Yorum: Çin-ABD ticari müzakerelerinin gerçek durumu

  2019-06-02 19:59:55  cri

Çin hükümeti, bugün "Çin-ABD Ekonomik ve Ticari Müzakerelerinde Çin'in Duruşu" başlıklı bir beyaz kitap yayınladı. Müzakerelerin, iki ülke arasındaki ticari sürtüşmenin yarattığı etkiler, ABD tarafının sözünden nasıl döndüğü, Çin'in ilkeli duruşu gibi açılardan ele alındığı beyaz kitap, uluslararası toplumun müzakerelerin gerçek durumunu tam ve objektif olarak anlamasına yardımcı oluyor.

Geçtiğimiz bir yıl içinde Çin ile ABD arasında yapılan 11 tur üst düzey ekonomik ve ticari müzakerede azımsanmayacak derecede ilerleme kaydedilmiştir. Ancak ABD tarafı tutumunu defalarca değiştirmiş ve ek tarifeleri birkaç kez yükseltmiştir. Washington, ayrıca müzakerelerin başarısızlığının da Çin'den kaynaklandığını iddia etmektedir. ABD bu iddialarıyla aslında daha fazla çıkar aramakta ve uluslararası toplumu aldatmaktadır.

Halkının çıkarlarını ve ekonomik kalkınmanın gücünü korumak için Çin, müzakerelerin her turunda rasyonel ve ölçülü davrandı. Ancak bu, ABD'nin Çin'e baskı yapıp haksız olarak "ilerlemesine" ve "çamur atmasına" Beijing'in izin verdiği anlamına gelmiyor. Beyaz kitabın yayınlanması, işte tüm dünya ülkelerine ticaret müzakereleri hakkındaki gerçekleri anlatmayı, Çin'in önemli konularda kesinlikle taviz vermeyeceğini göstermeyi ve aşırı baskı kullanmaya bağımlı olanların hayal dünyasından çıkmalarını sağlamayı amaçlıyor.

8 binden fazla kelimeden oluşan beyaz kitap, Çin ile ABD arasındaki ticari müzakereleriyle ilgili gerçekleri gözler önüne seriyor.

Öncelikle, müzakereler ciddi engellerle karşı karşıya bulunuyor. Bunun nedeni de ABD'nin üç kez sözünden dönmesi.

Beyaz kitapta ABD'nin sözünden döndüğü Mart 2018, Mayıs 2018 ve Mayıs 2019'a dönüldü. ABD hükümetinin makul olmayan yüksek fiyatlarda, ek gümrük vergilerini iptal etmemekte, anlaşmaya Çin'in egemenliğini sarsıcı taleplerini eklemeye çalışmakta ısrarcı olduğu kaydedildi. Dolayısıyla iki ülkenin farklılıklarını kapatırken oldukça yavaş ilerlediğinin altı çizildi. ABD'nin dürüst davranmaması, uluslararası topluma açıkça ticari müzakerelerin sekteye uğrama nedeninin Çin'in karşı önlemler almaktan vazgeçememesi olduğu mesajını verdi.

Diğer yandan, iki tarafa da zarar veren gümrük vergisi artışı, ABD'yi "yeniden büyük yapmadı."

ABD'ye göre, tarife artışı iki ülke arasındaki ticari açığı azaltacak ve ABD'nin ekonomik gelişmesini hızlandıracaktı. Lakin 2018 yılında ABD'nin Çin'e mal ticareti açığı önceki yıla göre yüzde 11,6 oranında arttı. Çin'e soya fasulyesi ihracatı yüzde 50, otomobil ihracatı ise yüzde 20 azaldı. ABD'deki kuruluşlar ve Uluslararası Para Fonu'ndan alınan bu veriler, gümrük vergisindeki artışın, Amerikan şirketlerinin imalat maliyetlerini ve ABD'deki fiyatları yükselttiği, ülkenin ekonomisini ve halkın yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini gösteriyor. Ayrıca gümrük vergisindeki artış ABD'nin Çin'e ihracatına engel koydu, küresel ekonominin yeniden canlanmasını olumsuz etkiledi ve ekonomik küreselleşmeye büyük tehdit oluşturdu. Bir başka ifadeyle ticaret savaşının ABD'yi yeniden büyük yapacağı teorisi tamamen yanlış.

Beyaz kitapta, Çin'in karşılıklı saygı, eşitlik, çifte kazanç, aynı hedef doğrultusunda emek verme ve samimiyet ilkeleri temelinde ABD'yle müzakereleri devam ettirdiği, söz konusu ilkelere bağlı kalmayı sürdüreceği vurgulandı. Beyaz kitapta, iki ülkenin ticari anlaşmaya ulaşmasının ön koşulunun, ABD'nin Çin'e yönelik ek vergileri tamamen kaldırması olduğu ifade edildi.

Çin'in ticaret savaşına yönelik tutumu hiç değişmedi ve değişmeyecek. Ticaret savaşının başlamasını istemiyoruz, ancak başladığı takdirde savaşmaktan çekinmeyeceğiz, gerektiğinde karşılık vereceğiz. Gelecekte durum nasıl değişirse değişsin, Çin kendi işlerini iyi yapacaktır. Çünkü "reform ve dışa açılma yoluyla gelişmek ve güçlenmek, ekonomik ve ticari sürtüşmelerle başa çıkmanın temel yoludur".