Yorum: Ticaret müzakeresi eşitlik ve karşılıklı saygıyla devam etmeli

  2019-06-29 19:54:58  cri

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping bugün G-20 Osaka Zirvesi sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. İki lider, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde ticaret müzakeresini yeniden başlatma kararı aldı. ABD Çin'den ithal edilen ürünlere ek gümrük vergisi uygulamayacak. Heyetler ilerleyen günlerde ayrıntıları ele alacak.

Çin ile ABD arasında ticaret müzakerelerinin yeniden başlatılması dünyaya olumlu bir mesaj verdi. İki halkın ve uluslararası toplumun beklentilerini karşılayan bu gelişme piyasalardaki gergin havayı da giderdi.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi ve ticaret devleri olan Çin ve ABD'nin ekonomik işbirliğinde fikir ayrılıkları yaşaması olağan bir durum. Önemli olan eşit diyalog yapılması, karşılıklı saygının elden bırakılmaması, ihtilafların kontrol edilmesi ve rutin işbirliğinin güçlendirilmesi. Geride bırakılan bir yıldan uzun sürede, Çin büyük sabır ve samimiyet göstererek ABD'nin ekonomik ve ticari taleplerine cevap veriyor, her iki tarafın kabul edebileceği bir anlaşma sağlanması için çaba gösteriyor. Oysa ABD'nin devamlı baskısı hem müzakerenin akamete uğramasını sağlar hem de dünya ekonomisini düşüş yönüne çeker. Dünya Bankası tarafından haziran ayında açıklanan "Küresel Ekonomik Bakış" raporuna göre, son iki yılda ekonomik büyüme hızı yüzde 2,6 ve yüzde 2,7 olarak belirlendi. Bu iki rakam ocak ayına göre 0,3 ve 0,1 puan düşürüldü. Dünya Büyük Girişimciler Araştırma Derneği tarafından açıklanan son verilere göre, haziran ayında ABD'de tüketici güven endeksi Eylül 2017'den itibaren en düşük seviyeye düşerek 121,5'i buldu.

Gerçekler orada: Tarife siyaseti hiçbir sorunu çözemez, daha da içinden çıkılmaz hale getirir. Eşit diyalogsa Çin ile ABD arasında ticari sorunu çözmenin tek yoludur. Çin ile ABD arasında ticaret müzakeresinin yeniden başlatılması, çözüm sürecinin yeniden doğru raya oturulması anlamına gelir. Fakat sorun çok karmaşık olduğu için etkin çözüm arayışında daha sıkı çaba gösterilmelidir.

Çin, ABD ile samimi müzakereye her zaman açık, ancak burada eşitlik ve saygı olmazsa olmaz. Dayatmacı bir tarzla müzakere edilmez, kimse müzakereden tek taraflı bir fayda bekleyemez. İki taraf birbirlerinin "kırmızı çizgilerinin", nelerden taviz verip nelerden veremeyeceğini farkında olmalıdır.

Son bir ayda ticari gerginliğin tırmanmasının ardından Çin'in bir dizi tedbir alması şunu açıkça gösteriyor:

Egemenlik ve haysiyete ilişkin sorunlar karşısında Çin kendi çekirdek çıkarlarını net ve kararlı biçimde korumaktadır.

Osaka görüşmesinde ABD tarafı Çin'den ithal edilen ürünlere ek vergi uygulamama taahhüdünde bulundu. Bu söz Çin-ABD ticaret müzakeresinin yeniden başlatılmasına uygun ortamı yaratı. Şimdi sıra ABD'nin adım atmasına geldi. Verilen sözler tutulmalı.

Çin ile ABD arasında resmi ilişkilerin kurulduğu 40 yıllık süre şunu gösteriyor ki, işbirliği iki tarafa fayda getirir, çatışma iki tarafa zarar verir. İşbirliği sürtüşmeden iyi, diyalog çatışmadan yararlıdır. Çin ile ABD arasında yaşanan fikir ayrılığı ancak diyalog ve müzakere yoluyla çözülebilecektir. Bu hem Çin'e, hem ABD'ye, hem de tüm dünyaya faydalı olacak. İki tarafın müzakere ekibi güçlükle elde edilen fırsatı değerlendirip somut adımlarla zirvenin ruhunu yerine getirmeli, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde somut sorunları ele almalı, karşılıklı güven artırılmalı.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping G-20 Osaka Zirvesi'nde dışa açılmanın hızlanması yönünde 5 tedbir açıkladı: Pazarın daha da açılması, ithalatın artırılması, işletme ve girişim ortamının devamlı düzeltilmesi, eşit uygulamaların yaygınlaştırılması, ticari ve ekonomik müzakerenin ilerletilmesi.

Bunlar Çin'in önceden planladığı tempo ve takvimle uygulanıyor. Yeniden açılacak müzakere ne sonuç verirse versin, Çin kendi yolunda kararlılıkla yürüyecek, kendi işini iyi yapmaya çalışacak. Reform ve dışa açılma ile kendini geliştirip büyümek, Çin'in bütün kriz ve meydan okumalarla mücadele etmesinin temelidir.

(Sheng Yuhong, CRI )