Uygur nakış sanatını, modanın merkezi Paris'e taşıdı!

  2019-01-07 09:56:28  cri

 

Renagül Supi 36 yaşında. Bu yetenekli ve çalışkan genç Uygur kadını, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesinin Kumul şehri Evirğol bölgesi Karadöve köyünde dünyaya geldi. Renagül, ailesinde nakış sanatının 6. nesil aktarıcısı.

Renagül, daha önce aşırı dini düşüncelerin kurbanıydı. Şimdiyse Çin Komünist Partisi ve Çin hükümetinin yardımı ve elbette kendi azmiyle hayatını değiştirdi.

Kadınlar Uygurların milli kıyafetlerini dahi giyemezdi

Renagül Supi, Karadöve köyünde doğdu. Köy sakinlerinin çoğu Uygur. Geçen birkaç yılda burada güçlü bir dini atmosfer vardı. Kadınlar renkli milli kostümlerini dahi giyemiyor, sadece simsiyah örtülerle dolaşabiliyordu. Kadınların para kazanmak için çalışmalarına izin verilmiyordu.

Renagül Supi, ailesinin desteğiyle listeden mezun olduktan sonra köyündeki pek çok kız gibi erkenden evlendirildi. Evlendikten sonra her gün ev işleriyle uğraşmaya başladı. Eşi onun dışarıda çalışmasına izin vermiyordu.

Renagül Supi küçükken her akşam annesinin çeşitli desenleri nakış haline getirmesini izlemekten keyif alıyor ve büyüdüğünde hayal ettiği yaşamı kendi elleriyle dikmeyi düşünüyordu.

Genç Renagül Supi, kendi hayatının başkaları tarafından kontrol edilmesine boyun eğmek istemiyordu. Köylerdeki diğer kadınların ve kendisinin, çalışkanlıkla yaşamını değiştirmeye karar verdi.

Ancak eşi Renagül Supi'nin dışarda çalışmasına hiç izin vermedi. Aile geçiminin eşinin kazandığı gelirle karşılanmasından kaynaklanan sıkıntılar, Renagül Supi ve eşinin sık sık kavga etmesine yol açıyordu. Bu baskıcı ortamdan kurtulmak isteyen Renagül Supi, eşiden boşanmayı düşünmeye başladı.

O yıllarda terörizm, bölücülük ve aşırıcılıktan oluşan "üç kötü güç" bölgede ciddi bir tehdit unsuruydu. Karadöve köyündeki kadınlar, radikal dini düşüncelerin baskısı altında siyah örtülere bürünmek zorundaydı.

Kostüm tasarımı ve nakış sevdalısı bir modacı kadın olan Renagül Supi, siyah örtülere bürünmekten yana değildi; kadınların, zarafet ve güzelliklerini bu tür elbiselerle saklaması içine sinmiyordu. Dışarıdaki renkli dünyayı görebildiği tek kanal televizyondu ve 2008 yılında artık eşinden ayrılıp kendi hayatını kurmaya karar verdi.

O dönemde yerel hükümet köydeki kadınların el işi ürünler yapmalarına ve bu el sanatlarının satılmasına yardım sağlamaya başladı. Renagül'ün annesiyle birlikte diktiği nakışlı ürünler müşterilerin beğenisini kazandı. El sanatlarının seviyesinin yükseltilmesi amacıyla, Renagül, Beijing ve Hangzhou gibi yerlerde dersler aldı, Çin'de nakışla ün salan Suzhou ve Hangzhou gibi şehirlerdeki nakış ustalarıyla arkadaşlık kurdu.

2013 yılında, nakış yapıtlarıyla 48. Ulusal El Sanatları Fuarı'na katılarak ödül aldı. Aynı yıl Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin el sanatı ustası unvanına layık görüldü.

Haziran 2013'te annesiyle birlikte Ayrena nakış profesyonel kooperatifini kurarak nakış el sanatına ilgi duyan Uygur kızlarını bir araya getirdi.

Uygur köyünden Paris moda haftasına...

2016 yılında, Çin Kültür Bakanlığı, Kumul şehrinde Xinjiang Kumul Geleneksel El Sanatları Çalışma Merkezi'ni kurdu. Çin'in ünlü konfeksiyon markası MOODBOX'ın kurucusu Qin Xu, kooperatifi ziyaret ettiğinde Renagül'ün annesinin 50 yıl önce diktiği bir nakış eserini görünce Renagül'ün, bu nakışı geliştirerek Haute Couture konfeksiyonu alanında kullanmasını teşvik etti. Renagül, bu "Çiçek Açılıyor" adlı nakış elbiseyle Paris Haute Couture Moda Haftası'na katıldı. Bu elbise Paris'te 200 bin yuana alıcı buldu. Böylece geleneksel Uygur nakışı ilk kez dünya moda sahnesine girmiş oldu.

Renagül'ün tek bir gayesi var; Uygur halkının nakış sanatını tüm Çin'e ve dünyaya duyurmak ve bu sayede Uygurların renkli geleneksel kültürlerini tanıtmak.