Büyükelçi Önen: Çin'in siyasi yapısı ve kalkınma planları kendine özgü

  2018-03-19 18:48:34  cri

Çin'de yıllık meclis toplantıları geride kaldı. İki Toplantı'nın ardından Türkiye'nin Beijing Büyükelçisi Emin Önen, CRI Türkçe'ye özel açıklamalarda bulundu. Önen, Çin'deki son siyasi ve ekonomik gelişmelerden ikili ilişkilere kadar çeşitli konularda görüşlerini, CRI Türkçe muhabiri Liu Wenjun ile paylaştı.

CRI: Çin'de 'İki Toplantı' ülkenin gelişme nabzını tutan önemli bir pencere olarak kabul ediliyor. Bu yılki yıllık toplantıda Xi Jinping, Çin Cumhurbaşkanlığına yeniden seçildi, anayasa değişikliği tasarısı ve kurumsal reform planı onaylandı. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Emin Önen: Çin'deki son gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 19. Kongre'yi yakından izlemiştik, İki Toplantı için de aynı şekilde 5 Mart günü bizzat giderek Sayın Başbakan Li Keqiang'ın konuşmasını yerinde dinledik. Sayın Başbakan o konuşmasında, geçen beş yılı özetledi ve çok önemli rakamlar verdi. Hem bu rakamlar ışığında hem de 19. Kongre'de elde edilen sonuçlar doğrultusunda, 2049 hedeflerine ulaşmak anlamında önemli kararlar alındı. Böylece, Çin, kendi gelişmesini sürdüreceği gibi, dünyanın ekonomik kalkınmasına verdiği katkıyı da sürdürmeye devam edeceğini göstermiş oldu. Biz de elbette ilerleyen günlerde Çin'in Türkiye'yle ilişkilerini daha da ilerletmesi için, gelişmeleri çok yakından izlemeye devam ediyoruz.

CRI: Çin'in siyasi sistemini nasıl buluyorsunuz?

Emin Önen: Çin'in siyasi yapısı ve kalkınma planları kendine özgü. Sayın Xi Jinping'in vizyonuyla ortaya koyulan ve önemli kalkınma hamlelerini içinde barındıran çok önemli bir sistem. Son 40 yılda ekonominin gelişmesi ve dünyaya daha çok açılmayla beraber, yakın gelecekte Çin'in dünyanın birinci ekonomisi haline geleceği çok açık. Çin'in ekonomik anlamda kendine has özellikleri, aslında tüm dünyaya örnek teşkil ediyor. Çin, dünya genelindeki altyapı projelerinde yer alan bir ülke, diğer ülkelerin kalkınmasına önemli bir katkı sağlamakta.

CRI: Çin ekonomisi 2017'de yüzde 6,9 büyüdü, ekonominin boyutu 80 trilyon yuanı aştı. Çin ekonomisinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Emin Önen: Tabii yüzde 6,9'luk büyüme önemli, ama burada daha önemli olan büyümenin niteliği; Çin'in artık hızlı büyümeden nitelikli büyümeye geçtiğini görüyoruz. Çin'in yeni dönemde Ar-Ge, yapay zeka gibi alanlarda yaptığı yatırımlar, bütün dünyaya örnek niteliğinde.

Diğer yandan Türkiye 2017 yılında yüzde 7,1 büyüdü, Asya'nın iki ucundaki iki ekonominin nasıl hızla geliştiğini görüyorsunuz. Bu durum, iki ülkenin birlikte neler başarabileceğinin ipuçlarını veriyor aslında.

CRI: 2017'de ikili ilişkileri değerlendirir misiniz?

Emin Önen: İkili ticaret hacminde 28 milyar doların 26 milyar dolarını Çin'in Türkiye'ye ihraç ettiğini görüyoruz, Türkiye sadece 2 milyar dolarda kaldı. 2017 rakamlarına sonuç olarak baktığımız zaman Türkiye'nin 3 milyar doları aştığını görüyoruz ihracatında, bu da önemli bir gelişme, daha da artmalı.

Ticareti ve ihracatı artırmak istiyoruz, dengesizlik iki tarafa da zarar veriyor. Orta ve kısa vadede bunu başarmak zor, Türkiye'de daha fazla Çinli yatırımcı ağırlamak istiyoruz. Dünyanın en büyük 17. ve Avrupa'nın en büyük 6. ekonomisiyiz. Türkiye'de yatırım yapmak, sadece Türkiye'de yatırım yapmak demek değildir, jeopolitik konumundan dolayı bizim bölgemizden 4 saatlik uçuşla 57 ülkeye ulaşılabiliyor, bu 1,6 milyarlık bir nüfusa ve 24 trilyon dolarlık bir gayrı safi milli hasılaya ulaşmak demektir. Çinli büyük şirketler zaten Türkiye'ye geldiler, Huawei, Bank of China, ICBC, AVİC, NORİNCO gibi dev firmalar Türkiye'de iş yapıyor. Daha fazla Çinli firma gelip yatırım yapsın ve tüm dünyaya açılacak bir pencere açsın istiyoruz.

CRI: Kuşak ve Yol girişimi, dünya çapında geniş yankı uyandırdı. Türkiye, bu girişimin aktif destekçisi ve katılımcısı. Kuşak ve Yol girişiminin, dünya ekonomisinin geliştirilmesindeki rolü hakkında görüşlerinizi paylaşır mısınız?

Emin Önen: 16. yüzyılın sonlarına kadar, Türkler İpek Yolu'nu çok aktif kullanıyordu. Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in bu konuyu önemsemesi, tarihi ipek yolunun yeniden canlanması için önemli. Bu artık bölgedeki 60 ülkeyi ilgilendiren dev bir proje haline gelmeye başladı. Bu kapsamda önemli yatırımlar var, birçok kişi için iş kapısı doğdu, ekonomilerin büyümesi hız kazandı. Türkiye zaten Orta Koridor vesilesiyle bu alanda işbirliğine önem atfetmektedir. Bakü-Tiflis-Kars projesiyle şu an Londra-Pekin arasında kesintisiz bir hatta ulaşıyoruz. Biz somut projelerle bu girişime katılıyoruz.

CRI: 2018 yılında, Türkiye, Çin'de "Türkiye Turizm Yılı" etkinliği kapsamında bir dizi program düzenleyecek. Çin'den 1 milyon turist çekme hedefiniz var. Bu hedefe ulaşılması için alınan tedbirler hakkında bilgi verir misiniz?

Emin Önen: Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping'in ortak kararıyla 2018 Çin'de Türkiye Turizm Yılı ilan edildi. Bu bize büyük fırsatlar sunuyor, hem Türkiye'nin burada tanıtımını yapmak hem de yatırım çekmek için fırsatlar var. Ocak ayında gayrı resmi açılış yaptık, Nisan ayında Kültür ve Turizm Bakanımızın katılımıyla Pekin ve Şanghay'da açılışlar yapacağız. Biz Çinli turistlere ev sahipliği yapmaya hazırız.

1 milyon turist hedefi bugünden yarına olacak bir şey değil, ilk etapta 500 bin, sonra 1 milyonu hedefliyoruz. Çinli turistler seyahat etmeyi çok seviyorlar, 2017'de 130 milyon Çinli turistin yurt dışına seyahat ettiğini görüyoruz. Bu nerdeyse iki Türkiye nüfusuna yakın bir rakam. Bu oran içinde Türkiye'ye gelen turist sayısı çok az. Tabii bunu artırmak için uçuş sayısına ihtiyacımız var. Bizim şu an haftalık olarak Çin'e 28 uçuşumuz var. Pekin (Beijing), Shanghay, Guangzhou ve Hong Kong olmak üzere dört noktamız var ama buna yeni frekanslar eklemek zorundayız. Bunun için de gerekli kurumlarla bağlantı içindeyiz. İnşallah 2018 içinde yeni bir destinasyonu Çin'den talep ediyoruz ve yakalamayı hedefliyoruz.

Türkiye, Çinli turistler için önemli bir merkez. Çinli turist kültür turizmine büyük önem veriyor, bu da bizim için önemsediğimiz bir alan. Çünkü ülkemiz bir açık hava müzesi, deniz kum güneşle kısıtlı değil, geniş bir coğrafyada önemli eserlere ev sahipliği yapıyoruz. Turizm yılı boyunca 80 kadar projeyle, Türkiye'nin tanıtımına ağırlık vereceğiz.