Ejderha mı, Kungfu Panda mı?

  2017-10-31 14:46:48  cri

Merakla beklenen 19. Kongre geride kaldı. Çin'i gelecek 5 yıl yönetecek ve uzun vadeli hedeflere ulaştırmaya çalışacak yeni lider kadrosu belirlendi.

Kongre'yi yakından izleyen Batı medyası, "güç oyunlarına" dikkat çekti, bazı yorumlarda Kongre'yi bir çeşit "Game oh Thrones" olarak yansıtan değerlendirmelere rastlandı. Kimisi "ejderin uyanışı" dedi, kimine göreyse "Asya'nın hasta adamı geri döndü". Financial Times, yeni bir kelime oyununa giderek "Soft Superpower" kavramını ortaya attı… (Yumuşak Süper Güç)

Çin'deki medya organlarıysa, Kongre'nin "güç mücadelesi" olarak yansıtılmasının yanıltıcı olduğu kanaatinde.

Global Times'ta 15 Ekim 2017'de çıkan Curtis Stone ve Wu Chengliang imzalı makalede şöyle denildi: "Amerikan TV dizileri veya Batı demokrasisinin işleyiş mantığıyla Çin siyasetini anlamaya çalışmak, Çin'in siyasal sistemine ve Kongre'nin aslında ne anlama geldiğine dair çarpıtılmış bir fotoğraf sunacaktır."

Mevzu Çin olunca, kolaya kaçmayı seven gazeteciler için vazgeçilmez sembollerden biri olarak ejderha figürü öne çıkıyor. Ancak Fudan Üniversitesi Çin Enstitüsü'nden Wang Peng, kısa süre önce China Daily gazetesinde çıkan değerlendirmesinde, Çin'i tanımlamak için başka bir sembol öneriyor: Panda.

Wang Peng makalesinde "Geçen beş yılda Çin diplomasisine baktığımızda, 'düşük profil izleme' (tao guang yang hui) anlayışından 'büyük başarılar için uğraşma' (di li fen jin) anlayışına büyük bir dönüşüm olduğunu görüyoruz" diyor ve ekliyor: "Bu dönüşüm şu anlama geliyor, yeni dönemde Çin diplomasisi, kalkınma için barışçı ve istikrarlı bir ortam inşa etmekle kalmamalı, aynı zamanda küresel ve bölgesel çevreyi ve uluslararası düzeni daha aktif olarak şekillendirmelidir."

Wang Peng, yeni dönemde Çin'in diplomasi anlayışını, ejderha değil, pandanın temsil edebileceği görüşünde:

"Çin, içinde bulunduğu bu canlanma döneminde, bazı Batılı siyasetçilerin önerdiği gibi ağzından ateş çıkaran bir ejderha ya da yüzyıl önceki benzetmeyle Doğu Asya'nın hasta adamı olarak anılamaz. Ben onu Kungfu Panda olarak düşünmeyi tercih ediyorum."

Yazara göre pandada iyilik ve bir arada yaşama kültürü var. Pandanın bu özelliği, Xi'nin kongre raporundaki şu cümleyi anımsatmış yazara: "Çin'in gelişmesi, herhangi bir ülke için tehdit oluşturmuyor. Gelişmede hangi aşamaya ulaşırsak ulaşalım, Çin asla hegemonya gözetmeyecek ve yayılmacılık peşinde koşmayacak."

Otobur bir hayvan türü oldukları söylenen pandalar, et yemedikleri için avlanmıyorlar ve bu da onların barışçı hayvanlar olarak değerlendirilmesine yol açıyor.

19. Kongre'nin dikkat çekeni: Temel çelişki değişti

Kuşkusuz Çin ve dünya medyasının en çok dikkatini çeken gelişme Xi Jinping Düşüncesi'nin parti tüzüğüne eklenmesi oldu.

Ancak hem Xi'nin sunduğu Kongre raporunda hem de parti tüzüğünde gözden kaçmaması gereken bir ifade var: Çin toplumunun değişen temel çelişkisi.

Xi, yeni dönemde toplumun temel çelişkisinin değiştiğini söyledi. Artık çelişki, halkın daha iyi bir yaşam beklentisi ile dengesiz kalkınma arasında.

Çin'de parti liderliği, önce sosyal çelişkileri belirliyor, ardından bunlar için çözüm önerileri geliştiriliyor. Bu çelişkiler, Çin'in sosyal gelişmesinin realitelerini, Çin'e özgü koşulları yansıtıyor. Parti liderliğinin geliştirdiği temel politikaların ve uzun vadeli stratejilerin dayanak noktası, hep bu temel çelişki oluyor.

19. Kongre'nin bir diğer dikkat çeken gelişmesi de, Çin'in ortaya koyduğu ortak kalkınma hareketi Kuşak ve Yol'un parti tüzüğüne dâhil edilerek, siyasi teminat altına alınması oldu.