Türk gazeteciler Shanghai'de

  2017-03-24 18:53:40  cri

Türkiye'den akademisyen ve gazetecilerden oluşan heyet, Çinli akademisyen ve öğrencilerle bir araya geldi.

Organizasyonunu Sabah gazetesinin üstlendiği Sabah Yazarlar Kulübü buluşmaları kapsamında Çin'e gelen heyet, Shanghai Üniversitesi'nde düzenlenen panel ve oturuma katıldı.

''Türkiye-Çin İlişkilerinde Yeni Dönem'' temasını taşıyan toplantının açılışında konuşan Shanghai Üniversitesi Rektör Yardımcısı Xu Xu, üniversitenin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Türkiye'nin coğrafi konumunun öneminin altını çizen Xu, Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini de belirtti.

Türkiye'nin Shanghai Başkonsolosu Sabri Tunç Angılı da konuşmasında Türkiye-Çin ilişkilerinde girilen yeni dönemin önemine vurgu yaptı.

İki ülke liderlerinin son dönemde yüz yüze görüşmeler gerçekleştirdiğini hatırlatan Angılı, mayıs ayında Beijing'in ev sahipliği yapacağı Bir Kuşak-Bir Yol Uluslararası İşbirliği Forumu'na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımının da beklendiğini söyledi. Angılı, ikili görüşmelerin karşılıklı anlayış ve muhtemel işbirliği alanlarının geliştirilmesi açısından da önem taşıdığını sözlerine ekledi.

Açılışta söz alan bir diğer isim de Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca'ydı.

Konuşmasında, Çin-Türkiye ilişkilerinin günümüzde öneminin arttığını ifade eden Akarca, ilişkilerin son dönemdeki gelişme sürecini özetledi. Avrupa ve ABD'nin gerilediği dönemde, Çin'in ise yükseldiğine işaret eden Akarca, bunun ikili ilişkiler için de bir fırsat anlamına geldiğini dile getirdi.

Siyasi ve ekonomik konular masaya yatırıldı

Panele geçilmesinin ardından, Türk heyetinden temsilciler, tek tek söz alarak, Türkiye'deki siyasi atmosfer ve Bir Kuşak-Bir Yol gibi farklı konularda konuşmalar yaptı.

Sabah gazetesi yazarı Dr. Şeref Oğuz, konuşmasında Çin-Türkiye ilişkilerinin tarihsel gelişimiyle ilgili bilgi verirken, yeni dönemde iki ülke arasındaki ortak siyasi yaklaşımların büyük önem arz ettiğini söyledi.

Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman da Çinli katılımcılara Türkiye'nin ekonomik ve siyasi yapısı hakkında bilgi verdi.

İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kerem Alkin, konuşmasında ekonomik verilere atıfta bulunarak, Çin'in dünyanın üretimine katkısı açısından yakın tarihte yine 200 yıl önceki seviyesine ulaşacağını dile getirdi. Prof. Alkin, Türkiye'nin mevcut ekonomik performansı hakkında da bilgi verdi.

Özellikle iki ülke arasındaki enerji ortaklığının önem taşıdığını vurgulayan Prof. Alkin, Çin'in Türkiye'ye bu alandaki yatırımlarını artırmasının beklendiğini ifade etti.

Prof. Alkin, gelecek projeksiyonlarında Çin ve Türkiye'nin öne çıkan iki ülke olduğunu söyledi.

Prof. Alkin: Bir Kuşak-Bir Yol, kapsadığı coğrafyayı yukarı taşıyacak

Panelin ardından CRI mikrofonuna konuşan Prof. Alkin, iki ülke ilişkileri açısından Bir Kuşak-Bir Yol girişiminin önemli olduğunu belirtti. Prof. Alkin, bu konuda şunları söyledi:

''Bir Kuşak-Bir yol ile ilgili olarak, tüm Avrasya'yı kapsayıcı şekilde, bu coğrafyanın kalkınması, dünya ekonomisinde ve siyasetinde daha önemli bir önceliğe sahip olması adına belki 30 veya 50 yıl sürecek çok önemli bir projeye soyunmuş olması heyecan verici. Türkiye de bu arada bu heyecan verici projenin belki de Asya ile Avrupa arasında ya da Doğu ile Batı arasında köprüsü olabilecek birçok önemli projeyi dünya ekonomisinin zorluklardan geçtiği bir dönemde kendi imkânlarıyla tamamlamaya çalışıyor ve çok başarılı mega projeler gerçekleştiriyor. Bu mega projelerden birkaç sene önce faaliyete geçen Marmaray, ifade edebiliriz ki, Beijing'den veya Shanghai'den kalkan bir trenin Londra'ya gidebilmesine imkân sağlamakta.''

Türkiye'nin Shanghai Başkonsolosu Angılı da ilişkilerde yeni dönemin başladığına inandığını, Çin'in Türkiye'nin en büyük ikinci ticaret ortağı hâline geldiğini dile getirdi. Çin-Türkiye ilişkilerinin yeni döneminde ekonomik ve ticari ilişkilerin önemli yer tutacağının altını çizen Angılı, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ben, yeni dönemin Türkiye-Çin ilişkilerinde başladığına inanıyorum. Çünkü Çin bizim en büyük ikinci ticaret partnerimiz oldu, Asya'daki de en büyük ticaret ortağımız. Birçok Çinli firma Türkiye'de yatırım yapıyor. Benim görev bölgemde, Shanghai'nin yanı sıra, Anhui, Zhejiang ve Jiangsu eyaletlerini kapsıyor, çok sayıda Türk firmanın yatırımları var. Bizim bulunduğumuz bölgeyi düşünürsek, Türkiye ile Çin arasındaki ticaretin yüzde ellisi bu bölgeden yapılıyor. Shanghai de Çin'in lojistik merkezi olarak çok önemli bir rol oynuyor. Bu ekonomik gelişme, aynı zamanda siyasi diyaloğu da artırıyor.''

Akarca: Basın kuruluşları arasında yakın işbirliği şart

Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca, Türkiye ile Çin arasında esasen önemli bir fikir ayrılığı bulunmadığına işaret ederek, iki tarafın birbirini daha iyi anlayabilmesi için basın kuruluşları arasında yakın işbirliği yapılması gerektiğini belirtti.

Akarca, bu konudaki görüşlerini CRI mikrofonuna şöyle aktardı:

''Basın kuruluşları arasında da yakın bir işbirliği şart gibi görünüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın muhtemelen mayıs ayında Çin Halk Cumhuriyeti'ni ziyaretleri sırasında, basın alanında da karşılıklı bir protokolün imzalanması bekleniyor. Biz bunun taslağını hazırladık. Daha sıkı işbirliği, gazeteci değişimleri, Türkiye'nin farklı kuruluşlarının Çin Halk Cumhuriyeti'nde bürolar açmaları, Çin Halk Cumhuriyeti kuruluşlarının da Türkiye'de bürolar açmaları yoluyla ilişkileri daha da güçlendirmek niyetindeyiz. Yakın bir gelecekte bu gerçekleşecek.''

Türk gazeteci ve akademisyenler, Shanghai'deki temaslarının ardından başkent Beijing'de düzenlenecek panele de katılacak.

Sabah Yazarlar Kulübü, Türkiye dışındaki panelleri kapsamında daha önce Londra, Washington, Brüksel, Berlin ve Moskova'yı da ziyaret etmişti.