Urumçi ve Gobi Çölü'nün ev sahibi Xinjiang'ın bilinmeyenleri

  2019-03-14 10:50:42  cri

Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, Çin'in kuzeybatısında yer alıyor. Toplam yüzölçümü Türkiye'nin bir buçuk katına yakın olan Xinjiang, Çin'in en büyük eyaleti. Nüfusu 24 milyonu aşan ve merkez kenti Urumçi olan Xinjiang, "şarkı ve dans memleketi", "meyve diyarı", "altın ve yeşim taşlarının memleketi" olarak da biliniyor…

Xinjiang'ın sahip olduğu son derece zengin turistik kaynaklar, doğal güzellikler ve kültürel varlıklar olarak ikiye ayrılabilir. Hem rakımı 8600 metreyi aşan dünyanın ikinci en yüksek tepesi Çogri Tepesi'ne, hem de deniz seviyesinin 154 metre altında olan Çin'in en alçak yeri Aydın Gölü'ne ev sahipliği yapan Xinjiang'da, akarsular, bozkırlar, Gobi Çölü ve çöller ile ilkel hallerini bugüne kadar koruyan hayvan ve bitki türleri bulunmakta.

Uzun bir süre Doğu ile Batı arasındaki önemli bir ulaşım koridoru olan tarihi İpek Yolu'nun önemli bir bölümünün geçmesi nedeniyle Xinjiang'da sayısız sit alanları bulunmakta. Dünyaca bilinen antik Loulan kenti, Kızıl Mağaraları, sayısız kaya resimleri ve antik mezarlar, bu alanlara bazı örnekleri oluşturuyor.

Xinjiang, aynı zamanda bir "gelenekler müzesi" durumunda. Xinjiang'da yaşayan onlarca yerli etnik grubun farklı tarihi ve kültürel birikimleri ile din ve inançları, bölgeye özgün bir ortak kültür kazandırdı. Kısacası Xinjiang, başlı başına bir turizm cenneti.

Kadim bir tarih

Xinjiang, 2 bin yıldan fazla bir süre öncesinden bugüne kadar hep birleşik ve çok etnik gruplu Çin devletinin bir parçası oldu. MÖ 60 yılında Han İmparatorluğu yönetiminin Batı Bölgeleri Komutanlığı'nı kurmasıyla Xinjiang, Batı Han hanedanının doğrudan yönetimi altına girdi. Batı bölgeleri, bugünkü Balkaş Gölü ve Pamirler'i kapsıyordu. Bunu izleyen 1000 yıldan fazla bir sürede Xinjiang, Çin merkezi yönetimine bağlı kalmış, merkezi hükümetin kurduğu idari organlar tarafından yönetilmişti.

Bundan 300 yıl öncesindeki Qing hanedanı döneminde merkezi hükümet, Xinjiang'ın İli bölgesine bağlı Huiyuan şehrinde tüm Xinjiang bölgesini yönetmekle görevli İli Komutanlığı'nı kurdu. Xinjiang'ın 1884 yılında bir eyalet haline dönüştürülmesi ise bölgenin Çin'in iç kesiminde yer alan diğer eyaletlerle olan bağlantılarını daha da güçlendirdi.

Eylül 1949'da Xinjiang'ın barışçı kurtuluşu ilan edildi. 1 Ekim 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra Xinjiang, Çin'in diğer

eyaletleriyle eşit statüye ve aynı zamanda etnik özerklik hakkına sahip olan eyalet düzeyindeki idari bölge haline dönüştürüldü.

Dinsel yapı

Xinjiang'da tarih boyunca Budizm, Nasturilik, Manicilik ve İslamiyet hâkim oldu. Dolayısıyla Xinjiang, dünyada bu dört büyük dinin kaynaştığı tek bölge olma özelliğini taşıyor. Budizm, MS 1. yüzyılda Xinjiang'dan İpek Yolu güzergâhını izleyerek doğuya doğru Çin'in iç kesimine girdi. Bir Hıristiyan mezhebi olan Nasturilik MS 6. yüzyılda Xinjiang'a girdi. Arkeolojik çalışmalara göre tarihte Xinjiang, Nasturiliğin geniş bir şekilde benimsendiği bir bölge olmakla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda bu dinin merkezi konumundaydı. Nasturilik, daha sonra İslamiyet'in girişiyle birlikte Xinjiang'da tarihe karıştı. MS 694 yılında Manicilik, Çin'e girdi. 19. yüzyıldan bu yana Çin'in Gansu eyaletinin Dunhuang şehri yakınlarındaki Mogao Mağaraları ve Xinjiang'ın Turfan bölgesinde bulunan Maniciliğe ait dini kitap ve belgeler, Maniciliğin Çin'in kuzeybatısında yaygın olarak benimsendiği ve derin etkiye sahip olduğunu gösteriyor. İpek Yolu aracılığıyla 10. yüzyılın ortalarında Kaşgar'a giren İslamiyet ise 16. ve 17. yüzyıllar arasında Xinjiang'ın tümüne yayıldı. Bugün Xinjiang'da yaşayan Uygurlar, Kazaklar, Huiler, Özbekler, Kırgızlar, Tacikler ve Tatarların da aralarında bulunduğu 10 etnik grup, İslamiyet'e inanıyor.

Bugün Xinjiang'da Uygur, Kazak ve Hui başta olmak üzere 10 etnik gruptan dokuz milyondan fazla Müslüman var. Bu rakam, tüm bölge nüfusunun yüzde 56,3'ünü teşkil ediyor.