Haber Analiz: Nasıl bir dijital dünyaya ihtiyaç duyuyoruz?

  2018-11-09 11:18:30  cri
(CRI Haber Merkezi, Guan Juanjuan)

5. Dünya İnternet Konferansı'nın, Çin'in Venedik'i adı verilen Wuzhen kasabasında bugün sona ermesi bekleniyor. Wuzhen, konferans nedeniyle son günlerde dünyanın odak noktası haline geldi. Üç gün süren konferansta "Karşılıklı Siyasi Güven ile Ortak Yönetime Dayalı Dijital Dünyayı Yaratma ve Siber Kader Ortaklığını İnşa Etme" şiarı doğrultusunda derinlemesine görüş alışverişinde bulunuldu.

Konferanstan bir hafta önce, New York'a bağlı Manhattan'da bir gazete bayii dünyanın gündemine oturdu. Bunun nedeni, bayide sosyal medyadaki sahte haberlere yer veren "Columbia Journalism Review" dergisinin satılması. Dergi, dış görünüş olarak diğer ana akım dergilerden pek farklı değil, ancak manşet ve haberlerin başlıkları son derece çarpıcı ve şok edici. Zira bu haberler tümüyle sosyal medyadan derlenen sahte haberler. "Columbia Journalism Review" dergisinin bunu yapmasının sebebi, günümüzde internet ortamında yaygınlaşan sahte haberler konusunda halkı uyarmak. Derginin içinde sahte haberlerin gerçek haberlerden nasıl ayırt edileceğine dair bilgilere de yer veriliyor.

Haziran ayının sonu itibarıyla internetin dünyadaki popülarite oranı yüzde 55'i geçti. Yaklaşık 4,2 milyar insan, internet üzerinden bilgi edinmekte. Dahası insanların yaşam tarzı, düşünme biçimi ve değerleri internetle birlikte değişti. Bu nedenle internette yer alan içerikler son derece önem taşıyor. Ancak bu, felaketlerin, kazaların, skandalların, olayların arka perdesinin ve hatta gizli bilgilerin internet ortamında iletilmesinin yasaklanması gerektiği anlamına gelmiyor. Yalnızca paylaşılan bilgilerin gerçeği yansıtması ve meşru kaynaklardan elde edilmesi, gizlilik hakkını sabote etmemesi gerekiyor. Fakat bugün insanlığın yüz yüze geldiği, internet ortamında en hızlı yayılan söz konusu gerçekler değil, ağır ve şok edici sahte haberler.

İnternetin önemli bir parçası olan World Wide Web'in kurucusu ve İngiliz bilim adamı Tim Berners-Lee, bu olumsuz gidişattan ciddi şekilde etkilenenlerden biri. Lee, 1989 yılında ağ örgüsünü (Mesh) icat etti. 1990 yılında bu örgünün adı, World Wide Web olarak değiştirildi. İnternetin kuruluşunun 30'uncu yıldönümünün kutlanacağı dönemde Lee, Reuters'e verdiği demeçte, internetin mevcut gelişme durumundan duyduğu hayal kırıklığını dile getirmişti. Az sayıda internet devinin, yetkilerini ve kullanıcıların kişisel verilerini kötü amaçları uğruna kullanarak internet ortamında kin ve nefret söylemlerini giderek yaygınlaştırdığına işaret eden Lee, mevcut durumun ağ örgüsünü icat etme gayesiyle arasında büyük mesafenin bulunduğunu vurgulamıştı. Lee, Twitter gibi sosyal medya araçlarını da eleştirerek, "Twitter'e sevginizi bırakırsanız bu sevgi çürür, ancak kin yüklerseniz, bu kinin hızla yayıldığını görürsünüz." diye konuşmuştu.

ABD Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nün gerçekleştirdiği bir araştırma da Lee'nin görüşünü destekler nitelikte. Araştırmanın bulgularına göre, Twitter'da yer alan sahte bir haberin yayılma olasılığı gerçek haberlere kıyasla yüzde 75 daha fazla durumda. Sahte haberlerin yayılma hızı ise gerçek haberlere göre 10 ila 20 kat daha büyük.

Yapısal değişimlere ve kar kaynaklarına odaklanılmalı

Kanada'daki British Columbia Üniversitesi'nden Doçent Dr. Taylor Owen, internet ortamının içeriğinin denetimi haricinde düzeni ve etkili yönetiminin sağlanması için sektörün yapısal değişimlerine ve kar kaynaklarına odaklanılması, özellikle internet devlerinin kişisel verileri nasıl toplayıp değiştirdiğine ağırlık verilmesi gerektiğini savundu. İnternet devlerinin bankalar ve finans kuruluşlarıyla benzer şekilde öz denetim yapmalarının imkânı olmadığına dikkat çeken Owen, uluslararası topluma küresel internet yönetim sisteminin şeffaf, adil ve düzenli olması için ortak adım atma çağrısı yaptı.

İnsanoğlu, bugün tüm zamanların en dinamik ve hızlı değişen ortamı olan internetle birlikte yaşıyor. Gerek içeriklerin denetimi ve yaygınlaştırılması olsun, gerekse içeriklerin yayıldığı platformların denetimi olsun, hepsi konusunda uluslararası toplumun katılımına ihtiyaç duyulmakta. Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in söylediği gibi, "İnternet görünmez bir ortamdır, ancak onu kullanan insanlar görünür. Bu nedenle tüm ülkeler, siber kader ortaklığını oluşturmalı."

Dünyanın önde gelen bilgisayar uzmanı Michael Dertouzos 2001 yılında bu konuya çoktan yanıt vermişti, "300 yıl önce biz büyük bir hata yaptık, teknoloji ve medeniyeti birbirinden kopardık. Şimdi ise bu iki unsuru birleştirme zamanı."

Kısacası, insanoğlunun günlük yaşamını derinden etkileyen internet ortamında insanlar birbirlerine güvenmeli, karşılıklı güvensizliklerini azaltmalı. Tüm dünya ülkeleri karşılıklı saygı, eşitlik ve hoşgörü temelinde dijital dünyada genel kabul gören kuralları birlikte belirlemelidir.