Savaşan Devletler döneminde Qi Devleti'nde Zou Ji adlı tanınmış bir aydın yaşadı. Zou Ji, yakışıklı olmasına rağmen, Qi Devleti'nin tanınmış yakışıklısı Xugong ile kıyaslandığında, kimin daha yakışıklı olduğu konusunda kendisine fazla güvenemiyordu ve bunu öğrenmek için eşine, cariyesine ve kendisini ziyaret eden bir konuğa danıştı. Ancak bu üç kişi hep bir ağızdan Zou Ji'nin daha yakışıklı olduğunu söylediler.

    Ancak birkaç gün sonra Zou Ji, kendisini ziyarete gelen Xugong'u görünce kendisinin onun kadar yakışıklı olmadığını anladı. Zou Ji, şöyle düşündü:

    "Eşim beni sevdiği için, cariyem benden korktuğu için, konuğum da benden bir şey istediği için benim daha yakışıklı olduğumu söylediler. Aslında hiç de Xugong kadar yakışıklı değilim."

    Ertesi gün Zou Ji, kendisinin kandırılma hikayesini Qi Devleti'nin hükümdarı Weiwang'a anlattı ve şu öneri de bulundu:

    "Şimdi Qi Devleti, hem geniş toprağa, hem de zengin doğal kaynaklara sahip. Kralının tanıdığı insan benimkinden kat kat fazla ve kesinlikle benden daha fazla kandırılmışsınızdır. Eğer görüşlere açık bir tavır alırsanız, bu ülkemizi için mutlaka yararlı olur."

    Qi hükümdarı bu sözlere hak vererek, "Kim olursa olsun, yanlışlarımı doğrudan bana söyleyene büyük ödül, yazıyla suçumu gösterene orta ödül, sokaklarda söyleyip, eleştirileri kulağıma ulaştırana küçük ödül vereceğim" şeklinde bir emir yayınladı.

    Ondan sonra herkes fikirlerini söylemek için saraya gelmeye ve sarayın önü pazar yeri gibi kalabalık olmaya başladı.

    "Sarayın önü pazar yeri gibi kalabalık" deyimi, bir yerden çok insanın gelip geçtiğini anlatmak için kullanılıyor.