Haber Analiz: Çin planı sonuna kadar uygulanacak

  2018-12-21 21:12:33  cri

Wang Shanshan-CRI Haber Merkezi

Çin'de reform ve dışa açılma uygulamalarının 40. yıldönümü kutlanırken, uluslararası toplum da bu 40 yıl içinde Çin'de yaratılan "mucizelerin" nasıl gerçekleştirildiğini merak ediyor.

Basın kuruluşlarının ve analistlerin büyük çoğunluğu bunu inovasyon, cesaret ve çalışkanlık olarak yorumluyor. Ancak ihmal ettikleri önemli bir nokta ise, Çin'in ulusal sosyoekonomik gelişme için saptanan planı sonuna kadar yerine getirmedeki azmi. İşte bu azim, Çin'in reform ve dışa açılma yolunda belirlenen hedeflere adım adım ilerlemesini güvence altına alıyor.

Reform ve dışa açılma uygulamaları Çin'in kırsal bölgelerinde başlatıldı. Ülkenin güneydoğusundaki Anhui eyaletinde yer alan Xiaogang köyünde yaşayan 18 sakin, 1978 yılında köydeki toprakların işletilmesi üzerine kendilerine devredilmesi ve hasatlarının belli bir miktarının hükümete verilmesinden sonra da artanın kendilerinde kalması yönünde bir karar aldı. "Sözleşmeli Aile Sorumluluk Sistemi" olarak adlandırılan söz konusu reform böylece Çin'in bütün kırsal bölgelerinde hayata geçirildi.

ÇKP Merkez Komitesi'nce 1982-2018 yılları boyunca her sene hazırlanan "Bir Numaralı Belge"nin hepsi kırsal bölgelerin kalkınması ve reformlarıyla ilgiliydi. Çin'in kırsal bölgelere yönelik reform planı, bu bölgelerin kalkındırılmasını ve köylülerin müreffeh bir yaşama kavuşturulmasını hedefliyor.

Çin, dışa açılmanın ilk adımlarını Guangdong eyaletinin Shenzhen kentinde attı. Bu da bölgesel dışa açılmanın bir başlangıcıydı. İlk başlarda yabancı işadamları için malzemeler işlemek ve çeşitli ürünler üreten ama bugün küresel inovasyon ve Ar-Ge merkezleri haline gelen Shenzhen ve Shanghai gibi kentler, dışa açılma sürecinde Çin'in ekonomik ve kent reformlarını hızlandırdı.

Xi'nin ÇKP Merkez Komitesi Genel Sekreterliği'ne seçildikten sonraki incelemelerinin ilk durağı da Shenzhen kenti oldu. Xi incelemesinde yaptığı konuşmada, reform ve dışa açılmanın baş mimarı Deng Xiaoping'in sözlerinden bir alıntı yaptı: Düşünceyi serbest bırakmalı ve denemeye cesaret etmeliyiz.

Çin, bundan sonra da yine bu doğru yolda devam edecek ve kararlılıkla bu yolu izleyecek ve hatta yenilikler yaratarak daha yüksek seviyelere çıkacak.

Xi, kısa bir süre önce tekrar Shenzhen'e gitti ve buradaki konuşmasında, "Çin'in reform ve dışa açılma adımları hiç durmayacak. Çin, bir 40 sene daha dünyanın dikkatini çekecek yeni başarılar kaydedecek." dedi.

Çin hükümeti, son 40 sene boyunca yayınladığı beş yıllık kalkınma planları ile ülkenin ve toplumun gelişimi için istikrarlı bir plan hazırladı. Bu plan sayesinde, ulusal kalkınma ve reformun istikrarı güvence altına alınırken, halkın mutluluğu ve gururu sürekli arttırıldı.

Geçen Ekim ayında düzenlenen ÇKP 19. Ulusal Kongresi'nde, orta halli refah toplumunun 2020 yılına kadar kapsamlı bir şekilde inşa edilmesi, 2035 yılına kadar sosyalist modernizasyonun temelinin atılması ve bu yüzyılın ortasına kadar zengin, demokratik, uygar, uyumlu, güzel ve güçlü bir sosyalist modern ülke inşa edilmesi gibi hedefler ortaya koyuldu.

Peki, Çin nasıl kendini 40 sene içinde dünyanın ikinci ekonomisi yaptı? Burada dikkatle bakılması gereken bir nokta var: Çin, reform planını hem kırsal bölgelerde, hem de kentlerde hayata geçirme konusunda son derece kararlı.

Çin öteden beri, reform ve dışa açılmanın doğru yönde ilerletilmesi konusunda çaba harcıyor. Halk merkezli kalkınma düşüncesini hayata geçiriyor ve reformlar halkın beklediği ve önemsediği konularda ilerletiliyor. Gelişim önlemlerini hayata geçirmek için de elinden geleni yapıyor.

Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in de söylediği gibi "Gerçek bir adım onlarca sözden daha etkilidir". Çin'de reform ve dışa açılmanın zor ve kritik bir evreye girdiği bu dönemde, reformların sonuna kadar sürdürülmesi azmine ve yeni fırsatlar için zorlukları aşma cesaretine daha fazla ihtiyaç var.

Reform, aslında her ülke için zorluklarla dolu ve uzun süren bir mücadeledir. Çin'de reform ve dışa açılmanın 40 yıl boyunca devam ettirilmesi, ülkedeki sistemin avantajlarını yansıtıyor. Bu, özellikle belirsizliklerle dolu günümüz dünyasında son derece değerlidir.

Bazı ülkelerin kalkınma süreçleri, siyasi partilerin ve liderlerin değişmesi nedeniyle genellikle yarıda kalıyor. Buna karşın, Çin'in gelişimi bir bayrak yarışı gibi sürüyor. Bu gelişim sadece Çin'e değil, dünyaya da bir öngörülebilirlik sağladı ve dünyanın ekonomik büyümesi için de bir denge unsuruna dönüştü.