Çince karakterler nasıl ortaya çıktı?

  2017-04-24 11:34:14  cri

Cang Jie'nin Çince karakterleri yaratması, Çin'in eski efsanelerinden biridir.

Cang Jie, Çinlilerin atalarından biri olduğu savunulan Huang Di'nin (M.Ö. 2717-M.Ö.2599) tarih kayıtlarından sorumlu bir vezirmiş. Cang Jie, hayvanların ayak izlerine göre Çince karakterleri icat etmiş ve Çin milletinin gelişmesine büyük katkıda bulunmuş. Ancak Çince karakterleri Cang Jie'nin tek başına yaratmadığı, Cang Jie'nin daha önce halk arasında yaygın olan hiyeroglif yazısını derleyip yaygınlaştırdığı savunuluyor.

Efsaneye göre, Cang Jie, Huang Di yönetiminde tarih kaydı yapmaktan sorumlu bir vezirmiş. O zamanda vezir olmak, yönetimdeki onlarca görevden biri demekmiş, herhangi bir imtiyazı yokmuş. Cang Jie ahırlardaki hayvan sayısı ve hububat miktarından sorumlu bir yöneticiymiş. Çok akıllı olan Cang Jie kendini işine adamış. Ancak zamanla hayvan sayısı ve hububat miktarı artıyormuş, ve bunları hafızasında tutması mümkün olamaz hale gelmiş. O zaman ne yazı ne de kağıt ve kalem varmış, bu durum Cang Jie'yi zorlamış.

Cang Jie gece gündüz düşünmüş taşınmış, önce ip üzerine düğüm yapmış, farklı renkteki ipler farklı hayvan ve hububatı, her düğüm bir miktarı temsil etmiş. Bu yönem bir süre sonra yine geçersiz olmuş. Artan bir rakam için bir düğüm yapmak kolay, ancak rakam azalırken bir düğümü çözmek zahmetliymiş. Cang Jie yine buna bir çözüm bulmuş, bir ip üzerine çember halinde düğüm yapmış, farklı nesneleri farklı düğümlere asılan sedeflerle ifade etmiş. Bir rakam azalınca bir sedef çıkarılıyor, artınca bir sedef daha asılıyormuş. Bu yöntem birçok yıl idare etmiş.

Bu kadar zeki bir vezir olan Cang Jie'den çok memnun olan ve güvenen Huang Di, Cang'a daha çok görev vermiş. Her yılın ibadet sayısı, av sayısı, kabilede nüfusun artışı ve azalışından hep Cang Jie sorumluymuş. Artık ip sayısını artırmak ve yeni sedefleri asmak bir şeye yaramıyormuş. Bu durum Cang Jie'yi zorluyormuş.

Bir gün Cang Jie, kabilesiyle birlikte ava çıkmış, bir kavşağa gelince üç yaşlı kavga etmeye başlamış. Biri doğuda antilop var diyerek doğuya gitmekte ısrar etmiş; biri kuzey tarafında geyikler var diye kuzeye gitmeyi önermiş; öbürü ise batıda iki kaplan var, eğer zamanında öldüremezlerse fırsatı kaybedecekler diyerek batıya gitmeleri gerektiğini söylemiş. Cang Jie 3 ihtiyara hayvanları nasıl tespit edebildiklerini sormuş, 3 adam da hayvanların ayak izlerine bakarak tespit ettiklerini söylemişler. Hemen Cang Jie'nin aklına bir fikir gelmiş: Belli bir ayak izi bir tür hayvanı temsil ediyorsa, sorumlu olduğum her nesne için neden bir işaret yaratmayayım?

Cang Jie hemen evine gitmiş ve işaretleri yaratmaya başlamış. Neticede Cang Jie yine çok başarılı bir işe imza atmış.

Bunu öğrenen Huang Di, Cang'ı ödüllendirmiş ve ona tüm kabileye bunu öğretmesi için emir vermiş. Yavaş yavaş Cang Jie'nin yarattığı işaretlerin kullanımı yaygınlaşmış, daha sonra Çince karakterler ortaya çıkmış...

Efsane burada bitmiyor; tüm kabilenin övgüsüne mazhar olan Cang Jie'nin böbürlenmesi Huang Di'yi kızdırmış. Kabilenin saygın ihtiyarlarından birini çağırarak, vezirine bir ders vermesini istemiş.

120 yaşındaki ihtiyarın bıyıklarında yaşını gösteren 120 düğüm varmış. Bu ihtiyar, Cang Jie'nin dersine girmiş ve diğerleri gidince Cang Jie'nin yarattığı, ancak yanlış anlamaya yol açan birkaç işareti sormuş. Çok utanan Cang Jie, büyük hata yaptığını kabul etmiş, bu işaretlerin yaygın şekilde kullanılmasından dolayı artık değiştirilmez hale geldiği için pişman olduğunu söylemiş.

Bundan sonra Cang Jie her karakteri yaratırken mutlaka çok düşünmüş, başkalarından fikir ve görüş almış, herkesin olurunu aldıktan sonra icatlarını yaygınlaştırmış.

Başka bir efsaneye göre, Cang Jie karakterleri yaratmayı başardığı gün çok garip bir olay olmuş, gündüz hububat yağmuru yağmış, daha sonra o gün de Guyu günü olarak anılmaya başlanmış. Hububat yağmuru yağmasının nedeni, karakterlerin yaratılışının kutlamaya değer olması.

Bu efsanenin ilginç bir bölümü daha var: Ağlayan hayaletler! Neden aynı günün gecesinde hayaletler ağlamış? Bazı yorumlara göre, karakterler yaratıldıktan sonra herkes daha akıllı, buna karşın ahlaki olarak daha zayıf olmuş, yalan ve sahtekarlık artmış, çatışmalar ortaya çıkmış; dünyada huzur kalmayacak, böylece hayaletler de huzursuz olacakmış, bu nedenle ağlamışlar...

Çin'de yapılan arkeolojik araştırmalar, Çinlilerin atalarının 7 veya 8 bin yıl önce kaplumbağa kabuklarına işaret çizmeye başladıklarını gösteriyor. 5-6 bin yıl önceki Yangshao ve Dawenkou kültürlerine ait çömlek aletler üzerinde onlarca işaret bulundu, bu işaretler kaplumbağa kabuklarında kazılan işaretlere çok benziyor. Bu nedenle bunların Çince karakterlerin ilk şekli olduğu savunuluyor. Longshan kültürüne ait çömlek kavanozların üzerindeki kazıların Çince karakterler olduğu kesinleşti, yani Çince karakterlerin tarihi 4 bin yıl önceye dayanıyor. Karakterler insanların uzun sosyal yaşamında birikti, bu nedenle Cang Jie büyük ihtimalle çeşitli karakterleri toplayıp derleyen ve Çince karakterlerin oluşumuna büyük katkıda bulunan bir isim olarak görülüyor.

Birleşmiş Milletler'de Guyu günü, Çince Günü olarak 2010 yılından beri her yıl Nisan ayında kutlanıyor. Çince Günü'nün Guyu gününde kutlanması, Çince karakterlerin atası Cang Jie'yi anmayı amaçlıyor.

Cang Jie'nin mezarı Henan eyaletinin Nanle ilçesinde bulunuyor.