Çin ile ABD arasında ekonomik işbirliğinin geleceği parlak

  2017-07-19 10:46:40  cri

Çin Başbakan Yardımcısı Wang Yang, bugün Washington'da Çin ve ABD sanayi ve ticaret çevrelerinin ortaklaşa verdiği öğle yemeğine katılarak bir konuşma yaptı.

İşbirliğinin iki ülkenin önündeki tek doğru seçenek olduğunu dile getiren Wang Yang, yaptığı konuşmada, Çin ve ABD'nin ekonomik ve ticari ilişkilerinin doğru bir yolda ilerlemekte olduğunu ifade etti.

Çin Başbakan Yardımcısı Wang, Çin'in gelişmesi ve ilerlemesinin uzun vadeli bir belirliliğe sahip olmasının çeşitli ülkelerin işletmelerinin Çin'le işbirliği yapması için en önemli dış ortamı oluşturduğunu kaydetti. Wang Yang, Çin piyasasının büyümesinin belirli bir sınırı olmadığını, Çin ile ABD arasında ekonomik ve ticari işbirliğinin parlak bir geleceğe sahip olacağını vurguladı.

Öğle yemeğine katılan ABD Maliye Bakanı Steven Mnuchin, yaptığı konuşmada, sanayi ve ticaret çevrelerinden gelen tepkilerin hükümetin politika oluşturmasına yardımcı olacağını, ortak çıkarlara sahip olan ABD ve Çin'in işbirliğini gerçekleştirmesi gerektiğini belirtti.

ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, öğle yemeğinde yaptığı konuşmada, diyalogun Çin ve ABD'nin daha iyi bir şekilde sorunu çözmesini sağlayacağını dile getirdi.

Çin Cumhurbaşkanı Nisan ayında ABD'ye resmi ziyaret yapıp ABD Başbakanı Donald Trump'la önemli bir görüşme yaptı. İki taraf, Çin-ABD kapsamlı ekonomik diyalogu dahil dört üst düzey diyalog mekanizması oluşturarak, Çin ve ABD arasında 100 günlük ekonomik işbirliği planını başlatmayı kararlaştırdı.

Bu ekonomik işbirliği planı kapsamında verimli neticeler elde edildi. ABD'de üretilen sığır eti, 14 yıl sonra Çin piyasasına döndü. 2017 yılının ilk 5 ayında Çin'in ABD'den ithal ettiği doğalgaz miktarı 400 bin tonu buldu. Geçen yılın aynı döneminde doğalgaz ithalatı yoktu.

Wang Yang, iki tarafın çeşitli alanlardaki işbirliğinde verimli sonuçların elde edildiğini kaydetti.

Daha önce iki ülke arasındaki diyaloglarda, Çin, ekonomi yapısını ayarlayarak, ihracata ve yatırımlara dayalı büyüme modelini değiştirme sözü verdi.

2013 yılında, Çin'de tüketimin büyümeye katkı oranı sadece yüzde 47 oranındaydı, bu yılın ilk çeyreğinde bu oran yüzde 77'ye yükseldi. Ayrıca hizmet sektörünün gayri safi yurt içi hasıladaki payıysa 2013 yılındaki yüzde 46,7'den yılın ilk çeyreğinde yüzde 56,5'e yükseldi.

Çin, piyasaya giriş engellerinin azaltılması, hizmet sektörünün daha açık hale gelmesi taahhüdünde bulundu. Son yıllarda, Çin defalarca yabancı işadamlarının yatırım yaptıkları sektörler listesinde defalarca değişiklik yaptı. Şu an 63 adet sınırlama maddesi kaldı. Bu sayı 2011 yılına oranla yüzde 65 azaldı.

Çin ve ABD yatırım anlaşmaları müzakeresinde, Çin, banka, menkul kıymetler, sigorta, telekomünikasyon, kültür, internet ve otomobil gibi alanlardaki dışa açılmayı daha da genişletmeyi kabul etti.

Çin, aynı zamanda enerji tasarrufu ve boşaltımın azaltılması yönündeki çabaların artırılması, iklim değişikliğiyle ortaklaşa mücadele edilmesi taahhüdünde bulundu.

Çin, fikri mülkiyet haklarının korunmasının güçlendirilmesi gerektiğini de savundu.

Wang Yang, 40 yıla yakın zamanda Çin ekonomisinin bir hayli büyüdüğünü, ancak bunun yeterli olmadığını, Çin ekonomisinin hâlâ uluslararası sektör zincirinin orta ve düşük seviyesinde yer alıp ABD'yle arasında büyük mesafe bulunduğunu ifade etti.

Wang Yang, rekabet içindeki Çin ve ABD ekonomisi arasındaki tamamlayıcı niteliğin rekabet niteliğinden çok daha fazla olduğunu, iki taraf arasındaki işbirliği alanlarının genişletildiğini sözlerine ekledi.

ABD–Çin Ticaret Komitesi'nin tahminlerine göre, önümüzdeki 10 yılda ABD'nin Çin'e yönelik mal ve hizmet ihracatı bir kat artacak, bunun hacmi 369 milyar ABD Doları'na çıkacak. 2025 yılında kadar bu rakam 520 milyar dolara kadar ulaşacak. Uzun bakışlı her işletme, böylesi dev bir piyasaya önem verecek. Her yetkin hükümet, Çin'le işbirliğine özen gösterecek.

Wang Yang, yaptığı konuşmada ekonomik işbirliğinde belli fikir ayrılıkları ortaya çıkabilmesine rağmen, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin güçlü, dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmesi arzusunu dile getirdi.