Analiz Haber: Çin-Brunei stratejik işbirliğinin önemi ve boyutu

  2018-11-19 19:29:37  cri

2018 yılı başında Citibank ve HSBC Bankası gibi bankalar Brunei'yle finansal işlemleri peş peşe durdurdu. Asian Times gazetesinde yer alan habere göre, son yıllarda dünyada enerji fiyatlarının düşmesinin etkisiyle, adı geçen bankaların Brunei'deki petrol ve doğalgaz ticareti sürekli şekilde azalmakta.

Ancak Çin Bankası, batılı ülkelerin Brunei'den çekilmesinden sonraki boşluğu doldurarak Brunei'deki finansal işlemlerini gittikçe artırıyor.

Brunei, Güneydoğu Asya'daki üçüncü büyük petrol üreticisi ve dünyadaki dördüncü büyük doğalgaz üreticisi konumunda. Petrol ve doğalgaz sektörü Brunei'de ulusal ekonomisinin yüzde 60'ını oluşturuyor.

Son yıllarda Brunei ekonomisi uluslararası petrol fiyatlarının etkisinden dolayı büyük zarar gördü. Ülkede 2035 Vizyonu adı verilen gelişme stratejisi ortaya konularak ekonomik gelişmenin çeşitlendirilmesi yoluna gidildi.

İkili ilişkilerde Kuşak ve Yol dinamizmi

Diğer yabancı yatırımcılar Brunei'den çekildiğinde, Çin Brunei'ye kararlılıkla destek vererek bu ülkedeki ekonomik gelişmenin çeşitlendirilmesine güç kattı. Aslında Çin Bankası, 2016 yılında Brunei'de şube açarak Çin'den gelen yatırımcılara hizmet sunmaya başladı. 1991 yılında diplomatik ilişki kuran Çin ve Brunei, 2013 yılında ikili ilişkilerini stratejik işbirliği seviyesine taşıdı. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, aynı yıl Kuşak ve Yol İnisiyatifi'ni ortaya koydu. Brunei, söz konusu inisiyatife aktif şekilde destek vermektedir. İki ülke arasında Kuşak ve Yol İnisiyatifi ile 2035 Vizyonunun entegre edilmesini amaçlayan mutabakat muhtırası imzalandı. Kuşak ve Yol, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine dinamizm kattı.

Öncelikle Brunei ASEAN üyesi olan diğer ülkelerle birlikte Çin'in çağrısıyla kurulan Asya Altyapı Yatırım Bankası'nın kurucu üyelerinden biri oldu. Diğer yandan son yıllarda iki ülke arasında ekonomik ve ticari ilişkiler hızla büyüyor. 2017 yılında, ikili ticaret hacmi önceki yıla oranla yüzde 36,5 artarak 1 milyar ABD Doları'na ulaştı. Brunei'nin Çin'e ihracat hacmi, önceki yıla oranla yüzde 58,8 büyüdü.

Brunei'de yatırım yapan Çin şirketlerinin sayısı günden güne artıyor. İki ülke arasındaki en büyük ortak sermayeli proje olan ve 15 milyar dolarlık yatırımla gerçekleştirilen Hengyi Petrol Kimyasal Projesinin inşası sürüyor. Projenin birinci aşaması Mayıs 2019'da üretime başlayacak. İkinci aşamanın 2020 yılında tamamlanması bekleniyor. Söz konusu projenin tamamen inşa edilmesiyle, Brunei'de 10 bin kişilik istihdam yaratılacak.

Brunei hükümeti ve Çin'im Guangxi Zhuang Özerk Bölgesi yönetimi 4 yıl önce Brunei-Guangxi Ekonomik Koridoru inşa etmeyi kararlaştırdı. Bu, Çin'in Brunei'de daha fazla yatırım yapmasına temel attı.

Ekonomik ve ticari işbirliğinin yanında Çin Brunei'de altyapı tesisleri inşasına aktif şekilde katıldı. Çin'in üstlendiği Pulau Muara Besar Köprüsü, Telisai-Lumut Otobanı ve Ulu Tuton Barajı gibi projeler, Brunei'de altyapı tesislerinin bağlanırlığını arttırdı. İnşası bitmek üzere olan Temburong Köprüsü, Brunei'nin doğu ve batı kesimlerini bağlayacak. Brunei'nin en büyük altyapı projesi olan köprü sayesinde iki kesim arasında ulaşım 2 saatten 20 dakikaya kadar inecek.

Kültürel değişim konusunda iki ülke birbirine daha yakın olmuştur. 2003 yılında Çin Brunei vatandaşlarına vize muafiyeti politikası uygularken, Brunei de 2016 yılında Çin vatandaşlarına varış vizesi uygulamaya başladı. Ertesi yıl Brunei'yi ziyaret eden Çinli turistlerin sayısı 52 bini bularak tarihi rekor oluşturdu. Çin, Brunei'nin en büyük turist kaynağı ülkesi oldu.

Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping dün başlayan ziyaretinde Brunei Sultanı Hassanal Bolkiah'la resmi görüşme yaptı, liderler ortak bildiri yayımladı. İki lider, ikili ilişkileri stratejik işbirliği düzeyinden stratejik işbirliği ortaklığına çıkarmayı kararlaştırdı. Bu kararın ikili ilişkilerin son 5 yıldaki gelişme seviyesine uygun olduğu gibi, ilişkileri daha yüksek bir düzeye taşıyacağı savunuluyor.

Güney Çin Denizi konusuna değinilen ortak bildiride, konuyla doğrudan ilgili ülkelerin 1982 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi dahil genel kabul gören uluslararası kurallara göre, barışçı diyalog ve istişare yoluyla anlaşmazlıkları çözmeleri gerektiğine vurgu yapıldı.

Güney Çin Denizi'ne bölge dışından müdahale olmamalı

Ortak bildiride, Çin ve Brunei'nin ASEAN ülkeleriyle birlikte Güney Çin Denizi Eylem Deklarasyonu'nu kapsamlı şekilde hayata geçireceği, Güney Çin Denizi Eylem Kuralları müzakerelerinin hızlandırılması ve anlaşmaya varılması için birlikte çaba göstereceği belirtildi. Ortak bildiri, hem Çin hem Brunei'nin bölge dışından müdahaleyi reddettikleri ifadesini taşıyor. Sözde "seyrüsefer serbestisi" gibi müdahale girişimlerinin durumu daha da karmaşık hale getireceğine dikkat çekiliyor.

Çin'in Brunei Büyükelçisi Yang Jian imzalı bir makalede şu satırlara yer verildi:

"Çin-Brunei ilişkileri, büyük ve küçük ülkelerin birbirine eşit davranmaları, karşılıklı yarar temelinde ortak kazanç yaratmaları ve ortak kalkınma gerçekleştirmeleri alanında bir örnek oluşturmuştur."

Elbette bu ikili ilişkiler Güneydoğu Asya bölgesinde barışa, istikrara, ekonomik ve ticari işbirliğine enerji kazandırdı.