Yorum: Taiwan'ı kullanarak Çin'i engellemeye kalkışmak çıkmaz bir yol

  2019-05-09 18:48:24  cri

ABD Temsilciler Meclisi, önceki gün 2019 Taiwan Güvence Yasası'nı ve Taiwan İlişkiler Yasası'na ve Taiwan'a taahhütlerin yinelendiği bir karar tasarısını onayladı.

ABD, böylece bir kez daha Taiwan sorununu kullanarak Çin'in iç işlerine kaba bir müdahalede bulundu ve Çin'in barışçı kalkınmasını kısıtlamaya çalışan son derece riskli bir siyasi girişime imza attı.

ABD'in attığı bu adım, Washington ile Beijing'in birçok alandaki işbirliğine zarar vereceği gibi, Taiwan Boğazı'nın iki yakasındaki barış ve istikrarı tehlikeye attı. Çin hükümeti, bu adımı sert bir dille kınayarak, ABD nezdinde de resmî girişimde bulundu.

Eski ABD Başkanı Jimmy Carter, Çin-ABD diplomatik ilişkilerinin kuruluşunun 40'ıncı yıldönümü nedeniyle Washington Post gazetesi için kaleme aldığı makalede, ikili ilişkilerin hassas bir döneme girdiği uyarısında bulunmuştu.

Carter, makalesinde iki ülkenin yanlış değerlendirme ve hesaplarda bulunması, taraflarca kabul görmüş genel kurallara aykırı davranması hâlinde "dünya çapında felaket" niteliğinde sonuçların ortaya çıkabileceğini vurguamıştı.

Carter'in dikkat çektiği açılardan bakıldığında, ABD Kongresi'nin bazı üyelerinin, Çin'i engellemek için Taiwan meselesini kullanmanın çıkmaz bir yol olduğunu iyice kavramaları gerekiyor.

Öncelikle, ABD'li siyasetçilerin riskli ve kötü niyetli girişimleri, iki dev güç arasındaki ilişkilerin gelişme zemininin altını oyuyor. Dünya üzerinde tek Çin bulunduğu ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin Çin'i temsil eden tek meşru yönetim olduğu, dünyada genel kabul gören bir gerçek. Bu, Çin ile ABD arasındaki üç ortak bildiride de teyit edilmiş durumda.

Buna rağmen, ABD Temsilciler Meclisi, "Taiwan Güvence Yasası"nı onaylamak gibi bir adım attı. ABD'nin Taiwan ile sadece bir egemen devletle olabilecek şekilde askerî işbirliğini geliştirme çabası, "Tek Çin" ilkesine tamamen aykırılık teşkil etmenin yanında, Washington'un uluslararası hukukun temel kurallarını ve uluslararası yükümlülüklerini ihlal ettiği anlamına geliyor. Bu temelin kaybedilmesi, Çin-ABD ilişkilerinin gelişmesini son derece olumsuz yönde etkiliyor.

İkinci olarak, ABD'li siyasetçiler, "Taiwan kartı"nı ortaya koyarak Çin'in temel tutumunu ve kırmızı çizgilerini test etmeye çalışıyor. Ancak söz konusu siyasetçilerin bu hileye başvururken yanıldıkları nokta, Taiwan meselesinin hiçbir zaman iki ülke ilişkilerinde bir pazarlık kozu olamayacağı... Çünkü Taiwan meselesi, Çin'in iç işi olduğu gibi, Çin'in ulusal temel çıkarları, ulusal onuru ve 1,4 milyar Çinlinin duygularıyla sıkı sıkıya bağlantılı. Hiçbir dış güç bu konuya karışamaz ve bunu pazarlık konusu edemez. Bu nedenle ABD'li siyasetçiler şunu iyi anlamalı: Taiwan sorununu kullanarak Çin'in kırmızı çizgilerini test etmenin hiçbir faydası yok...

Üçüncü olarak da söz konusu girişim, Taiwan Boğazı'nın iki yakası arasındaki barış ve istikrarı tehlikeye sokuyor.

Taiwan Adası'nda iktidarda bulunan ve "Taiwan'ın bağımsızlığı" yönünde girişimlerde bulunan Demokratik İlerici Parti geçen yıl yerel seçimlerde büyük bir hezimete uğradı. Dahası, bu parti gelecek yıl Taiwan liderinin belirlenmesi için yapılacak seçimlerde de bir umut vadetmiyor.

ABD'nin bu hassas dönemde Taiwan kartını ortaya koyması, "Taiwan'ın bağımsızlığı"nı savunan güçlere de moral vermeyi amaçlıyor. Ancak, Taiwan konusunun uygun şekilde ele alınmaması bölgesel çatışmalara yol açabilir ve dünyayı yeni bir kaosa sürükleyebilir.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, birçok vesileyle yaptığı açıklamalarda, Çin'in daima büyük devletler arası koordinasyon ve işbirliğinin sürdürülmesi ilkelerine bağlı olduğunu, büyük devletlerin çatışmalardan kaçınmaları ve karşılıklı saygı göstermeleri gerektiğini vurguladı.

Dünya üzerindeki en önemli ikili ilişkilerden biri olarak sayılan Çin-ABD ilişkileri, Xi Jinping'in işaret ettiği çizgiler takip edilerek yürütülürse parlak bir gelecek mümkün görünüyor. Aksi takdirde ise tehlike ve felaketlerle karşılaşmak kaçınılmaz olacak. ABD'li siyasetçiler, Çin'in Taiwan sorunundaki kararlılığını hafife almamalı.