Yorum: Cumhuriyetçi Senatör Rubio'nun zorbalıkları dünyayı şaşırtıyor

Sheng Yuhong-CRI Haber Merkezi

En keskin Çin karşıtı Cumhuriyetçi senatörlerden Marco Rubio önceki gün, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nda değişiklik önerisinde bulundu. Söz konusu değişiklik önerisinde, Çinli teknoloji devi Huawei'nin ABD adli makamlarında, Amerikan şirketlerinden fikri mülkiyet hakkı telifi ve tazminatı talep etmesinin yasaklanması ileri sürülüyor.

Reuters tarafından dün yayınlanan bu gelişme, ABD dahil dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan birçok kişiyi şaşırttı. Fikri mülkiyet hakları konusunda hassas olduğunu iddia eden ABD'de, yasada değişiklik yapılarak, yabancı bir şirketin ülkede kendi meşru hakkını korumasının yasaklanması teklif edildi. Söz konusu yasa değişikliğinin onaylanması durumunda, ABD başka ülkelerin fikri mülkiyet haklarını gasp edebilecek. Yabancı şirketlerin, ABD'den fikri mülkiyet teliflerini alabilmesi gerekir, ancak ABD bu parayı ödemeyecek. Bu eylem zorbalıktan başka bir şey değil...

Rubio, en keskin Çin karşıtı Cumhuriyetçi senatörlerden biri olarak, açıklamalarında sık sık Çin'in ABD'nin fikri mülkiyetini çaldığını ve Huawei'nin de ABD'nin ulusal güvenliğine zarar verdiğini ifade ediyor. Huawei, kısa süre önce yasal mercilere yaptığı başvuruyla, ABD'deki mobil hizmet sağlayıcı Verizon'dan 230'dan fazla fikri mülkiyetle ilgili olarak 1 milyar dolar tutarında patent kullanım lisansı ücreti talep etti. Ancak Rubio yasa değişikliğiyle Huawei'nin meşru hakkını korumasını engellemek istiyor. Bu durum, Rubio'nun fikri mülkiyetin korunması konusunda çifte standart uyguladığının bir göstergesi.

Rubio'nun eylemleri sadece fikri mülkiyet bakımından Çin'i suçlamakla kalmıyor. Rubio, 2011 yılında senatör seçildikten sonra ABD Temsilciler Meclisi'nin Taiwan'a Seyahat Yasası'nı onaylamasını sağlamıştı ve ülkedeki kamu kuruluşlarının Çin'den donanım satın almasının yasaklanmasıyla ilgili bir önerge sunmuştu. Ayrıca, Çin'in Konfüçyüs Enstitüleri'nin ABD'deki üniversitelerden çıkarılmasını teklif etmişti ve Çin'deki insan haklarını eleştirmişti. Washington Post gazetesi Rubio'yu en keskin Çin karşıtlarından biri olarak tanımlıyor.

Çin karşıtı mücadelede sert bir tutum sergileyen Rubio, 2016 yılında ABD'deki Başkanlık seçimlerine katılmıştı, ancak Cumhuriyetçi Parti içindeki ilk seçimde elendi. Mağlubiyeti kabul etmeyen Rubio, ara sıra Çin karşıtı önergeler ileri sürerek, kendi etkisini artırmayı ve kendisini bir "vatansever" olarak sunmayı hedefliyor.

Rubio'nun söz konusu eylemleri vatanseverlik değil. Aksine, bu adımlar ABD'nin imajına zarar verecek. Rubio, kendi hevesinin uğruna bütün ABD vatadaşlarının çıkarlarını zedeleyecek.