişkin 2019 Yılı Beyaz Kitabı"nda, Çin'deki Japon işletmelerin Çin pazarının açılma boyutunun daha genişletilmesini beklediğine işaret edildi.

Japon işletmelerin yanı sıra, başka birçok yabancı şirket, Çin pazarını kendi küresel gelişme stratejilerinin önemli bir parçası olarak nitelendirdi ve Çin'e yatırımı arttırdı. Örneğin, ABD'deki Tesla Şirketi Çin'in Shanghai kentinde ilk süper fabrikasını kurdu. British Telecom Şirketi, Çin'de işleme hakkına sahip olan ilk yabancı telekomünikasyon şirketi haline geldi. İsviçre merkezli bankacılık grubu (UBS), Çin'deki USB Hisse Senedi Anonim Şirketi'nin sahibi haline geldi. Almanya'daki Allianz Sigorta, Çin'de ilk kez yabancı sermayeli sigorta şirketi kuracak. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poors (S&P), Çin'de şube açacak. Daraltılan yeni negatif liste Çin'in dışa açılmasını daha da genişletmesinin yanı sıra yabancı sermayenin Çin'e girişi, Çin'le kalkınma fırsatlarını paylaşması, kazan-kazan ilkesinde karşılıklı yarar sağlanması için gerekli politik garantiyi verecek.

Gerçekler bizlere defalarca küresel değişim dalgaları ne kadar büyük olursa olsun Çin ekonomisinin denizinin daima geniş, düz ve berrak olduğunu kanıtladı. Küreselleşme yolunda Çin her zaman dayanabilir ve güvenilebilir bir limandır.