Çinli muhabirden Kaşıkçı analizi: Diplomatik etkileri olabilir

  2018-10-12 20:30:29  cri

(CRI, Zhao Yuanfang)

Suudi Arabistan'dan bir heyet, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasıyla ilgili soruşturma kapsamında Türkiye'ye geldi.

Kaşıkçı, 2 Ekim'de evlilik belgesi işlemleri için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na girmişti ancak daha sonra garip bir şekilde kayboldu.

Olay uluslararası toplumda büyük ilgi uyandırdı. Suudi Arabistan ve Türkiye birbirini suçlamaya devam ediyor. Türk tarafı, Suudi Arabistan'ın talebiyle Türkiye ve Suudi Arabistan'ın ortak soruşturma grubu oluşturacağını duyurdu.

Olaydan sonra Türk tarafı Suudi Arabistan'ı kendi başkonsolosluğunda Kaşıkçı'yı öldürmekle ve cesedi nakletmekle suçladı. Türk polisinin verdiği bilgiye göre, 15 Suudi vatandaşı aynı gün konsolosluğa giriş yaptı, bu kişiler Suudi Arabistan hükümetinin Kaşıkçı'yı tutuklaması, hatta suikast düzenlemesi için kurulan "özel bir ekip" olarak görülüyor.

Ancak Türkiye tarafı Kaşıkçı'nın öldürülmesine dair doğrudan kanıtlar sunmadı. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, olaya anında müdahale etti ve gelişmeleri bizzat izleyeceğini açıkladı.

Suudi Arabistan, Türkiye'nin "suikast" suçlamasını reddediyor. Kaşıkçı'nın konsolosluktan "sağ çıktığı" belirtiliyor. Ancak konsolosluk, Kaşıkçı'nın konsolosluğa girişi ve çıkışına dair güvenlik kamera kaydı sunamıyor. Suudi tarafı Türk müfettişlerin konsolosluğu aramasına izin verdi. Türkiye tarafından dün verilen bilgiye göre, olayı araştırmak için iki ülke ortak bir soruşturma grubu oluşturdu.

Öte yandan ABD basınında yer alan haberlere göre, Türk tarafı Kaşıkçı'nın konsoloslukta öldürülmesiyle ilgili ses ve video kanıtlara sahip. Ancak şu ana kadar kanıtlar açıklanmadı, Suudi Arabistan da henüz bu iddialara yanıt vermedi.

Olay uluslararası toplumun büyük ilgisini çekiyor. ABD Devlet Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini arka arkaya açıklamalar yaparak olaydan duydukları endişeyi ifade ettiler. Birleşmiş Milletler (BM), İngiltere Dışişleri Bakanlığı ve Fransa Dışişleri Bakanlığı da ilgili tarafların bir an önce araştırmayı başlatması ve soruşturma sonucunu açıklaması çağrısında bulundu.

Olayın diplomatik boyutu...

Kaşıkçı'nın kaybolma olayı kısa sürede dünyanın gündemine oturdu. Bu, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında uzun zamandır süren gerilimi de yansıtıyor.

İki ülke son dönemde Katar'la diplomatik ilişkilerin kesilmesi, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması, Suriye iç savaşı ve İran'a yaptırımlar gibi çeşitli konularda farklı tavırlar takındı. Gazeteci Kaçıkçı'nın kaybolması olayı, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da gerginleştirecek bir mahiyet kazanabilir.

Üstelik bu olay, Suudi Arabistan ile ABD arasındaki ilişkileri de etkileyebilir. Geçen yıl ABD'ye yerleşen Kaşıkçı, aynı zamanda Washington Post'un köşe yazarı. Onun kaybolması ABD medyasında infial yarattı.

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı ve Senatör Bob Corker, 10 Ekim'de yaptığı açıklamada, Kaşıkçı'nın yüzde 90 ihtimalle öldürüldüğünü ve Suudi Arabistan hükümetinin bu olayla ilgili olduğunu ifade etti.

ABD Kongresi'nin bazı üyeleri, Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı'yı öldürmüş olması durumunda Riyad'la ilişkiyi gözden geçireceklerini ve Suudi Arabistan'a silah satışını durduracaklarını belirtti.