ÇİN ULUSLARARASI RADYOSU
China Radio International
Çin Haberleri
Türkiye Haberleri
Dış Haberler

Çince Öğreniyoruz

Çin'de azınlık milliyetler

Türklerin gözüyle Çin

Spor

Bilim ve Sağlık
(GMT+08:00) 2007-06-12 12:07:29    
UAEA Konsey Toplantısı, İran nükleer sorununa odaklandı

cri

    Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) konsey toplantısı, dün (11 Haziran) Viyana'da başladı. Beş gün sürmesi planlanan toplantıda, ajansın genel sekreteri Muhammed el Baradey tarafından İran nükleer sorunu hakkında hazırlanan yeni rapor ve 2006 yılı raporunun ele alınması bekleniyor. Yarın tartışılmaya başlanacak İran nükleer sorunu, görüşmelerin çıkmaza girmesi nedeniyle toplantının odak konusu haline geldi.

    Toplantının başladığı gün, İran nükleer sorunu hakkındaki görüşme sürecinde beklenmedik bir gelişme yaşandı. UAEA Genel Sekreteri Baradey ile İran'ın nükleer sorunla ilgili müzakereci yardımcısı Cevad Vaidi arasında dün yapılması planlanan görüşme, son anda iptal edildi. Avrupa Birliği'nin dış politika ve güvenlikten sorumlu yüksek temsilcisi Javier Solana ve İran başmüzakerecisi Ali Laricani arasında 31 Mayıs'ta yapılan görüşmelerin devamı olması öngörülen Baradey-Vaidi görüşmesi, İran'ın nükleer planının ayrıntılarına açıklık getirme konusundaki samimiyetinin bir göstergesi olarak da görülüyordu. Görüşmenin iptali üzerine Baradey, UAEA Konseyi toplantısının açılışında, yaşanan çıkmazdan duyduğu endişeleri dile getirerek, İran ve Batı arasındaki gerginliğin tırmanacağı uyarısında bulundu.

    BM Güvenlik Konseyi'nin 1747 sayılı kararında, İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya alması için 23 Mayıs gününe kadar süre tanınmıştı. Ancak UAEA tarafından açıklanan raporda, İran'ın geçen haftalarda Güvenlik Konseyi kararına uymak yerine, tartışmalı uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin kapsamını genişlettiği kaydedildi. Bunun üzerine ABD, Güvenlik Konseyi'nden, İran'ı nükleer plandan vazgeçmeye zorlamak için yaptırımları artırmasını istedi. ABD'nin bu tutumuna destek vermesine rağmen AB, krizin halen diplomatik yollarla çözülmesini istiyor. Ancak İran ve Avrupa Birliği arasında yapılan görüşmelerde herhangi bir somut ilerleme kaydedilmedi. İran nükleer sorunu hakkındaki görüşme süreci de böylece çıkmaza girdi.

    Uluslararası toplum, krizi bir an önce çözmek için çeşitli girişimlerde bulundu, ancak bu girişimlerin hiçbiri başarılı olamadı. UAEA Genel Sekreteri Baradey, sıkı denetim koşuluyla İran'ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini sınırlı şekilde sürdürülmesine izin verilmesi önerisinde bulundu. Ancak bu öneri, ABD ve bazı Avrupa ülkeleri tarafından tepkiyle karşılandı. İsviçre Dışişleri Bakanı Micheline Calmy Rey, bu ayın başlarında, İran'ın tartışmalı uranyum zenginleştirme faaliyetlerini askıya alması, buna karşı Birleşmiş Milletler'in İran'a yönelik yaptırımları durdurması, aynı zamanda İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya arasında görüşme başlatılması yönünde bir öneri sundu. Bu öneri ise İran tarafından reddedildi.

    Gözlemciler, İran nükleer sorununun çözüm sürecinin çıkmaza girmesinin temel nedeninin, siyasi alanda karşılıklı güvensizlik yaşanması olduğuna dikkat çekiyor. İran, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'nın taraf ülkesi olarak nükleer enerjiyi barışçı amaçla kullanma hakkına sahip bulunduğunu, nükleer planının da yalnızca barışçı amaçla sınırlı kaldığını savunurken, ABD İran'ın nükleer programının nihai hedefinin nükleer silahları geliştirmek olduğunda, bu durumun da bölgenin ve dünyanın barışını tehdit edeceğinde ısrar ediyor. Almanya basınına göre ABD'nin baskıcı politikası, beklenilen sonuçlara ulaşmak yerine İran'ın nükleer politika konusunda daha sert tutum almasına yol açtı.

   UAEA Genel Sekreteri Baradey, ajansın son konsey toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, İran'ın nükleer sorununa açıklık getirmesini amaçlayan girişimlerin sonuç vermediğini belirtirken, bu ülkenin kısa süre sonra nükleer bomba üretme gücüne ulaşabileceğini ileri sürdü. Bu açıklamanın, konsey toplantısında Güvenlik Konseyi'nin İran'a yaptırımı artırmasını talep etme girişimlerini körükleyeceği açık. İran ve Batı arasında nükleer konudaki güç mücadelesi, yeni bir boyut kazanma eşiğine gelmiş bulunuyor. Ancak gözlemciler, her şeye rağmen, İran nükleer sorunuyla ilgili görüşme kapısının henüz tümüyle kapanmadığını, her iki tarafın da çabaları sürdürme yönündeki niyetlerini ortaya koyduğunu savunarak, karşılıklı güven artırılarak karşılıklı taviz verilmesinin sorunun temel çözümü olacağını altını çiziyor.