Yorum: Jimmy Carter'e anlamlı ödül

  2019-06-13 19:55:34  cri

Guan Juanjuan, Sheng Yuhong-CRI Haber Merkezi

ABD merkezli "George H. W. Bush ABD-Çin İlişkileri Vakfı" dün, eski ABD Başkanı Jimmy Carter'e ikili ilişkilerin gelişimi konusunda yaptığı büyük katkılardan dolayı ilk "ABD-Çin İlişkileri Devlet Adamı Ödülü"nü verdi.

94 yaşında olan Carter'in Demokrat Partili bir ABD Başkanı olarak görevde bulunduğu dönemde, Çin ve ABD arasında resmen diplomatik ilişki kurulmuştu. Geçen yıl Kasım ayında, 94 yaşındayken vefat eden George H. W. Bush ise bir Cumhuriyetçi olarak, başkanlığa başlamadan önce 1974-1975 yılları arasında Çin'de yer alan İrtibat Bürosu'nun başkanlığını yapmıştı.

Çin ile ABD arasındaki ticari sürtüşmelerin tırmandığı ve ikili ilişkilerin gerginleştiği zeminde, bir Demokrat Partili başkanın Cumhuriyetçi bir başkanın adıyla verilen ödüle layık görülmesi büyük önem taşıyor. Bu durum da, Çin-ABD ilişkileri ve dostluğunun korunmasında çok sayıda Amerikan siyasi elitin sahip olduğu uzak görüşlülüğün, çok uzun zaman önce dar görüşlü parti çıkarlarını geride bıraktığını gösterdi. Çin-ABD ilişkilerinin aktif kurucularından biri Carter'in söz konusu ödüle layık görülmesi de Çin ve ABD'nin bağlarının koparılması gerektiği iddiasına verilen güçlü bir yanıt oldu.

Richard Nixon'un Çin'i ziyaret ederek "dünyayı değiştiren 7 gün"ü gerçekleştirmesi, Carter'in ABD ve Çin arasında ticari ilişki kurulmasına ilişkin "yeni ufuk" açma kararı alması ve George H. W. Bush'un başkanlık görevine başladıktan sonra Çin ziyaretini en hızlı şekilde gerçekleştiren ABD Başkanı olması... ABD çıkarlarını gerçek anlamda koruyan bu siyasetçiler, hep Çin'le ilişkileri geliştirmekten yana tavır sergilediler. Çünkü, yalnızca Çin'le işbirliği yapması durumunda ABD'nin çıkarlarının gerçek anlamda korunabileceğinin ve bölgesel ve küresel kalkınma ile istikrarın hızlandırılabileceğinin farkındaydılar.

Şu anki gerçeklere bakıldığında kıdemli Amerikan politikacıların stratejik vizyonlarının kanıtlandığını görmek mümkün... 1979'da Çin ile ABD arasında diplomatik ilişki kurulduğunda ikili ticaret hacmi, sadece 2,5 milyar dolardı ve 2018'de bu rakam 252 kat artarak 630 milyar doları aştı. Şu an ABD sermayeli şirketlerin Çin'deki yıllık satış geliri, 700 milyar dolara ulaştı ve kârları da 50 milyar doların üzerinde. Carter, yılın ilk günlerinde yaptığı bir açıklamada, Çin ile diplomatik ilişki kurmanın, görev süresi boyunca kaydettiği başarılar arasında dünya barışını ve anlayışını arttırma yönündeki en iyi karar olduğunu hatırlattı.

Carter kısa süre önce memleketi Georgia'da yaptığı bir konuşmada ise, ABD Başkanı'nın kendisini aradığını ve Çin'in ABD'yi geçtiği konusundaki endişelerini dile getirdiğini söyledi. Carter, ABD uzun yıllar savaşla meşgul olurken, Çin'in ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmek ve yaşam koşullarını iyileştirmek için çabaladığını söyledi. Carter ayrıca, süper gücün sadece en güçlü askeri kuvvete sahip olmasının yeterli olmadığını, ayrıca insanlar için daha iyi bir yaşam yaratma konusunda da lider olması gerektiğini vurguladı.

Büyük değişikliklerin yaşandığı günümüz dünyasında, Çin-ABD ilişkisinin geleceği ABD'deki çatlak seslerden etkilenmemeli. Carter'in de söylediği gibi: "ABD ve Çin, kültür, tarih, yönetim tarzı, çıkar ve gelişme seviyesi bakımlarından çok farklı. Fakat aynı zamanda karşılıklı saygı, barış, refah ve ilerlemenin peşinden gitmek gibi bizi birbirine bağlayan hedeflerin bizi bölen fikir ayrılıklarından çok daha önemli olduğuna inanıyorum."

H. W. George Bush da bir konuşmasında, "Dünyayla ilgili hayallerimden biri Çin ve ABD'nin, bu iki güçlü devin kapsamlı ortaklık ilişkisi ve dostluk kurarak, dünya halkına barış ve refah getirmek için çaba göstermeye devam edebilmesi." şeklinde konuşmuştu.

Söz konusu sağduyulu sesler, ABD toplumuna şöyle bir gerçeği gösterdi: Çin ile ABD arasındaki yoğun iletişim ve çıkarların kaynaşması, iki ülke arasındaki bağların koparılmasını imkansız hale getirdi. Hatta Çin'le işbirliği, ABD'nin ulusal çıkarları koruması açısından önemli bir hareket...