Zhao'yu savunmak için Wei'yi kuşat

  2017-04-24 10:42:21  cri

Eski Çin stratejistlerinden Sun Bin'e göre; "Düşman ile doğrudan yüzleşme ve mücadele etme cesareti göstermek cesurca bir davranış olabilir, ancak zekice bir davranış değildir."

Çin askeri düşüncesi, muhtemelen dört veya beş bin yıl önce Neolitik Çağ'da kabile çatışmalarıyla başlamış, efsanevi kültürel kahramanların ve bilge imparatorların çarpışmalarıyla destanlaşmıştır. Daha sonraları askerler ve komutanlar savaş alanlarında ustalıklarını göstermeye mecbur kaldıklarından önce silahlar gelişmiş, taktikler evrimleşmiş ve güç yapıları yükselmiştir.

Çinli strateji uzmanlarının, mücadelelerden elde edilen tecrübeleri muhafaza etmek ve geçmişte yapılan hatalardan kaçınmak içim sarf ettiği çabaların sonucunda "36 savaş taktiği" günümüze kadar ulaştı.

Çin'deki Büyük Yaşam'da bu hafta sizlere "Zhao'yu savunmak için Wei'yi kuşat" Çin atasözünün ve aynı zamanda bir savaş taktiğinin, meydana gelmesine neden olan, yaşandığı rivayet edilen öyküyü aktarıyoruz.

Çin'in Savaşan Devletler Dönemi'de (M.Ö. 475-M.Ö. 221) bölgesel kumandanlar yedi büyük devlet kurmuşlardı. Biraz güçlenen her devletin komşu bölgelerde hegemonyasını genişletmek istemesi savaşları kaçınılmaz hale getiriyordu.

Milattan önce 354 yılında Wei devleti 80 binden fazla askeri Zhao devletinin başkenti Handan'ı kuşatması için gönderdi. Wei birlikleri Handan kentinin tüm giriş ve çıkışlarını kuşatma sayesinde kapattı. Kent halkı artık içerdeki malzeme ve erzaklarla idare edip kendini savunmak zorundaydı.

Bu durum karşısında Zhao hükümdarı Qi devletine yardım etmesi için gizlice bir elçi gönderdi. Qi hükümdarı, Zhao devletine yardım eli uzatmaya karar verdi ve 80 bin askerin, general Tian Ji'nin emrinde ve Sun Bin'in askeri danışmanlığında hazırlanmasını emretti.

Ordu tüm birimleriyle harekata hazır hale geldiğinde general Tian Ji birliklerini Handan'a doğru kesin sonuç elde edeceği bir savaş için Wei ordu kuvvetleriyle birlikte harekete geçmeleri emrini verdi. Generalin amacı kuşatma altındaki Handan'ı çok geç olmadan düşman kuvvetlerinden kurtarmaktı.

Ancak Sun birdenbire general Tian Ji'nin önüne geçip; "General Tian, biz kesinlikle Handan'a gitmemeliyiz." dedi.

General şaşkınlıkla, "Neden?" diye sorabildi.

Sun bunun nedenini; "General Tian bükülmüş ipek ipliğin düğümünü çözmek için ipliği yumruklamak faydasızdır. Ve iki kişinin kavgasını bitirmek için kavganın ortasına atlamamalısın. Yani devam eden kötü vaziyetten Zhao devletini kurtarmak amacıyla Wei birlikleriyle doğrudan çarpışmak son derece mantıksız. Bunun yerine Wei devletinin elit birlikleri Zhao'yu kuşatmışken savunması zayıf kalan Wei'nin başkenti Daliang'a doğru yürümeliyiz. Ve bunu yaparak Wei birliklerini Handan'daki kuşatmayı kaldırmak zorunda bırakıp kendi başkentlerini savunmaya zorlamış olacağız." diye açıkladı.

General Tian, Sun Bin'in tavsiyesini memnuniyetle kabul etti ve birliklerinin hızla Daliang'a doğru harekete geçmesi için emir verdi.

Handan'ı kuşatan Wei birlikleri Qi ordusunun kendi başkentlerine doğru saldırıya geçtiğini öğrendiğinde hemen Zhao'dan geri çekilerek Daliang'ı savunmak üzere aceleyle yola çıktı. Böylece zaman ve arazi kontrolü Wei ordusunun elinden Qi ordusunun eline geçmiş oldu.

Dönüş yolunda Wei birlikleri, Qi ordusu tarafından pusuya düşürülerek tam bir bozguna uğradı. Sonuç olarak Zhao kurtarılmış oldu.

Strateji uzmanı Sun Bin bu kıssadan hissede güçlü bir düşmanla doğrudan savaşmadan sakınmayı öğütlüyor. "Zhao'yu savunmak için Wei'yi kuşat" Çin atasözü hiçbir tarafın üstün olamadığı durumlarda, zincirdeki zayıf halkayı bulduktan sonra düşmanın en çürük noktasına hücum etmeyi denemek gerektiğini öğütlüyor. Ve bu gerçek sadece savaşta değil, hayatın birçok alanında geçerlidir.