Yorum: Medeniyetler arasında üstün-hakir ayrımı yapılamaz

  2019-05-15 21:20:17  cri

Asya medeniyetleri arasında iletişim ve paylaşım temalı Asya Medeniyetler Diyaloğu Konferansı bugün Beijing'de başladı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, açılışta konuşma yaptı.

Xi Jinping, konuşmasında, insanlığın yalnızca renk ve dil farklılıklarına, medeniyetlerin de çeşitliliğe sahip olduğunu, ancak üstün-hakir veya nitelikli-niteliksiz gibi bir ayrım yapılamayacağını vurguladı.

"Kendi ırkının ve medeniyetinin üstün olduğunu zannetmek, diğer medeniyetleri değiştirmeye ve hatta onların yerine geçmeye çalışmak çok saçmadır ve felaket getirir!" Xi'nin bu görüşü dünya liderleri, uzmanları ve medya mensuplarının desteğini kazandı.

Son günlerde bazı Batılı siyasetçiler farklı medeniyetler arasında çatışma ve muharebeyi kışkırtıyor. Bu bağlamda, Asya Medeniyetler Diyaloğu Konferansı tam zamanında düzenleniyor.

Xi Jinping, konferansta Asya'daki farklı medeniyetler arasında ve Asya ile dünya medeniyetleri arasındaki ilişkilerin nasıl olması gerektiği, diğer uygarlıkların Asya ile kader ortaklığını nasıl kuracağı konularında önerilerde bulundu. Xi, insanlığın meydan okumaları göğüslemek için kültürel ve medeni güce ihtiyaç duyduğunu vurguladı.

Günümüzde dünya kutuplaşıyor, ekonomi küreselleşiyor; kültürlerin çeşitlendiği, bilgi toplumunun yükseldiği görülüyor. Ancak hegemonya ve ticari zorbalık da artıyor, insanlığın çeşitli kültürel ve medeni güçleri göz ardı ediliyor.

Dünya topraklarının üçte birinin yer aldığı Asya, küresel nüfusun üçte ikisini barındırıyor. 47 ülke ve binden fazla etnik gruba sahip olan Asya, küresel ekonominin de üçte birini teşkil ediyor.

Asya ülkelerinin halen üç beklentisi bulunuyor. Birincisi, korkudan uzak durmak. İkincisi huzur içinde yaşamak ve çalışmak. Üçüncüsü de genel güvenliğin sağlanması.

Asya'daki bazı ülkeler halen fakir ve geri kalmış vaziyette. Bu ülkeler kapılarını tamamen kapatmak istemiyor, aksine başka ülkelerle kaynaşmak istiyor. Ancak bu arzularını gerçekleştirmeleri hiç de kolay değil.

Asya ülkelerinin barışı ve huzurunun korunarak ortak refaha kavuşup kaynaşması için ekonomik ve teknolojik güçlerin yanı sıra kültürel güçlere de ihtiyaç duyulmaktadır.

"Her medeniyetin bir varoluş sebebi vardır"

Medeniyetler arasında karşılıklı saygı ve eşitliği savunan Xi Jinping, her medeniyetin bir varoluş sebebinin olduğunu vurguladı. Xi, "İnsanlık tek bir renk ve tek bir modelden ibaret olsaydı dünya çok basit ve sıkıcı olurdu." ifadesini kullandı. Bu ifade, birtakım Batılı siyasetçilerin Çin'in "medeniyetler çatışmasını" körüklediği iddialarına en kuvvetli cevaptır.

Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, verdiği bir röportajda, ülkesinin Çin'den korkmadığını, çünkü Çin'le yaklaşık 2 bin yıllık ilişkisi bulunduğunu, Çin'in Malezya'yı hiç işgal etmediğini ya da fethetmediğini dile getirdi.

Mahathir, bu sözlerini ülkesinin Çin'le uzun vadeli temaslarına, Çin medeniyetinin öteden beri sürdürdüğü samimi tavrına ve komşularıyla uyum içinde bir arada var olduğu gerçeğine dayanarak dile getirdiğine dikkat çekti.

"Farklı medeniyetlerin güzelliğini takdir eden gözler gerek"

"Her bir medeniyet, yaratıcılığın güzelliğini yansıtıyor. Aslında medeniyetler arasında çatışma olamaz, yalnızca farklı medeniyetlerin güzelliğini takdir eden gözlere ihtiyacımız var."

Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in konuşmasında kullandığı yukarıdaki ifadeler, Yunanistan Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos tarafından takdirle karşılandı. Gerçek medeniyetler arasında çatışmanın olmaması gerektiğini ve olmayacağını söyleyen Pavlopoulos, Xi Jinping tarafından ortaya koyulan küresel medeniyetler anlayışı, Kuşak ve Yol İnisiyatifi (BRI) ve insanlığın kader ortaklığını yaratma düşüncesine katıldığını belirtti. Pavlopoulos, bir ülke ve bir milletin dünya ve insanlığa yapabileceği katkıların yalnızca maddi olarak ölçülemeyeceğini, aynı zamanda ortaya koyduğu yaklaşımların da büyük önem taşıdığını dile getirdi.

"Karşılıklı saygı, eşitlik; başkasının güzelliğini takdir etmek ve güzellikleri paylaşmak; dışa açılma ve kapsayıcılık, birbirinden öğrenmek; çağa ayak uydurmak, yenilik yaparak ilerlemek." Bunlar, Xi Jinping'in Asya ve dünya medeniyetlerinin temas ve değişimi artırmalarıyla ilgili olarak ortaya koyduğu 4 maddelik öneridir. Xi, "Tüm canlı varlıklar gibi bir medeniyet de kendi içine kapanır ve yeniliklerden kaçarsa çöküşe uğrar." diye konuştu.

Ülkelerin temaslarının sıkılığı, halklar arasındaki bağlarla orantılıdır

Medeniyetler ilerlemek için iletişim kurmalı, birbirlerinden öğrenmelidirler. İnsan ise medeniyetler arası iletişimin en iyi taşıyıcısıdır. 2018 yılında Çin'in ana kesiminden yurt dışına seyahat eden turistlerin sayısı 160 milyonu geçti, aynı yıl Çin'in ağırladığı yabancı turist sayısı da 140 milyonu buldu. Giderek daha çok Çinli vatandaş farklı medeniyetleri tanıma fırsatına sahip olurken, aynı şekilde çok sayıda yabancı da Çin'deki ekonomik dinamizme tanıklık etti, ders kitaplarında anlatılandan farklı bir Çin gördü.

Ülkeler arasındaki temaslar halklar arasındaki bağların sıkılaşmasıyla doğru orantılıdır. 43 yaşındaki Amerikan seramik sanatçısı Ryan Labar, halkların birbirine bağlandığına tanıklık edenlerden biri. Labar, Çin'in porselen kenti olarak anılan Jingdezhen'da kendi atölyesini açtı, Çince anlamadığı halde porselenleri kullanarak yerel halkla iletişim kurdu.

"Çin dünyaya aittir!"

Xi Jinping, geçen yıl "Eşitlik, deneyimleri paylaşma, diyalog ve kapsayıcılığı ifade eden medeniyet yaklaşımının tesis edilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı. Xi, bu yıl da bu doğrultuda daha belirgin ve açık bir yol haritası çizdi. Buna göre Asya'nın kültürel miraslarını koruma, klasiklerin çeviri çalışmaları, film ve televizyon alanında işbirliği planları hayata geçirilecek. Gençler, halklar, yerel yönetimler ve medya kuruluşları arasındaki iletişim güçlendirilecek, düşünce kuruluşlarının işbirliği ağı oluşturulacak ve Asya'da turizmi geliştirme planı uygulanacak.

Xi Jinping "Asya medeniyetleri yalnız kendi canlılığını muhafaza etmekle kalmamalı, aynı zamanda diğer medeniyetlerin gelişmesi için de uygun koşulları yaratmalı ve dünya medeniyetlerini zenginleştirmelidir." diye konuştu. Xi'nin bu önerileri farklı ülkelerden gelen konuklar tarafından takdirle değerlendirildi. Çünkü Çin'in sadece Çin halkına değil Asya'ya ve dünyaya ait olduğu aşikârdır. Çin, daha açık bir tutumla dünyayı kucaklayacak ve kendi medeni başarısıyla dünyaya katkı yapacaktır.