"Çin'de İz Bırakan Kadınlar" Yang Lan

  2018-10-01 19:30:40  cri


Hazırlayan ve Sunan: Özlem Özdemir

Yang, 1968'de Beijing'de doğdu. Yang'ın annesi mühendis, babası Beijing Yabancı Diller Üniversitesi'nde İngilizce öğretmeniydi. Beijing Teknoloji Enstitüsü'ne bağlı lisede eğitim gören Yang, ardından Beijing Yabancı Diller Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı okudu.

Mezun olduktan sonra Çin Merkez Televizyonu CCTV'de bir programa hostes olarak seçildi. Yang, bu program ile çok sayıda olumlu eleştiri aldı. Televizyon kariyerinin, ileride Çin'in en önemli ekran yüzlerinden biri olarak süreceğini o yıllarda henüz bilmiyordu.

Yang, bu alanda daha iyi eğitim görmek için New York'a gitti ve New York Üniversitesi'nde sinema eğitimi aldı. İşinden ayrılırken kariyerindeki bir sonraki adımın ne olacağını merak ediyordu. Ama artık bir eğlence programında hosteslik yapmak istemediğini biliyordu, bir sosyal ya da kültürel programda çalışmak istiyordu.

Amerika'da kaldığı süre boyunca Yang, gazetecilik, TV haberciliği, belgesel gibi konularda da kendini geliştirdi. Aynı zamanda Şangay Dragon Televizyonu ile iş birliği yaparak, Amerika'daki sanat, sinema ve hayat ile ilgili bir program hazırladı. Ardından Columbia Üniversitesi Uluslararası Halkla İlişkiler Bölümü'nde de iki yıl yüksek lisans yaptı. Yang, 1996 yılında Beijing'e döndü. Kolombiya'da geçirdiği süre boyunca yaşadıklarını ve seyahat günlüklerini kitap olarak yayınladı. Kitap 500,000 adet sattı.

Yang, döndükten sonra kariyerinde risk alarak Çin'in en önemli yardım kuruluşunda halkla ilişkiler temscilcisi olarak çalışmaya başladı. Bu iş aracılığıyla Yang, Çin'in pek çok fakir bölgesine gitti, yoksulluğu ve çaresizliği gördü. Bu gördükleri ona, kendi kuşağının daha faydalı ve kültürel bir gazeteciliğe ihtiyacı olduğunu düşündürmeye başladı.

Aradığı daha ciddi gazetecilik fırsatı da, 1997'de Hong Kong'taki Phoenix Televizyonu'ndan geldi. Yang'a iş teklif ettiler ve o da hemen kabul etti. Bu kanalda hem haber sundu hem tarihle ilgili bir program hazırladı. Sonra da kendi sohbet programını hazırlamaya başladı.

2000'de ise Yang ve kocası bir Hong Kong şirketini satın alarak adını Sun Televizyonu olarak değiştirdiler, Yang da kanalın başkanı oldu. Sun TV ile amacını zaten şöyle anlatmıştı: "Çinli orta sınıf günümüzde para kazanmakla meşgul. Eğlence ve spor programlarını izliyor, diğer programları ise yok sayıyorlar. Fakat artık değerler, yolunu bulmak ve hayattan ne istediğimize dair kafa karışıkları yaşanıyor. Ana akım medya yıllarca insanlara değişmeleri gerektiğini söyledi. Şimdi de, daha genç kuşaklar, ne istediklerini ve seçeneklerinin neler olduğunu bulmak istiyorlar. Kendilerine bir ilham arıyorlar."

Yang, amacında anlattığı gibi kendi kanalında topluma daha faydalı ve kültürel içerikli programlar hazırlamak istiyordu, hazırladı da. Örneğin; "Onun Köyü" adlı sohbet programında köylü Çinli kadınların sesini duyurdu. Ancak Yang, en büyük başarıyı uluslarası çapta ünlü isimleri konuk ettiği "Bire Bir" adlı programla kazandı. 16 yıl süren bu program, Çin'in en çok sevilen ve en bilinen sohbet programı oldu. Yang'ın konukları arasında; Sophie Marceau, Bill Clinton, Elon Musk, Henry Kissinger, Nicole Kidman gibi isimler yer aldı.

2008 Beijing Olimpiyat Oyunları'nda Çin'i temsil etmesi için seçilen Yang, kariyeri süresince pek çok ödül kazandı. Ne kadar ünlü ya da zengin olursa olsun, onun kariyer öncelikleri hiç bunlar olmadı. Onun için en önemli şey; toplumun gelişimiydi ve buna katkıda bulunmak istiyordu. Bu konudaki düşüncelerini şöyle tarif ediyordu: "Yaptığınız işi dürüstçe yapmanız önemli. Eğer bilgilendirildilerse insanların değiştiğini anlarsınız. Çünkü bilgi sayesinde nasıl bir fikir geliştireceklerini ve seçim yapacaklarını görürler. Bir kadına eğitim vermek, onunla aynı haklara sahip diğer kadınlara da ses vermektir. İnsanlara da kadınların herkesle aynı haklara sahip olduğunun altını çizmek ve kadınların gücünü göstermektir. Bazen öfkeye neden olabiliyorum ama hayaller gerçeğe dönüşünce, bu aslında konuşmamız gerektiğini ve haberleri nasıl en doğru şekilde vereceğimizi kanıtlıyor."

Yang'a Çin'in Oprah Winfrey'i deniyor. O buna dair şunları söylüyor: "Onu tanımıyorum ama yaptığı işe hayranım. Bütün kadınlara olumlu ve güçlü mesajlar veriyor. Kadınlar her şeye rağmen kendi portansiyellerini yükseltmeli ve kendileri için bir şeyler yapmalı. Bugün daha çok olanak var. Artık başarılı kariyere sahip ve erkeklerden daha çok para kazanan kadınların sayısı artıyor. Böyle olunca kadınlar daha geç yaşta evleniyorlar. Çinli erkekler tabii ki bundan memnun değil."

Yang, topluma ve insan haklarına karşı da çok hassas. Çin'in UNICEF elçisi olarak, kırsal bölgelerde yaşayan kadınların daha iyi bir hayata sahip olmaları için pek çok kampanyada da yer aldı. Kurduğu Sun Kültür Vakfı ise, eğitim ve kültür ihtiyaçlarını karşılayamayan kişilere yardım ediyor.