Shaanxi'nin çayı, Türkiye'ye de ulaşabilecek mi?

  2017-04-30 16:16:54  cri

Kuşak ve Yol, 2013'ten bu yana Çin'in gündemden düşmüyor.

Türkiye'nin başından beri büyük ilgi gösterdiği, kendi kalkınma stratejileriyle entegre etmeyi arzuladığı bu girişim, Beijing'de 14-15 Mayıs günlerinde düzenlenecek uluslararası işbirliği forumuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılım gösterecek olması nedeniyle Türk medyasında da geniş yer tutacak.

Çin'in kuzeybatısında yer alan Shaanxi'ye yaptığımız bir haftalık gezinin son gününde bölgedeki çay üretimiyle ilgili bilgi aldık.

Xianyang kentinde bulunan Jinye Fu Cha Tea LLC adlı şirket, Mojun Fu Çayı markasıyla ün salma peşinde. Şirket, günde 2 tonluk çay üretimi gerçekleştiriyor.

Fu Çayı'nı özgün kılan ise içinde altın çiçek bulunması. Bu çiçeğin, tansiyona, kan şekerine ve mide rahatsızlıklarına iyi geldiği söyleniyor.

Jingyanglı yetkililer, ayrıca Fu çayı sektörüyle ilgili bilgi vermek için bir toplantı düzenledi. Aldığımız bilgilere göre, özgün çay üretim teknikleriyle övünen bölge, yıllık 20 bin ton çay üretiyor. Yetkililer, bilimsel araştırmalara ve teknik desteğe çok önem verdiklerini aktarıyor. Tanıtım ve elektronik ticarete ağırlık verme hedefleri de bölgenin günümüzün koşullarına ayak uydurma arzusunu yansıtıyor. Mevzuubahis çay ise bir çeşit 'siyah çay'. Tabii, Çinlilerin siyah çay dedikleri, Türklerin tükettiklerinden çok farklı bir tür.

Yetkililerin konuşmalarından, sektörü geliştirme konusundaki hevesleri anlaşılabiliyor. Bu noktada, ihracat konusu ve bölgede imal edilen çayın bir gün Türkiye'de de rağbet görme ihtimali akla geliyor.

Türkiye, dünyada kişi başına düşen çay tüketiminin en yüksek olduğu ülke. Bir Türk, yılda ortalama 3,5 kilogram çay tüketiyor.

Dünya çay üretiminin yüzde 86'sı Asya'da gerçekleşirken, Çin tabii ki 2 milyon 270 bin ton ile burada başı çekiyor. Türkiye ise bu alanda 259 bin ton ile beşinci sırada.

Türklerin çay alışkanlıklarını değiştirmek, bir anda Çin'deki farklı çeşit çayları içmeye, hatta denemeye başlamalarını sağlamak kolay değil.

Gayet tabii, TV programlarına çıkan bazı uzmanların veya birkaç köşe yazarının 'sağlık' yahut doğrudan 'zayıflama' gerekçesiyle sundukları tavsiyeler, farklı çayların da Türklere tanıtılmasına katkı sağlayabilir. Ancak, bunun belli bir zümreyle sınırlı kalacağı neredeyse kesin. Halkın alışkanlığını değiştirmek için ise çok daha kapsamlı pazarlama stratejilerine ve zamana ihtiyaç olacaktır.

Her sektör ve her işletme gibi, çay sektörü de Kuşak ve Yol girişiminin getireceği fırsatlardan istifade etmek istiyor.

Kadim İpek Yolu'nda taşınan en önemli ürünlerden olan çayın, Kuşak ve Yol girişimi sayesinde yeni dönemdeki yeni güzergâhlar üzerinden tüm dünyaya ulaşması Çin'in arzusu.