"Çin'de İz Bırakan Kadınlar" Zhang Zuo

  2018-08-06 10:40:33  cri

Hazırlayan ve Sunan: Özlem Özdemir

Zhang Zuo:

Zhang, 10 Ekim 1988'de Shenzen'de doğdu. Pek çok kız gibi o da çocukken bebeklerle oynamayı severdi. Ancak üç yaşına girdiğinde, onun çocukluk hayalleri de oyuncağı da değişecekti.

Babasının işi nedeniyle Zhang 3 yaşındayken Almanya'ya taşındılar. Bir gün annesi ile birlikte Zhang'e doğum günü hediyesi olarak bebek almaya gittiklerinde, müzik dükkanının önünden geçerlerken, birdenbire piyano sesi onun bütün dikkatini çekmişti. Zhang, o anı hep, "Bu benim piyanoyla ilk randevumdu," diye hatırlayacaktı.

Almanya'daki ilk yılları, bu yeni ve farklı çevrede yalnız geçmişti. Çocukluğunun o yıllarını şöyle hatırlıyordu Zhang: "Almanca bilmiyordum ve hiç arkadaşım yoktu. Bu yüzden ailem bana piyano aldı. Böylece boş vakitlerimde iyi vakit geçirebilecektim. Ve bu plan işe yaradı, her şey yavaş yavaş yoluna girdi."

Zaten ailesi de onu sık sık evlerine yakın olan Berlin Filarmoni Orkestrası konserlerine götürürdü. Zhang, piyanist oluşunu ise, "Çocukluğum klasik müzikten ibaretti. Sahnedeki müzisyenleri izlerken, onlardan biri olduğumu hayal ederdim ama müzisyenliği meslek olarak düşünmezdim. Gel gör ki, işte bir piyanist oldum."diye anlatıyor.

Zhang, 5 yaşında piyano dersi almaya başladı. O kadar yetenekliydi ki, Uluslararası Steinway Piyano Yarışması'nda üçüncü oldu. Ailesi bile bunu beklemiyordu. Piyanonun onun kendisini oyalayacak bir enstrüman olacağını sanmışlardı.

Zhang'ın yıldızı, 7 yaşında Çin'e döndüklerinde de parlamaya devam etti. Shenzhen Sanat Okulu'na yazıldı ve pek çok Çinli piyano yıldızını kanatları altına alan Dan Zhaoyi ile çalışmaya başladı. Her şey kendiliğinden oluvermişti. Ama piyanist olmak onun kaderiydi…

Zhang, 8 yaşında ilk performansını sergiledi. Tek başına ilk solo resitalini ise 9 yaşında verdi. 10 yaşına geldiğinde artık ulusal ve uluslararası pek çok ödül sahibiydi ve ilk konçertosunu da 10 yaşında yazmıştı.

Okuldaki eğitmeni onu kendi tekniğini geliştirmesi ve klasik müziği anlaması konusunda teşvik ediyordu. Zhang'e göre klasik müzik, bağımsız bir sistemdi. "Tıpkı şarap gibi. Ne kadar çok tadına bakarsanız, o kadar seversiniz." diyordu.

Shenzhen Sanat Okulu'ndaki piyano eğitiminin ardından Amerika'daki Eastman Müzik Okulu'nda yüksek öğrenimine devam etti. Ardından Sanatsal gelişimine devam etmesi için Petschek Piyano Ödülü'nü kazandığı, dünyanın en önemli müzik okullarından The Juilliard'a davet edildi ve burada master eğitimini tamamladı. Zhang, Eastman'da müziğe aşık olmuştu, Julliard'da ise çalma tutkusu içini kaplamıştı...

Zhang, müziği kendine ulaştığı bir yol olarak görüyor: "Bana göre, müthiş eserleri çalmak müzik, besteciler ve kendim hakkındaki gerçeklere erişmek için bir süreç. Bu gerçeğin ne olduğunu tanımlamak zor ama her gösteriden sonra, her ne olursa olsun ona ulaştığımı hissedebiliyorum."

Zhang, Julliard'daki eğitiminin ardından Hong Kong Filarmoni Orkestrası, Şanghay Filarmoni Orkestrası, Pekin Senfoni Orkestrası gibi Çin'in önemli orkestralarıyla beraber çalıştıktan sonra, Çin'in çok aranılan genç sanatçılardan biri oldu. Ardından uluslararası orkestralar ile sahne almaya başladı. Ve zamanla Carnegie Hall gibi dünyadaki en prestijli konser salonlarında performans sergiledi. Ayrıca; 2013 Kraliçe Elizabeth Yarışması'nda kazandığı ödülün yanı sıra Çin 1. Uluslararası Piyano Konçerto Yarışması, Amerika'daki Gina Bachauer Uluslararası Sanatçılar Piyano Yarışması ve Krainev Uluslararası Piyano Yarışması gibi pek çok yarışmadan da ödüller kazandı.

Bugün Zhang, dünyanın pek çok yerinde konser veren ve yoğun ajandası olan bir piyanist. Genç kuşak piyanistler arasında yeteneğinin benzersiz olduğu düşünülen isimlerden de biri. Eleştirmenlere göre, Zhang'in piyano çalışı, oldukça duygusal ve hassas. Müziksel bir içgüdüsü var. Heyecanlı ve zarafet dolu, etrafına gençliğin canlılığını yayıyor. Onun müziksel yorumları ve yeteneği, Zhang'i kendisine, dinleyenleri ise bir başka gerçeğe ulaştırıyor. Onun yaratıcı olgunluğu ise, berrak bir yeteneğin güçlü, tutkulu ve çekici bir takdimi gibi....

Zhang müzikle olan ilişkisini de, "Olabildiğince renkli olmayı deniyorum. Çalmak için en tutkulu ve romantik olduğunu düşündüğüm bestecileri seçerim. Bir Çinli müzisyen olarak, daima Çinli besteciler ve Çin müziği ile diğer besteciler arasında bir bağlantı kurmak isterim." diye tanımlıyor.

Zhang, müzisyen olmak isteyenlere ise şu tavsiyeyi veriyor: "Yetenekli ve şanslı olduğumu biliyorum. Fakat yine de istikrarlı bir kariyere ulaşmak ve yaratıcılık için anahtarın, bol bol pratik yapmak olduğunu söyleyebilirim."