Türkiye ve Çin'de Mayıs 1919... Gençlerin bayramı!

  2018-05-08 15:56:18  cri

4 Mayıs 1919'da, başkent Beijing'in Tiananmen Meydanı'nda toplanan gençler, hükümetin Versay Antlaşması'nı imzalamaması çağrısında bulunur. Gençlerin bu çağrısı, Çin'de hem emperyalizme karşı mücadelenin fitilini ateşleyecek hem de modern Çin'i şekillendirecek fikirlerin istikametini çizecektir.

15 gün sonra, 19 Mayıs 1919'da, Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıkar, emperyalizme karşı Anadolu direnişi bu sayede örgütlenecektir.

Türk milleti Sevr Antlaşması'na, Çin Versay Antlaşması'na direnmektedir. Asya'nın iki ucunda ulusal kurtuluş savaşlarının meşalesini gençler yakar; belki de bu nedenle, iki ülke Mayıs ayında gençlerine özel günler adamıştır: 4 Mayıs Çin'de, 19 Mayıs Türkiye'de gençlik bayramı olarak belirlenir.

4 Mayıs hareketi nasıl başladı?

Çin, Ağustos 1917'de Almanya ve Avusturya-Macaristan'a savaş ilan ederek sonradan dahil olduğu 1. Dünya Savaşı'nda müttefiklerin safında yer almıştı. Çin'in savaşa girişinin en temel sebeplerinden biri, Almanya kontrolündeki Çin topraklarını geri almaktı. Zira Almanya kaybedenler safındaydı. (Çin kuvvetleri esasen savaşa aktif olarak katılmadı, İngiliz ve Fransız birliklerine destek olarak Çinli işçi taburları gönderilmişti. Onlar için sonda ayrı bir başlık var...)

Ancak Çin, Paris Barış Konferansı'nda hiç beklemediği bir muameleye maruz kalacaktı, müttefikler Alman kontrolündeki Çin topraklarını Versay Antlaşması'na dayanarak Japonya'ya vermeyi planlıyordu. İngiltere ve Fransa, Çin'in talepleriyle pek alakadar değildi, onların derdi Almanya'yı cezalandırmaktı.

Çin'de savaş ağalarının yönetimde olduğu dönemin Beiyang hükümetinin (1912-1928) Versay dayatması karşısındaki aciz ve teslimiyetçi tutumu, gençlerin tepkisini çekiyordu. 4 Mayıs 1919 günü, Peking Üniversitesi ve diğer okullardan çıkan 3 bini aşkın genç meydana doğru yürüyüşe geçti. "Tam bağımsızlık için mücadele et, içerideki hainlerden kurtul" pankartlarına "Versay'ı imzalama" ve "Çin Çinlilerindir" sloganları eşlik ediyordu.

Öğrenciler Shangdong eyaletinin Çin'e bırakılması talebinin yanı sıra, yolsuzluğa bulaşmış ve Japon yanlısı tutum izleyen bazı yöneticilerin görevden alınması, Beijing öğrenci birliği kurulması çağrısıyla Tiananmen Meydanı'nda toplandı. Beijing garnizon komutanı ve polis şefi, öğrencileri dağılmaları konusunda ikna edemeyince, öğrenci grupları şehrin güneyindeki elçilik bölgesine (Dong jiaomin xiang) doğru yürüyüşe geçti.

Öğrencilerin ellerinde ulusal bayraklar ve pankartların yanı sıra, hain belledikleri yöneticiler Cao Rulin, Lu Zongyu ve Zhang Zongxian'in temsili cenazeleri de vardı. Bu yetkililerden Cao Rulin'in evi saldırıya uğradı, ev ateşe verildi. (Cao yangını öğrencilerin çıkardığını iddia etse de, öğrenciler, gizli belgeleri yok etmek için Cao'nun ailesinin yangını bilinçli olarak çıkardığını savunuyordu.) Çok sayıda öğrenci tutuklandı.

5 Mayıs'ta öğrenciler dersleri boykot ederek tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi. Haziran ayına sarkan protesto dalgası diğer şehirlere de yayılıyordu, 5 Haziran'da Shanghai'daki işçiler, gençlerin yurtsever gösterilerine destek için genel greve gitti. Tokyo'daki üniversitelerde okuyan Çinli öğrenciler de kendi protesto gösterilerini organize etti. Hankou, Changsa, Nanjing, Jinan ve daha pek çok Çin şehrinde protesto eylemleri başladı.

11 Haziran'da Chen Duxiu, Li Dazhao ve Gao Yihan gibi isimlerin yer aldığı Peking Üniversitesi'nin profesörleri, Qianmen bölgesinde kalabalık meydanları dolaşarak 'Pekin Sakinleri Bildirgesi'ni dağıttılar. Şöyle deniyordu bildiride: "Eğer hükümet kamuoyunun çağrılarını dikkate almazsa, öğrenciler ve işçiler köklü dönüşümler için doğrudan eyleme geçecektir."

Tsinghua Üniversitesi öğrencileri boykot için Japon mallarını yakıyor

4 Mayıs hareketinin ÇKP'nin kuruluşuna etkisi

ÇKP Tarih Araştırmaları Enstitüsü'nün hazırladığı Çin Komünist Partisi Tarihi'nde (Türkçesi Canut Yayınevi, 2012), 4 Mayıs hareketinin, kazanımları itibariyle 1911 devriminden bile büyük etkileri olduğu belirtilir. 1911 devrimi, siyasal rejimi değiştirmiş olmasına karşın, 4 Mayıs hareketindeki gibi yaygın bir kitle desteğine sahip olmamıştır.

Modernleşen Çin'in Tarihi'ni (İletişim, 2016) yazan Michael Dillon'a göre, 4 Mayıs hareketini de içine alan dönem, Çin'in 20. yüzyıl tarihini bütünüyle belirleyecek olan temel siyasi akımların şekillendiği radikal bir düşünce ortamı yaratmıştır. Bu ortamın en önemli dış faktörleri Rus Devrimi ve Japonya'nın Shangdong eyaleti üzerindeki tasarımlarıydı. Geleneksel Çin kültürü ve klasik Çincenin modern toplumdaki yeri de, dönemin entelektüel atmosferini etkileyen ayrı bir tartışma sahasıydı.

4 Mayıs hareketi, Çin için entelektüel bir dönüm noktası teşkil eder. O dönemi yaşamış aydın ve akademisyenler, ilerleyen yıllarda ideolojik olarak ciddi değişimler geçirmiştir. Öncesinde Çinli entelektüeller arasında Batı tarzı liberal demokrasiye belli bir ilgi görülse de, Versay'ın ardından Marksizm'e ve sosyalizme ciddi şekilde 'kafa yoranların' sayısı artmıştır. Aralarında ÇKP'nin kurucu isimleri Chen Duxiu ve Li Dazhao'nun da yer aldığı pek çok aydın hızla sola kaymıştır. Marksizm ilk kez ciddi çalışmaların konusu olmaya başlamıştır.

Mao Zedong, Ekim 1949'da Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmiş, aynı yıl Aralık ayında 4 Mayıs'ı Gençlik Bayramı olarak belirlemiştir. Mao, ÇKP'nin kuruluşunda 4 Mayıs hareketinin ne kadar belirleyici olduğunu biliyordu, 4 Mayıs'ın aydınları nasıl sosyalizme yönlendirdiğini, bizzat kendi fikir dünyasında tecrübe etmişti. 4 Mayıs, Çin'de sosyalizmin Sovyetlerden bağımsız olarak gelişen kendine özgü doğasına da dikkat çekiyordu.

Mao, 1939'da 4 Mayıs hareketinin 20. yıldönümü dolayısıyla yazdığı yazıda, şöyle diyordu:

"O dönemde, yeni toplumsal güçlerin büyümesi ve gelişmesiyle, burjuva demokratik devrimde işçi sınıfı, öğrenci kitleleri ve yeni milli burjuvaziden oluşan güçlü bir kamp ortaya çıktı... Bu bakımdan 4 Mayıs hareketi, 1911 devriminden bir adım ileri gitti."

Bu yılki kutlamalarda Marksizm vurgusu

Bu yıl 4 Mayıs Gençlik Bayramı, Karl Marx'ın doğumunun 200. yıldönümü olan 5 Mayıs'la ayrı bir anlam kazandı.

Cumhurbaşkanı Xi'nin Mayıs ayının ilk haftasındaki ziyaret programı, 4 ve 5 Mayıs'ın nasıl bir arada değerlendirdiğini gösteriyor.

Xi önce 120. yılını kutlayan Pekin Üniversitesi'ni ziyaret etti, Çin'de ilk Marksizm okulunun açıldığı bu üniversite, bu öğretinin Çin'de beşiği olarak biliniyor. Xi burada yaptığı konuşmada, Marksizm'in 'rehber ideoloji' olarak ele alınmasını ve 'kampüslerde, sınıflarda ve öğrenciler arasında bu öğretinin yaygınlaştırılmasını' istedi.

Xi ayrıca, ülkesine ve halkına sadık, tarihini bilen, ulusal gururu ve kültürel özgüveni yüksek, ideallerini ülkesinin geleceğine bağlayan genç bireyler yetiştiğini görmek istediklerini belirtti.

Çin işçi birliği...

Şimdi gelelim sona sakladığımız ara başlığa... Çin'in 1. Dünya Savaşı'nda İngiltere ve Fransa'ya destek olarak gönderdiği işçi birliği için ayrı bir başlık açmak gerek.

Çin cephelerde çarpışarak savaşta yer almadı belki ama kazılan siperlerde, açılan yeraltı sığınaklarında, kum torbalarında, demiryollarında Çinli işçilerin el emeği vardı. Trenlere ve gemilere yük indirip bindirmek de, sayıları 100 bini aşan bu işçilerin göreviydi.

Çin işçi birliği, 30 Aralık 1916'da İngiltere ile Çin arasında yapılan bir anlaşma neticesinde oluşturuldu. İlk işçi grubu Nisan 1917'de Fransa'daki görev yerlerine ulaştı. 1917 yılı sonu itibariyle Fransa ve Belçika'daki Çinli işçilerin sayısı 54 bini buluyordu.

Büyük çoğunluğu İngiltere için hizmet veriyordu, Fransız ordusu da bu işçilerden faydalanıyordu. (Başka uluslardan işçi birlikleri bulundurmak o dönemde yaygın bir uygulamaydı, Fransız ordusunda Mısır, Hindistan, Malta ve diğer bölgelerden gelen binlerce işçi görev yapıyordu.) Ucuz iş gücü olarak görülüyorlardı, çalışma bölgelerinden ayrılmaları yasaktı.

İşçilerin pek çoğu Çin'in kuzey eyaletlerinden gelen yoksul kişilerdi. Lisan bilmiyorlardı. Yurt dışında okuyan Çinli öğrenciler onlara çevirmenlik yapıyordu, ki bu öğrenciler arasında mesela Lin Yutang gibi ileride dünya çapında tanınmış bir yazar olacak gençler de vardı. (Lin Yutang'ın Çin'de basılan kitaplarının girişinde, kızı Lin Taiyi imzasıyla yazılmış uzunca bir özgeçmiş yer alır. Burada Lin Yutang'ın Fransa'daki Çinli işçilere bir süre okuma yazma öğrettiği not edilmiştir.)

Savaş yıllarında hayatını kaybeden işçiler için Fransa'nın Noyelles-sur-Mer bölgesinde bir mezarlık yapılmıştır. Burada, mezar taşları Çince karakterlerle oyulmuş 800 mezar bulunuyor. İşçi birliğinin yaşayan son üyesi, Zhu Guisheng, 2002 yılında 106 yaşındayken hayatını kaybetmiştir. Zhu, 2. Dünya Savaşı'nda da Fransız ordusunda görev almıştı.

Ek okumalar

-First world war's forgotten Chinese Labour Corps to get recognition at last

https://www.theguardian.com/world/2014/aug/14/first-world-war-forgotten-chinese-labour-corps-memorial

-Noyelles-sur-Mer Chinese Cemetery

https://www.cwgc.org/find/find-cemeteries-and-memorials/68500/noyelles-sur-mer-chinese-cemetery