ÇİN ULUSLARARASI RADYOSU
China Radio International
Çin Haberleri
Türkiye Haberleri
Dış Haberler

Çince Öğreniyoruz

Çin'de azınlık milliyetler

Türklerin gözüyle Çin

Spor

Bilim ve Sağlık
(GMT+08:00) 2007-07-26 12:18:49    
Orta Doğu'da yoğun diplomatisi trafiği

cri

    Uzun süreden beri şiddet ve çatışmalarla kamuoyunun gündeminden düşmeyen Filistin ve İsrail, son günlerde yoğun bir diplomasi trafiğine sahne oldu. Batılı ülkeler ile Arap ülkelerinden diplomatların bölgeye akın etmesi, Filistin ve İsrail arasında bazı diplomatik görüşmelere başlanması, bölgede bir barış rüzgarı estirdi. Ancak bu yoğun diplomsi trafiğinin bölgedeki şiddet ve çatışmalara son verip vermeyeceği yönündeki şüpheler halen sürüyor.

    Bölgedeki diplomasi trafiğinin en dikkat çekici olayı, Arap Birliği heyetinin ilk kez İsrail'e gitmesi oldu. Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet Ebu Geyt ve Ürdün Dışişleri Bakanı Abdullah el Hatip başkanlığındaki Arap Birliği heyeti, birlik tarafından kabul edilen Arap Barış Çağrısı'na açıklık getirmek üzere dün Tel Aviv'e gitti. Bu ziyaret, İsrailli yetkililer tarafından "tarihi bir ziyaret" olarak nitelendirilirken, Geyt ve Hatip, İsrail'e "barış eli" uzattıklarını ifade ederek, İsrail'in Arap Birliği Çağrısı'nı ciddiyetle inceleyerek olumlu yanıt vermesini ve bu tarihi fırsatı kaçırmamasını beklediklerini söylediler. İsrail Başbakanı Ehut Olmert ise, söz konusu çağrıyı daha açık bir tutumla inceleyeceklerini kaydetti.

    Arap Birliği heyetinin İsrail'e ulaşmasından birkaç saat önce İngiltere eski başbakanı ve Orta Doğu sorunu özel elçisi Tony Blair, bölgeye yönelik ziyaretini tamamladı. Bu ziyaretle bölge durumuna ilişkin iyimser bir bakış kazandığını kaydeden Tony Blair, "Orta Doğu'daki mevcut sorunların çözülmesi için imkanlar bulunduğunu" söyledi. Tony Blair'in Eylül ayında bölgeyi bir kez daha ziyaret etmesinin planlandığı bildirilirken, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, Eylül ayında düzenlenmesi planlanan Orta Doğu sorunu ile ilgili uluslararası konferansa hazırlık yapmak üzere önümüzdeki hafta bölgeye gidecek.

    İsrail ve Filistin arasındaki diyalog da etkin biçimde sürdürülüyor. İsrail Başbakanı Olmert dün verdiği demeçte, Filistin Ulusal Yetki Organı Başkanı Mahmut Abbas'la Filistin devletinin kurulması konusunda müzakere yapmayı planladığını açıkladı. Olmert'in önerisine göre, Filistin ve İsrail, önce Filistin devletinin kurulması konusunda "ilke" nitelikli bir anlaşma yapacak. Bu anlaşmada, toprak değiş-tokuşu ilkesi temelinde İsrail'in Filistin'in Gazze'nin tümü ve Batı Şeria'nın yüzde 90'ını kapsayan bölgede devlet kurmasını, Gazze ve Batı Şeria'nın tünelle birbirlerine bağlanmasını kabul etmesi, ancak İsrail'in Batı Şeria'daki büyük yerleşim merkezlerinin varlığını sürdürmesi belirlenecek. Bunun ardında iki taraf sınır, Kudüs'ün statüsü ve Filistinli mültecilerin geri dönmesi dahil Filistin'in nihai statüsüne ilişkin sorunları ele alacak. Müzakere için henüz somut bir takvim belirlenmediğini kaydeden Olmert, iki taraf arasında şimdiden bazı "anlayış" sağlandığını açıkladı.

   Gözlemciler, Filistin ve İsrail'de bugünlerde yaşanan yoğun diplomasi trafiğinin bölgedeki yeni gelişmelerden kaynaklandığına işaret ettiler. Hatırlanacağı gibi, İsrail ve Batı tarafından terör örgütü olarak nitelenen Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas'ın geçen ay Gazze'nin kontrolünü silah zoruyla ele geçirmesinin ardından Abbas, Hamas ve El Fetih tarafından oluşan koalisyon hükümetini dağıtarak, Batı Şeria'da yeni bir hükümet kurdu. Gazze ve Batı Şeria da böylece birbirinden kopmuş oldu. İsrail ve Batı, Abbas'ı destekleyerek Hamas'ı tecrit etmeye ve zayıflatmaya çalışıyorlar.

    Ancak gözlemciler, yaşanan diplomasi trafiğinin etkisine şüpheyle bakıyorlar. Kamuoyunda Hamas'ı tecrit etme girişimlerinin bu örgütün daha da radikalleşmesine yol açacağı, bunun da İsrail'in yanı başında bir "bomba" yerleştirilmiş olacağı endişesi devam ediyor.

    İsrail ve Filistin'de yoğun diplomasi trafiği yaşanırken, iki taraf arasındaki şiddet çalışmaları da sürüyor. Batı Şeria'da bazı silahlı militanları gözaltına alan İsrail, Blair ve İsrailli yetkililer arasındaki görüşmenin sürdüğü sıralarda Gazze'de bir binayı bombaladı. Gazze'den İsrail'e yönelik roket saldırıları da kesilmedi.

    Bütün bunlara rağmen gözlemciler, sonucu ne olursa olsun, uzun süredir durgunluk içinde bulunan Filistin-İsrail barış sürecini yeniden başlatmayı amaçlayan diplomatik çabaların bölge için yararlı olacağı görüşünü savunuyorlar.