Ocak ayı ekonomik verileri olumlu bir tablo çizdi

Son döneme dair bir dizi ekonomik veri, Çin ekonomisinin büyümesinde olumlu ve istikrarlı bir eğilim bulunduğunu gösterdi.

Ocak ayında ithalat, ihracat ve toplam dış ticarette iki haneli büyüme gerçekleşti. Üretici Fiyat Endeksi'nde (ÜFE) ise Eylül 2011'den bu yana görülen en yüksek artış kaydedildi.

Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu Sözcüsü Zhao Chenxin, dün düzenlenen basın toplantısında, ocak ayı itibarıyla Çin ekonomisinin istikrarlı ilerleme eğilimini sürdürdüğüne işaret etti. Sözcü, önemli reformlarda ilerleme kaydedilirken, başlıca politikaların da etkilerini göstermeye başladığının altını çizdi.

Bahar Bayramı sırasında kömür, elektrik ve petrol üretimi ile tedarikinin düzenli şekilde sürdüğünü, halkın yaşamsal ihtiyaçlarının güvence altına alındığını belirten Zhao, ocak ayındaki gayrimenkul yatırımlarının 150 milyar yuanı aştığı bilgisini verdi. Sözcü, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Ocak ayında 153 milyar 900 milyon yuan tutarındaki 18 gayrimenkul yatırım projesi onaylandı. Bu projeler, su işleri, ulaşım ve enerji alanlarını kapsıyor. Tarım ve su işleri projelerine toplam yatırım 96 milyar yuanı aştı. Ulaşım altyapısı projelerine 24 milyar 100 milyon yuan, enerji projelerine ise 19 milyar 700 milyon yuan yatırım gerçekleşti."

Eylül 2014'te 12 kategoride ulusal büyük çaplı projelerin belirlenmesinden 2016 yılı sonuna dek toplam 507 projeye yaklaşık 8 trilyon yuan yatırım yapıldı. Bu projeler, bilişim, elektrik, petrol ve doğalgaz, çevre koruma ve temiz enerji gibi alanları kapsıyor.

Büyüme hızlanırken niteliği de yükseldi

Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından kısa süre önce yayımlanan rapor, geçen yıl Çin'in büyüme hızı açısından Hindistan'ı da geride bırakarak, önemli ekonomiler arasında başı çektiğini gösterdi.

Bununla birlikte, Çin'in büyümeyi hızlandırma pahasına kalkınmanın niteliğinde geri adım attığına dair iddialar da dillendirildi.

Sözcü Zhao, bu iddialarla ilgili olarak, Çin ekonomisinin uygun bir ölçekte büyüdüğünü belirtti. Büyümenin hem kalitesinin hem de verimliliğinin arttığını vurgulayan sözcü, şöyle konuştu:

"Ekonominin yapısı sürekli düzeliyor. 2016'da nihai tüketim harcamalarının ekonomik büyümeye katkısı yüzde 64,6'ya ulaştı. Yeni kalkınan sektörler ve ileri teknolojiye dayalı imalattaki olumlu eğilim korunuyor. İleri teknoloji sektörünün katma değeri de yüzde 10,8 büyüdü. Diğer yandan, hizmet sektörünün gücü artıyor. Bu sektörün, GSYH'deki payı önceki yıla göre 1,4 puan artarak yüzde 51,6'ya yükseldi."

Çin, diğer taraftan arz yönlü yapısal reformları da ilerletiyor. Çelik ve kömür sektörlerinde kapasite fazlasının ortadan kaldırılmasına dair kısa vadeli hedefler de aşılmış durumda.

Yabancı sermaye imalat sektörüne çekiliyor

Çin, çektiği yabancı sermayenin ölçeği açısından 2008 yılından bu yana dünyada ilk üç sırada bulunuyor.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı tarafından yayımlanan son raporda, 2016 yılında dünya genelindeki toplam dış yatırım hacmi yüzde 13 azalırken, Çin'in çektiği yabancı sermayenin yüzde 2,3 artarak 139 milyar dolara ulaştığı görüldü.

Bu yıl da yabancı sermayenin imalat sektörüne çekilmesi için birçok yeni önleme başvurulacağını belirten sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

"Dört maddelik bir tedbir paketi alınacak. İlk olarak, hem yabancı yatırım şirketlerinin hem de Çin sermayeli şirketlerin 'Çin Malı 2025' ile ilgili politika ve önlemlere uyması sağlanacak. İkinci olarak, imalatın dışa açılma boyutu genişletilecek. Üçüncü olarak, yerel hükümetlerin yatırım çekmek için uyguladığı avantajlı politikalar imalat sektörüne yönlendirilecek. Dördüncü olarak da yabancı sermayeli sanayi projelerine arazi tedarikine öncelik verilirken, arazi satın alımlarında kolaylık sağlanacak."