Japonların yatırım stratejisinde "istikrar arayışı" en önemli yer tutuyor. Japonlar riskli yatırımlara karşı çok titiz davranıyor, borsaya yatırım yapmada pek aktif değil. Japonların paraları daha çok mevduat, konut ve değerli metal alımına yönelir. Ancak Japonya'daki bankalarda uzun zamandır sıfır faiz politikası uygulandığı için fona yatırım yapılarak elde edilen yüksek kar, halkın büyük dikkatini çekti. Bundan başka Japonya hükümeti de fon piyasasına destekler sağlıyor. Bu koşullarda Japonya'daki fon piyasasının boyutu çok büyük.

    Japonya'daki fon piyasasının şeffaflığı Avrupa ülkeleri ve ABD'ninkininle kıyaslandığı belirgin fark söz konusu. Karsız olan veya zarar eden fon sayısı sayısız. Bu nedenle Japonlar, fonlara yatırım yaparken bile nispeten tutucu bono fonlarını seçiyorlar. 2005 yılında meydana gelen Livedoor olayından önceki bir dönemde Japonya'daki borsalar çok canlıydı; çok sayıda Japonlar, hisse fonlarına yöneliyordu. Sadece 2005 yılının Kasım ayında hisse fonlarına yönelik yatırımlar 3 milyar ABD doları arttı, bu borsalardaki bir tarih rekoru oluşturdu. Ancak Livedoor olayı Japonların hisse fonlarına olan yatırım hevesine ciddi darbe indirdi. Livedoor olayından birkaç ay sonra Murakami Fonu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Murakami Yoshiaki de yasa dışı şekilde işlemler yaptığı için tutuklandı. Bir dizi olay, Japonların fonlaran korkmalarına neden oldu. Benzer olayın tekrar meydana gelmesini önlemek için Japonya Senatosu, fonlara yönelik denetimi güçlendirmeyi amaçlayan yeni Finans Ürünleri Ticareti Yasası onaylayarak yürürlüğe koydu.

    Aynı zamanda Japonya'da altı yı süren sıfır faiz politakası da kaldırıldı. Böylece Japonların fonları alma hevesi daha da azaldı. Japonya'daki bir fon şirketinin yetkilisi, yüzde 0.1'lik faiz oranının yüksek olmamasına rağmen, Japonya'daki çok sayıda tutucu ailerleri yatırım eğilimini değiştirdiğini, çünkü paralarının bankalarda yatırılmalarının, fonlara yatırılmasından daha güvenli olduğunu belirtti.