Haber Analiz-'Ezilen köpeğin yanına dönerek onu kurtarma' oturumu

  2018-08-29 20:04:56  cri

Zhao Xinyu-CRI Haber Merkezi

"Çim biçme makinesine ek tarife getirilmesinin ABD'nin imalatına ve istihdamına yarar sağlayacağına inanıyorsanız, o zaman, az önce arabanızla ezdiğiniz köpeğin yanına dönerek onu kurtarabileceğinize de inanıyorsunuz demektir."

Bu sözleri, Amerikan Çim Biçme Makinesi Şirketi Genel Müdürü Michael Kersey, ABD yönetiminin 200 milyar dolar tutarındaki Çin menşeli ürünlere ek tarife getirilmesine ilişkin düzenlediği oturumda söyledi.

ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi 20-27 Ağustos günlerinde, sözde "301. madde" soruşturması sonuçlarına göre Çin'in ülkeye ihraç edeceği ürünlere ek vergi uygulanmasına ilişkin bir oturum düzenledi.

Michael Kersey'in ifadeleri, katılımcıların büyük çoğunluğunun içinden geçenleri temsil ediyor demek yanlış olmaz. Katılımcılar oturumda, ABD yönetimine tüketicilerin ve işletmelerin çıkarlarını göz önünde bulundurarak, temkinli bir şekilde karar verme çağrısında bulundu.

Küresel ekonomik büyümeyi ve serbest ticaretin gelişmesini yakından takip edenler her halde günlerce süren oturumun sonucunda yalnızca hayal kırıklığına uğramıştır.

Her şeyden önce, oturum kapsamındaki soru-cevap bölümünde genelde tedarik zincirinin değiştirilip değiştirilmemesi konusunda tartışıldı.

Konuşma yapmak isteyenlerin sayısının beklenenin üzerinde olmasından dolayı oturum 3 günden 6 güne uzatıldı ve toplam 46 grup toplantı düzenlendi. Oturumlara 300'ü aşkın işletme ve dernek temsilcisi katıldı. Her bir katılımcı, vergi uygulaması hakkındaki görüşünü dile getirmek için 5 dakika söz aldı ve daha sonra da uzman grubunun sorularını yanıtladı.

Uzmanlar oturumda, "Çin'in dışında başka tedarik kanalları var mı?", "Tedarik zincirinin Çin'in dışına transferi ne kadar zaman alır?", "Neden Çin'deki işleri Vietnam'a taşımıyorsunuz?" gibi sorular sordular.

"Hayır, yok.", "Uzun bir zaman gerekiyor.", "Hayır, olmaz. Ne niteliği, ne de niceliği Çin'inkine yetişir." Bunlar ise vergi uygulamasına karşı çıkan işletmelerin temsilcilerinin verdikleri cevaplar...

Şu an, küresel tedarik zincirinin dünya ticaretindeki payı yüzde 80'e yaklaşıyor. İngiliz piyasa araştırma kuruluşu IHS Markit Şirketi tarafından Şubat 2017'de yayınlanan bir rapora göre, Çin "küresel tedarik zincirinin merkezi" haline geldi.

ABD'de alışveriş poşeti gibi küçük eşyalardan makine parçaları gibi büyük eşyalara kadar her şey küresel tedarik zincirinin ürünü olarak kabul ediliyor. Oturumda söz alan Michael Kersey, yurt içindeki tedarikçilerinin sürekli azalması nedeniyle, 120 yıllık bir geçmişe sahip işletmesinin 2015 yılında üretimin tamamını Çin'e taşıdığını ve bunun ABD'li tüketicilerin seçimlerinden kaynaklandığını söyledi. Hem ucuz, hem kaliteli Çin malları ABD'nin orta sınıfının rahat yaşamını destekliyor. Çin ile ABD arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler de işte bu somut tedarik zinciri aracılığıyla oluşturulan, birbirine sıkıca bağlı ilişkiler. ABD'li ticaret yetkilileri gerçekten bunu bilmiyor mu acaba?

İkinci olarak, az sayıdaki ABD'li işletmecilerin oturum fırsatıyla rakiplerini bastırma girişimi de piyasalaşma ilkesine aykırı. ABD'de şu ana kadar "301. madde" soruşturmalarına ilişkin üç oturum yapıldı. ABD'de perakendecilik, konfeksiyon, gıda işleme, makine imalatı ve yarı iletken gibi sektörlerde faaliyet yürüten birçok işletme oturumlarda hükümete ek gümrük vergisi uygulamama çağrısında bulundu. Ancak demir-çelik ve alüminyum ürünler imal eden birkaç işletme ise, Çinli rakiplerini bastırmak amacıyla, hükümetten "232. madde"ye göre gümrük vergisi uygulamasını istedi. Ayrıca, "301.madde"ye göre çifte gümrük vergisi uygulamasını bile talep ettiler. Kendini "piyasa ekonomisinin beşiği" olarak gören ABD'de böyle bir olayın yaşanması akıl almaz.

Üçüncü olarak, ABD, Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) en önemli kurucu üyelerinden birisi olarak, DTÖ'ye "301. madde" kullanımında titizlik yapacağı taahhüdünde bulunmuştu. Ancak şimdi ABD bir yandan yurtiçi yasalarına göre tek taraflı ticari kısıtlayıcı önlemleri alıyor; öbür yandan da Çin'in ABD'den ithal edilen 50 milyar dolarlık ürünlere yönelik zorunlu şekilde aldığı karşılık tedbirlerini yasadışı olarak niteliyor ve bu bahaneyle 200 milyar dolarlık Çin menşeli ürünlere ek gümrük vergisi uygulayacak.

Ancak, 1994 yılında çıkarılan Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması'na (GATT 1994) göre, ABD'nin DTÖ'nün kurallarını ihlal ederek, Anlaşmazlıkların Halli Mekanizması'na aykırı şekilde, Çin menşeli ürünlere tek taraflı olarak ek vergi getirmesi durumunda, Çin meşru ve uygun karşılık önlemler alabilir.

Açıkçası, ABD'nin Çin menşeli 200 milyar dolar tutarındaki ürünlere ek gümrük vergisi getirmek için bulduğu bahaneler gerçeklerle uyuşmuyor ve DTÖ'nün kurallarını bilen herkesin hayal kırıklığına uğramasına neden oluyor.

ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi'nce düzenlenen oturumlar şu an sona erdi. Bu, sadece ek gümrük vergisi uygulanmadan önce hayata geçirilen bir rutin süreçtir ve ABD yönetiminin kararını değiştirme gücüne sahip değildir. Bilindiği gibi, Çin menşeli 50 milyar dolar tutarındaki ürünlere ek gümrük vergisi getirilmesi üzerine daha önce düzenlenen diğer iki oturumda uygulamaya karşı çıkanların daha çok olmasına rağmen, ABD yönetimi yine de bu politikayı yerine getirme kararı aldı.

ABD ek gümrük vergisi getirmeye devam ederse, bunun sonucunda ABD'li şirketler ve tüketiciler sadece hayal kırıklığına uğramayacaklar; onlar bu sefer umutsuzluğa kapılacaklar.