ÇİN ULUSLARARASI RADYOSU
China Radio International
Çin Haberleri
Türkiye Haberleri
Dış Haberler

Çince Öğreniyoruz

Çin'de azınlık milliyetler

Türklerin gözüyle Çin

Spor

Bilim ve Sağlık
(GMT+08:00) 2007-07-27 12:17:26    
Rusya'nın Avrupa Konvansiyonel Silahlar Anlaşması'na ilişkin tutumu sertleşiyor

cri

    Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Avrupa Konvansiyonel Silahlar Anlaşması'nın NATO ve Varşova Paktı'nın mevcut olduğu bir dönemde imzalandığına dikkat çekerek, bu anlaşmanın artık "çağımızın koşullarına uymadığı"nı söyledi. Putin'in bir ay içinde Avrupa Konvansiyonel Silahlar Anlaşması konusunda yaptığı bu ikinci açıklama, bu konuda ABD ve NATO'ya karşı daha sert bir tutuma yöneldiklerini gösterdi.

    Putin, önceki gün (25 Temmuz) güvenlik güçlerinin üst düzey komutanlarını kabul ederken yaptığı konuşmada, Doğu Avrupa ülkelerinin tamamına yakınının NATO'ya katıldığını hatırlatarak, bu köklü değişimler karşısında Avrupa Konvansiyonel Silahlar Anlaşması'nın temelinin ortadan kalktığını vurguladı. Putin, bu nedenle söz konusu anlaşma ve diğer ilgili uluslararası anlaşmaların uygulanmasını askıya almak zorunda olduklarını savundu. Bu konuşmayla anlaşmanın gerekliliği ve haklılığı hakkında doğrudan şüphelerini dile getiren Putin, 14 Temmuz günü Avrupa Konvansiyonel Silahlar Anlaşması ve ilgili diğer uluslararası anlaşmaların askıya alınması yönünde bir kararname imzalamıştı.

    Rusya'nın Avrupa Konvansiyonel Silahlar Anlaşması konusundaki tutumunun giderek sertleşmesi, yalnızca gelişmelerle birlikte anlaşmayla ilgili bazı sorunların görülmesinden değil, ABD'nin Doğu Avrupa'da füze savunma sistemi kurma planından da kaynaklandı. ABD, Rusya'nın şiddetli itirazlarına rağmen bu yılın başında Doğu Avrupa'da füze savunma sistemi kurmak için girişimlerini yoğunlaştırdı. ABD'nin Rusya'nın elindeki nükleer silahların caydırıcı gücünü azaltmayı amaçlayan ve Rusya'nın ulusal güvenliğini ve temel çıkarlarını ilgilendiren bu girişimi görmezlikten gelmesini beklemek, mantıksız olacaktır.

    Rusya'nın sert tutuma yönelmesinde rol oynayan diğer bir faktör, ABD'nin Putin'in füze savunma sistemi konusundaki önerisine doğrundan yanıt vermemesi oldu. Putin, ABD'nin Çek Cumhuriyet ve Polonya'da füze savunma sistemi kurmaması koşuluyla, Rusya ve ABD arasında füze savunma sistemi konusundaki istişarelerin bu konuya ilgi duyan diğer Avrupa ülkelerini de kapsamasını, aynı zamanda Rusya'nın Azerbaycan'daki radar istasyonunun ortak kullanımına açılmasını önermiş ve ABD'yle işbirliği yapmayı hazır olduklarını ifade etmişti. Putin, ABD'nin önerisini benimsemesi durumunda iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik nitelik kazanabileceğini, benimsememesi durumunda ise, ikili ilişkilerin bozulacağını da vurgulamıştı. Putin'in önerisini doğrudan reddetmeyen ABD Başkanı George W. Bush, "Çek Cumhuriyet ve Polonya'nın füze savunma sisteminin bölünmez bir parçası" olduğunu vurgulamış ve Avrupa dışında kurulacak füze savunma sistemlerinin yalnızca bir ekleme olacağını ileri sürmüştü. Böyle bir durum karşısında, Rusya'nın ABD'yle arasındaki stratejik dengenin daha da bozulmasını önlemek amacıyla sert tepki göstermesi, son derece doğal.

    Gözlemciler, ABD'nin liderliğindeki NATO'nun doğuya genişlemeyi sürdürmesi ve Rusya'nın stratejik alanın sürekli kıstırılması karşısında Rusya'nın tepki gösterme ihtiyacını duyduğuna dikkat çektiler. Rusya, sert bir tutum sergileyerek, baskıların daha da yoğunlaşması durumunda işbirliğinden uzak kalacağı sinyalini verdi. Bunun yanı sıra Rusya, sert tutum izlemekle Avrupa Konvansiyonel Silahlar Anlaşması'ndan çekilmek için zemin hazırlamak istiyor. NATO ülkelerinin anlaşmaya getirilen değişiklikleri onaylamamaları, anlaşmayı onaylamak için Rusya'ya bir takım ek koşullar ileri sürmeleri, Rusya'nın bu anlaşmayı kendisini ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerini bağlayan eşitsiz bir anlaşma olarak görmesine neden oldu. Bundan dolayı, Rusya'nın anlaşmadan çekilmesi, yalnızca bir zaman meselesi halinde geldi. Ayrıca ülkedeki siyasi ve ekonomik durumun düzeltilmesi de Putin'e ABD'ye meydan okumak için güç sağladı.

    Gözlemciler, Rusya'nın Avrupa Konvansiyonel Silahlar Anlaşması'ndan çekilmesi ya da uygulanmasını "askıya almasının", Avrupa'daki konvansiyonel silahlar konusunda mevcut dengeyi bozarak, kıtadaki güvenlik ortamını etkileyeceğini savunuyorlar. Rusya'nın tutumunun ABD ve NATO ile ilişkilerini ne denli etkileyeceğini ise zaman gösterecek.