Çin'de "Asya medeniyetler diyaloğu" konferansı

  2019-05-13 18:22:06  cri

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, 15 Mayıs'ta Çin'in başkenti Beijing'de düzenlenecek olan "Asya Medeniyetler Diyaloğu" konferansını ve Türkiye Çin ilişkilerini değerlendirdi.

Günay, Asya'dan 47 ülkenin, 200'den fazla temsilci ile katılacağı ve kendisinin de davetli olduğu "Asya Medeniyetler Diyaloğu" toplantısının bugünün dünyasının ihtiyacı olan bir konu olduğunu dile getirdi.

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, CRI TÜRK'te Kâmil Erdoğdu'nun hazırlayıp, sunduğu Manşet programına katıldı.

Dünyada yer yer medeniyetler ve dinler arası çatışmaların söz konusu olduğunu belirten Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Diyalog, uygarlığın ve uygarlık içinde gelişmenin en temel araçlarından biridir. Yunus Emre'nin 'Gelin Tanış Olalım, İşi Kolay Kılalım" sözündeki 'Tanış olmak' da diyalog anlamına gelmektedir. "Asya Medeniyetler Diyaloğu", çok büyük bir toplantı ve çok sayıda temsilci olacak. Bir taraftan sunumları takip ederken, diğer yandan da birbirimizi tanıyacağız. Önce Asya'ya ardından da dünya barışına katkısı olacak bir toplantı olmasını umut ve temenni ediyorum."

"ÇİN'DEN GELEN ZİYARETÇİLERİMİZ KÜLTÜRE ÖNEM VERİYOR"

Türkiye ile Çin'in, tarih boyunca büyük ilişkiler içinde olan ülkeler olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

"Önceki yüzyılların en büyük ticaret yolu olan İpek Yolu'nun iki ucundayız. Çin, dünya turizminin ilk iki sırasındaki ülkelerden biri, biz de ilk 10'a giren ülkelerden biriyiz. Hatta bir ara beşinci, altıncı sıraya kadar yükselmiştik. Son yıllarda ülkemizde Çin'den gelen çok fazla turist görmeye başladım ve bunun artmasını temenni ediyorum. Eski bir Kültür ve Turizm Bakanı olarak memnuniyetle altını çizmek istediğim bir konu da Çin'den gelen ziyaretçilerimizin kültüre çok önem verdiği, arkeolojik alanları, tarihi mekânları gezerek, toplum yaşamını daha derinden öğrenmeye çalışıyor olmaları. Bu çok önemli bir şey, sadece denize girmek için gelenler de bizim konuğumuz, başımızın tacıdır ama kültürümüzü, tarihimizi, coğrafyamızın derinliklerini öğrenmeye çalışanlar, her bakımdan çok daha önemlidir. Turizm alanında daha büyük ilişkiler kurabileceğimizi düşünüyorum. Geçmiş yıllarda karşılıklı olarak kültür yılları düzenledik. Türkiye'de "Çin Kültür Yılı", Çin'de de "Türk Kültür Yılı" çerçevesinde önemli sergiler gerçekleştirildi, mesela Topkapı Sarayı'na terracota askerler gelmişti, biz de Topkapı hazinesinden mavi-beyaz Çin vazolarının bir kısmını Çin'e götürmüştük. Buna benzer, birbirimizin tarih ve kültürünü daha yakından öğrenebileceğimiz karşılıklı sergiler düzenlenebilir. Ayrıca ekonomik ilişkilerimiz de çok önemli, Çin şu anda bir dünya devi haline geldi. Yakın geçmişte Çin'in bazı önemli kurumlarının ekonomi alanında Türkiye'de büyük yatırımlar yapmak üzere bazı girişimlerde bulunduklarını yakından biliyorum. Ne yazık ki o girişimler, o zaman beklenen sonuçları vermedi ama önümüzdeki yıllarda Çin'in Türkiye'de büyük yatırımlar yapmasını hayal ediyorum. Çin'in Avrupa'ya açılması açısından da Türkiye merkez nokta olabilir. Sanırım ülkemizin ve Çin'in üreticileri bu konuları kısa aralıklarla görüşüyor ve inanıyorum ki tarihi açıdan yakınımız olan bu ülkeyle daha yakın ilişkiler kuracağız."