Ödünç bıçakla öldürmek

  2017-05-08 10:22:47  cri

Ödünç bıçakla öldürmek ifadesi gerçek failin bulunmasını yanlış yönlendirmek için suçlunun geride bıraktığı izi gizleyen bir taktik gibi kulağa geliyor. Ancak söz konusu Çin atasözünün anlamı çok daha farklı ve tarihten gelen bir hikayesi bulunuyor.

Bir savaş hilesini anlatan Çin atasözünün gerçek anlamı bir düşmana doğrudan hücum etmektense üçüncü bir gücün veya müttefiği baştan çıkarıp onun düşmana saldırmasını sağlamaktır.

Çin'in İlkbahar ve Sonbahar Dönemi'nde (M.Ö.770-M.Ö.476), ülke 170 küçük devlete bölünmüştü. Küçük devletler arasında meydana gelen savaş ve istilalar dönemin karakteristik özelliği olmuştu. Bu dönemde akıl hocaları, filozoflar ve strateji uzmanları büyük yıkımlar ve katliamları en aza indirmenin yollarını aradılar. Savaş hilelerini uygulayan devletlerin önemli başarıları daha az can ve mal kaybıyla elde etmesi, sonraki kuşaklara da önemli dersler verdi.

İlkbahar ve Sonbahar Dönemi'nde Qi devletinin hükümdarı Lu devletine saldırmaya karar verdi. Ancak Lu devletinin ordusu Qi ordusu ile boy ölçüşecek güce sahip değildi.

Lu devleti, Çin'in meşhur filozofu Konfüçyüs'ün memleketiydi. Konfüçyüs en gözde talebesi Zi Gong'u yardım maksadıyla Lu hükümdarına gönderdi.

Zi Gong, Qi birliklerinin istilası karşısında Lu devletinin kendisini savunacak gücünün olmadığını çok iyi biliyordu. Bu yüzden dönemin diğer büyük kuvvetlerinden Wu devletine giden Zi Gong, göstermelik güzel sözlerle Wu hükümdarının Qi devletine saldırmasını ikna etmeye çalıştı.

Zi Gong, Qi birlikleri güçsüz Lu devletini istila ederse Qi devletinin daha güçlü bir hale geleceğini ve bu durumda Qi hükümdarının bir sonraki hedefinin Wu devleti olacağı iddiasında bulundu. Bu gelişme, Wu devleti için yeni bir güvenlik tehdidi anlamına geliyordu.

Diğer yandan Wu hükümdarı aslında bölgede süper güç olma hırsını uzun süredir saklıyordu. Zi Gong'un böyle bir teklifle ayağına gelmesini fırsat olarak gören Wu hükümdarı, Lu kuvvetleriyle birlik olup Qi saldırısına karşı birlikte savaşmayı kabul etti.

Müttefik kuvvetler, Qi devletinin içlerine doğru ilerlemeye hazırlanırken Zi Gong gizlice diğer bir büyük güç olan Jin devletine gitti. Zi Gong, Jin hükümdarını, Wu ordusunun Qi birliklerini yenmesi durumunda ilk iş olarak Jin devletine saldıracağı konusunda, uyardı. Zi böylece Jin hükümdarına Wu birlikleriyle bir savaşa hazır olması için ısrar etti.

Zi Gong'un buradaki mantığı şuydu; Qi ordusuyla yapılacak olan savaşı kazandıktan sonra Wu hükümdarı büyük ihtimalle Lu devletinden daha fazla imtiyaz isteyecekti. Bu tehditi önlemenin tek yolu Wu birliklerinin yenilmesine yardım etmekti.

Herşey Zi Gong'un beklentileri doğrultusunda gelişti. Qi ordularıyla girdiği savaşta büyük bir zafer elde eden Wu birlikleri, Jin ordusunun yardımıyla hezimete uğradı.

Bütün bu süreç boyunca olanları özetlemek gerekirse, Zi Gong eli kulağındaki Qi istilasını Wu devletinden aldığı ödünç bıçakla savuşturdu ve Jin devletinden aldığı bir diğer ödünç bıçakla da Wu devletinin güçlenen statüsünü gölgede bıraktı.

Sonuç olarak Lu devleti az bir yenilgi alarak ve büyük bir krizi atlatarak ayakta kaldı. Ve tüm başarısını titizlikle uyguladığı ödünç bıçak stratejisine borçluydu.