"Çin planı" dünyaya sürdürülebilir yeni kalkınma yolu sunuyor

  2019-06-08 16:29:08  cri

Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 7 Haziran'da St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'na (SPIEF) katıldı ve "Sürdürülebilir kalkınmada ısrar etmek, müreffeh dünyayı ortaklaşa yaratmak" başlıklı bir konuşma yaptı.

Xi Jinping konuşmasında sürdürülebilir kalkınmanın mevcut durumda küresel meselelerin çözümü için bir "altın anahtar" olduğunu kaydetti.

Xi Jinping, açık ve çeşitlendirilmiş bir dünya ekonomisinin oluşması, genel çıkara dayalı, hoşgörülü mutlu toplumun yaratılması ve insan ile doğanın uyum içinde bulunduğu güzel bir yuva kurulması olmak üzere üç öneride bulundu.

Xi'nin konuşması, dünyanın yeni bir sürdürülebilir kalkınma yoluna girmesi için bir "Çin planı" ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Xi Jinping, forum sırasında moderatörün sorularını da yanıtladı.

Eylül 2015'te Birleşmiş Milletler (BM) 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'nde 17 kalkınma hedefi belirlendi ve ekonomik büyüme, sosyal kalkınma ve çevre koruma görevleri üzerinden dünyaya sürdürülebilir kalkınma yol haritası çizildi.

4 yılda söz konusu gündemde ilerlemeler kaydedildi ancak dünya halen ciddi meydan okumaların eşiğinde bulunuyor.

Bir yandan yeni teknoloji devrimi ve endüstri reformu, ekonomi, toplum ve çevrenin eşgüdümlü kalkınması için büyük fırsatlar sunuyor. Çin'in ortaya koyduğu Kuşak ve Yol İnisiyatifi (BRI) BM sürdürülebilir kalkınma hedefiyle örtüşüyor. Diğer yandan tek taraflılık ve ticari korumacılık baş gösteriyor. Küreselleşmenin önündeki engeller artıyor.

Dünya, bir asırdır görülmemiş bir değişim ve dönüşüme tanıklık ediyor. Bu bağlamda, St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nun temasının "Sürdürülebilir kalkınma gündemi" olarak belirlenmesi büyük önem taşıyor.

Xi Jinping'in ileri sürdüğü Çin planı, uluslararası toplumun gelişme ve işbirliğini artırması için düşünce ve motivasyon sundu; ayrıca bir büyük devlet liderinin özgüvenini ve sorumluluğunu nasıl yerine getirdiğini gösterdi.

Somut olarak, Cumhurbaşkanı Xi ekonomik kalkınma bakımından hareket ederek çok boyutlu dışa açılma düşüncesini ortaya koydu. Bu, ticari gerilimin tırmandığı ve tarife engellerinin arttığı bir dönemde büyük önlem taşıyor.

Xi, Çin'in dışa açılma ve ekonominin küreselleşmesini sürekli ilerleterek çok taraflı ticaret sistemini korumak için kararlılığına ve özgüvenine vurgu yaptı. Xi, Çin'in dünya ülkeleriyle 5G teknolojisi dahil en son bilimsel araştırma sonuçlarını paylaşmaya hazır olduğunu belirtti. Dışa açılan bir Çin'in, dünyada ekonomik büyüme ve bilimsel gelişmeyi ilerleten bir güç olduğu bir kez daha doğrulandı.

Cumhurbaşkanı Xi'nin "genel çıkara dayalı kapsayıcılık" düşüncesi, toplumsal gelişmeye odaklanıyor. Günümüzde dünyada maddi ve teknolojik seviyeler oldukça yüksek olmasına rağmen, dünya ülkelerinde, gelişmekte olan ülkelerle gelişmiş ülkeler arasında dengesizlik ve yetersizlik hâlâ mevcuttur. "Ülkemizin önceliği" ve "kazanan hepsini alır" görüşünde bulunanlar, sonunda kendilerine ve başkalarına, hatta tüm insanlığın geleceğine zarar getirecekler.

Xi'nin "insan ve doğanın uyumlu bir arada bulunması" düşüncesi, Çin'in teşvik ettiği ekolojik medeniyet ruhunu yansıtıp meteoroloji ve ortam gibi sorunlara odaklandı. Paris Anlaşması, 2020 yılından sonra dünyada iklim değişikliğine müdahale için düzenlenmeler hazırladı. Ancak bazı batılı ülkelerin kendi menfaattarını gözeterek anlaşmadan çekilmesi veya anlaşmayı tam olarak yerine getirmemesi, insanlığın çevre sorunlarını ortaklaşa göğüsleme iradesine gölge düşürdü.

Sorumlu bir büyük ülke olan Çin, son yıllarda karbon boşaltımı, yeni enerjinin geliştirilmesi ve ağaçlandırma gibi konularda göz alıcı başarılar elde etti. ABD uydu izleme verilerine göre, 2000-2017 yılları arasında, dünyadaki yeşillendirilmiş toprağın yüzölçümü %5 oranında arttı. Çin'in bu artışa katkısı toplamın dört birine çıktı.

Cumhurbaşkanı Xi konuşmasında, "Yeşil dağlar, altın dağlarla birdir" sözüyle ifade ettiği kalkınma yaklaşımını yineledi, Çin'in mavi gök, yeşil su ve temiz toprak koruma savaşında zafer kazanmada, Paris Anlaşması dâhil uluslararası toplumun fikir birliğini yerine getirmede kararlı olduğunu belirtti. Bu, Çin'in sözünü tutma ve çevreye dost kalkınma kararlılığının göstergesi olarak yorumlandı.

Xi, St. Petersburg'da yaptığı konuşmada Çin'in çözüm planını ortaya koyarak, uluslararası toplumun Çin ve küresel sürdürülebilir kalkınmaya olan güvenini artırdı.

Rusya Devlet Başkanı Putin, eşitsiz uluslararası düzenin istikrarlı ve sürdürülebilir olamayacağını, uluslararası toplumun genel kabulü temelinde yeni düzenin ele alınması, bu süreçte BM'nin uluslararası işlerdeki çekirdek rolüne ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınma hakkına saygı gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.

Foruma katılan diğer ülkelerin liderleri, insanlığın karşı karşıya bulunduğu sorunlara karşı tek başına mücadelenin çözüm getiremeyeceğini, tüm ülkelerin birlikte çaba harcamaları gerektiğini savundu. Ayrıca, Çin'in çok taraflılığı, uluslararası kuralları ve serbest ticareti koruyan önemli bir güç haline geldiği konusunda hemfikir olunması dikkat çekti.

1,4 milyarlık nüfusa sahip olan Çin'in, ekonomi, toplum ve çevreyi sürdürülebilir şekilde geliştirmesi, BM'in sürdürülebilir kalkınma gündeminin hayata geçirilmesine büyük bir katkıdır. Çin, sürdürülebilir kalkınmanın küresel sorunları çözen "altın anahtar", tarafların çıkarlarının kesiştiği ve işbirliğinin başlayabileceği bir nokta olduğu görüşünde. Sürdürülebilir kalkınma, ters akımla karşı karşıya. Ancak bu akım küreselleşmeyi engelleyemeyecek.

Cumhurbaşkanı Xi'nin konuşmasında, Çin'in kendi kalkınmasını küreselleşme sürecinde gerçekleştireceği, kendi çalışmalarını iyi yapıp insanlığın sürdürülebilir kalkınma yolunun açılması için "Çin zekası" ve "Çin motivasyonu" sunacağı mesajı verildi.