Çatıdan merdiveni çekmek

  2018-07-02 18:00:48  cri

 

Eski Çin evlerinde çatıya çıkan sabit bir merdiven bulunmazdı. Veya böyle bir merdiven çok nadiren bulunurdu. Bunun yerine portatif bir merdiven ihtiyaç halinde çatı katına dayandırılarak yukarıya çıkılırdı. Merdivene lüzum kalmadığında bu alan daha farklı ihtiyaçlar için kullanılabilirdi. Bu sebeple merdiveni kullanarak tavan arasına çıkan kişinin ardında bıraktığı merdiveni başka birisi ansızın çekerse bu kişi orada mahsur kalabilirdi. "Çatıdan merdiveni çekmek" bir zamanlar gündelik hayatın bir parçası olan bu gerçeğe dayanır. Diğer bir deyişle kaçış yolları kesilen kişi tuzağa düşürülmüş olur.

Bu stratejiyi savaş alanlarında uygulamak da mümkündür. Kasten aklı çelinen düşman tuzağa çekilir. Kaçış yolları tamamen kesilen hasım ise ya teslim olmaya ya da ölümcül bir sona zorlanır. Çin'in tarihten gelen 36 Savaş Taktiği'nden biri olan "Çatıdan merdiven çekmek" savaş hilesi ironik bir şekilde Çin tarihinin ünlü strateji uzmanı Zhuge Liang'a (M.S. 181-234) karşı da uygulanmış ve başarılı olunmuştur.

Üst düzey bir subayın oğlu olan Liu Qi, üvey annesinin sürekli zulmü altında acı çekiyordu. Liu Qi, ünlü strateji uzmanı Zhuge Liang'ın yakınlarda olduğunu öğrendiğinde içinden çıkamadığı bu sıkıntılı durum için üstattan tavsiye almak istedi. Bunun için Liu, Zhuge'yi evinde bir ziyafete davet eder ve ondan kendisinin içine düştüğü zor duruma bir çare bulması için yardım dilenir.

Liu'nun vaziyetini dinleyen Zhuge, gönülsüzce birkaç şey söyleyerek konuyu geçiştirdi. Çünkü Zhuge bir ailenin iç meselesine müdahale etmenin uygunsuz bir davranış olduğunu düşünüyordu. Ve böylece Zhuge Liu'nun talebini ustalıkla reddetmiş oldu.

Strateji uzmanının bu hamlesini fark eden Liu, ona kalması için özel bir oda ve nefis bir şarap ikram ederek, ağırladı. Zhuge'nin kendi misafirperverliğinden hoşnut kaldığını gören Liu yeniden üvey annesinin eziyetlerini tüm detaylarıyla anlatmaya başladı. Ayrıca Liu, üvey annesinin kendisini eninde sonunda öldüreceği kaygısını da itiraf etti. Ancak herşeye rağmen Zhuge, Liu'nun sorunlarına karşı kayıtsızlığını sürdürdü.

Harcadığı çabaların Zhuge üzerinde herhangi bir etkisi olmadığını gören Liu, Zhuge'yi antik kitapları incelemesi için koleksiyonu sakladığı tavan arasına davet etti. Liu daha önceden Zhuge'nin her tür eski kitap ve edebiyata karşı ilgisi olduğunu öğrenmişti. Böylece Zhuge önde, Liu hemen arkasında merdivenlerden tavan arasına tırmanmaya başladılar. Merdivenden çıkan gıcırdama sesleri dışında başka bir ses duyulmuyordu, çünkü Zhuge keşfedeceği kitapların heyecanıyla soluk alışverişini tutmuştu.

Zhuge tavan arasına ulaştığında karanlığa gözünün alışması için biraz beklediyse de dört duvar dışında hiçbir şey göremedi. Arkasını döndüğünde ise biraz önce çıktığı merdivenin çekilmiş olduğunu gördü. Zhuge, hiçbir iniş yolu kalmayan tavan arasında mahsur kalmıştı.

Aşağıda dizlerinin üstüne çöken Liu, Zhuge'nin önünde tekrar yardım dilenmeye var gücüyle devam etti. Liu; "Zhuge usta sen tavan arasında ben kendi ailemin içinde tuzağa düştük. Şimdi her ikimiz de aynı durumdayız. Burada her ne söylersen söyle tavan arasında senin ve benim aramda kalacak. Ve bugün burada bana vereceğin dersi hayatımın geri kalanında minnettarlıkla anacağım" dedi.

Zhuge bir heykel gibi Liu'ya gözlerini dikmiş sessizce hiç kıpırdamadan bakıyordu. Bu genç adamı bir yandan zekasından dolayı takdir ederken, diğer yandan kandırılmış olmanın öfkesiyle içinde bir volkanın patlamasına engel olamıyordu.

Zamanın aleyhine dönen bir mengene olduğunu hisseden Liu ansızın kılıcını kınından çekip çıkardı, keskin ucunu hiç tereddüt etmeden boynuna dayadı. Liu, Zhuge'ye bir kez daha kendisini red ederse oracıkta intihar edeceğini söyledi.

Başka bir alternatifin kalmadığını gören Zhuge; "Bundan çok uzun zaman önce iki kardeş ve bir üvey anne varmış. Onların hikayesini sana anlatmamı ister misin ?" diye sordu Liu'ya.

Liu bu soruya cevaben kılıcı yere atıp, sessizce dinlemeye başladı.

Üvey annenin iki erkek kardeşi başından atmak için uzun zamandır bir plan yaptığına değinen Zhuge, bu durumu fark eden erkek kardeşlerden birinin kaçtığını, geride kalan kardeşin ise babasıyla kaldığını anlattı.

Hikayeye göre, bir gün üvey anne geride kalan oğlun kendi öz babasını zehirlemek için plan yaptığı iftirasını atmış. Buna karşılık oğul babasına olan bağlılığını göstermek adına intihar etmiş.

Zhuge hikayeyi; "Geride kalan oğul sonunda hayatını kaybederken, uzaklara kaçan diğer kardeş ise hayatta kalmayı başardı" diye sonuçlandırdı.

Ertesi gün Liu babasından uzak bir kasabada yaşamak için kendisine izin vermesini istedi. Böylece Liu başarıyla üvey annesinin sinsi planlarından uzakta hayatının geri kalanını huzur içinde geçirdi.