Haber Analiz: Çin-Japonya ticari ilişkilerinin potansiyeli büyük

  2018-08-17 18:48:30  cri
Çin-Japonya Barış ve Dostluk Antlaşması'nın imzalanmasının 40'ıncı yıldönümünde Çin Başbakanı Li Keqiang ve Japonya Başbakanı Şinzo Abe, karşılıklı kutlama mesajları gönderdi. İki lider, mesajlarında çifte kazanca dayalı işbirliğinin pekiştirilmesi, böylece ikili ilişkilerin uzun vadede sağlıklı ve istikrarlı şekilde geliştirilmesi için ortak adım atmaya hazır olduklarını açıkladı.

Başbakan Li Keqiang, 8 Mayıs'ta Japon Asahi Shimbun gazetesi için bir makale kaleme aldı.

Li Keqiang, "Çin-Japonya barışçı ve dostane işbirliğinde yeni bir sayfa açalım" başlığını taşıyan makalesinde, "Çin ve Japonya birbirlerinin yakın komşuları. Beijing'den Japonya'ya her gün onlarca uçak seferi düzenlenmekte ve yolculuk süresi sadece üç saat civarında. Son yıllarda ikili ilişkilerin iyileştirilmesinde büyük yol katettik" ifadelerini kullandı.

Tıpkı Başbakan Li'nin işaret ettiği gibi, son dönemde Çin-Japonya ilişkilerinin iyileşmesinde yeni ilerlemeler kaydedildi. Bilhassa da ikili ticari işbirliğinin artırılması için yeni fırsatlar doğdu.

Japonya Çin ekonomisinin dönüşümünü yakından izliyor

Çin ile Japonya arasındaki ticaret işbirliği, diplomatik ilişkilerin resmen kurulduğu dönemde başladı. Japonya açısından Çin, düşük maliyetli bir imalat üssü olarak ideal bir tercihti. Çin açısından ise Japonya kendisine sermaye, donanım ve teknoloji getirebilecek bir ülkeydi. Bu nedenle Japonya, çok kısa bir süre içinde Çin'in en büyük ticaret ortağı hâline geldi.

Japonya Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı'nın verilerine göre, 1990 yılında Çin'in ana kesiminde faaliyet gösteren Japon işletmelerinin sayısı 160'ı aşmıştı. Bu sayı, 2001 yılında ise bin 600'e yükseldi.

2004 yılı itibarıyla AB ve ABD, Çin'in birinci ve ikinci büyük ticaret ortakları konumundayken Japonya ise üçüncü sırada yer alıyordu. 2007 yılında Çin ile Japonya arasındaki ticaret hacminin 27,9 trilyon yene ulaşmasıyla birlikte, Çin ilk kez ABD'yi geçerek, Japonya'nın en büyük ticaret ortağı hâline geldi.

2007 itibarıyla Japonlar, Çin'in dünyanın fabrikasından dünyanın piyasasına dönüştüğünün farkına vardı. Çin, o dönemden beri dünyadaki en büyük ve potansiyeli en fazla tüketim piyasası olmaya başladı. Vizyon sahibi bazı Japon işletmeleri, Çin'e yönelik stratejilerini değiştirerek Çin piyasasına uygun mal ve hizmetleri sağlamaya başladı.

İki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana geçen 40 yılda ikili ticari ilişkiler de birbirine sıkıca bağlandı. Çin, 2007 yılından itibaren art arda 11 yıl, Japonya'nın en büyük ticaret ortağı oldu.

2017 yılında Japonya'nın Çin'e yaptığı ihracat 2005 yılına göre yüzde 69 oranında artarak 14,89 trilyon yeni buldu. Bu miktar, aynı zamanda bir rekor olarak da kayıtlara geçti.

Japonya'nın aynı yıl ithal ettiği dondurulmuş gıdaların yarısından fazlası da Çin'den geliyordu. O kadar ki bazı Japon uzmanlar, toplumun giderek Çin ekonomisine bağımlı hâle geldiğini savunmaya başladılar.

Japon işletmeleri, Çin'in büyümesinden faydalanıyor

Bunun yanı sıra Çin ekonomisinin istikrarlı şekilde büyümesi, Japon işletmelerine büyük ticari fırsatlar sağlarken, otomobil üreticileri başta olmak üzere Japon işletmelerinin stratejik yapısını da etkiliyor.

Çin, art arda 9 yıldır dünyanın en büyük otomobil piyasası konumunda. Çin'de faaliyet gösteren Japon firmaları, 2017 yılında 4 milyon 830 binden fazla otomobil sattı. Bu, Çin'deki toplam otomobil satışının yüzde 17'sine tekabül ediyor. Japon otomotiv şirketleri, Çin'e dönük stratejilerini titizlikle planlamakla meşguller.

Bunun dışında, Çin yapay zekâ ve e-ticaret gibi alanlarda dünyada öncü konumda. Japonya da çip üretimi ve yaşlılık sigortası gibi farklı alanlarda zengin deneyimlere sahip. Tüm bunlar, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin yükselmesine önemli fırsatlar sağlarken, işbirliğinin yönünü belirliyor.

En önemli olan nokta ise Çinli ve Japon liderlerin, bölgenin ve dünyanın refah ve istikrarı için çalışma taahhüdünde bulunmaları. Bu, ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin yükselmesinin ufkunu daha da genişletiyor.

Çin-Japonya-Kore Cumhuriyeti Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması ile ilgili görüşmeler, Kuşak ve Yol inisiyatifi çerçevesinde üçüncü taraf piyasaların ortaklaşa açılması ve "Asya Kalkınma Bankası"yla ilgili proje inşası da iki taraf arasında süren ortaklıklar arasında sayılabilir.

İki ülke, karşılıklı yarar ve ortak kazanç ilkeleri doğrultusunda ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin daha üst düzeye taşınmasının önündeki engelleri azaltarak, Asya'nın refah ve istikrarı ile dünyanın barışçı kalkınmasına yeni katkılarda bulunmak istiyor.