Çin iklim değişikliğiyle mücadelede öncü rolü oynuyor

İklim değişimi alanında uzman, Polonya'nın Katowice kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişim Konferansı'nda Çin'in iklim değişimi ile mücadelede büyük ilerleme kaydettiğini ve küresel işbirliği sürecinde gerekli katkılarda bulunduğunu belirtti.

Paris Anlaşmasından sonra ikilim değişikliği konusun ele alındığı en önemli platform Polonya konferansı, Paris Anlaşmasının uygulama detaylarını ele alarak son tarih öncesinde anlaşmaya varılmasını hedefliyor.

Paris Anlaşmasının en önemli içeriği her ülkenin kendi salınım azaltma sorumluluğunu üstlenmesi. Bu konuda Çin en fazla karbondioksit salınımı yapan ülke olarak Batılı medyada eleştirilerin hedefi oldu. Ancak konferansa katılan uzmanlar, Çin'in daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiği iddialarına karşı farklı görüşler ortaya koydu.

Üçüncü Dünya Ağı kâr amacı gütmeyen bir uluslararası kuruluş olarak küresel ekonomi ve çevre konusunda özel araştırmalar yapıyor. Kuruluşun hukuk danışmanı ve koordinatörü Meenakshi Raman, Çin'in bugünkü salınım oranı üzerinden gelişmiş ülkelerle kıyaslanmasını doğru bulmadığını, gelişmiş ülkelerin sanayi devriminden bu yana karbonu sınırsız boşaltmaları sebebiyle bugün insanlığın iklim sorunuyla karşı karşıya bulunduğunu belirtti. Meenakshi Raman, tarihte büyük salınım yapan ülkelerin büyük tarihi sorumlulukta öncü rolü oynayarak daha fazla katkıda bulunmaları gerektiğini vurguladı.

Çin Ulusal İklim Değişimi Komitesi Başkan Yardımcısı He Jiankun, Paris Anlaşmasında, BM İklim Değişimi Çerçeve Antlaşmasında belirlenen 'ortak ancak farklı sorumluluk' ilkesi, adalet ilkesi ve kendi kapasitesine göre her ülkenin koşullarının dikkate alınmasına tekrar vurgu yapıldığına dikkat çekti.

He, 2020 yılında GSMH başına karbon salınımının 2005 yılına göre yüzde 40 ile yüzde 50 azaltılması taahhüdünü 3 yıl önceden yerine getirdiklerini kaydetti.

Üçüncü Dünya Ağı Koordinatörü Meenakshi Raman, Çin'in gelişmekte olan ülkelerin iklim değişimiyle mücadele çalışmalarına somut ve aktif şekilde destek verdiğini ve Kuşak ve Yol inisiyatifinin çevre dostu bir yaklaşımla, sürdürülebilir gelişme ve yenilenebilir gelişmeyle yönlendirildiğini ifade etti.

Raman, Kuşak ve Yol çerçevesindeki projelerin sürdürebilir kalkınma prensibini izlediğini, gelişmekte olan ülkelerin büyük atılım yapmasını sağladığını, bu ülkelerin yüksek enerji tüketimi ve yüksek salınım yolunu terk ettiğini kaydetti. Raman, yenilenebilir enerji alanında daha büyük rol oynayan Çin'in, gelişmekte olan ülkelerin kendi gelişmelerini sürdürürken iklim değişikliğine karşı tedbir almalarına yardımcı olmasını beklediğini dile getirdi.