Xinjiang'ın Dört Mevsimi adlı fotoğraf sergisi kısa süre önce Beijing'de düzenlendi. Sergideki 500'den fazla fotoğraf, Beijingliler ile Beijing dışından gelen yerli ve yabancı turistlerin beğenisini kazandı. Bu fotoğraflar, 20'den fazla ülke ve bölgeden gelen 100'den fazla fotoğrafçı tarafından geçen yıl Xijiang'da çekildi. Bugün sizlere sergiyle ilgili röportajı aktaracağız.

    2006 yılında yurt içi ve dışından gelen fotoğrafçılar, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nde fotoğraf çektiler. Fotoğrafçıların çoğu bu gizemli topraklara ilk defa geliyordu. Fotoğrafçılar farklı mevsimlerde Xinjiang'ın doğal manzaraları, milli örf ve adetlerini lensleriyle izlediler. Bu fotoğraflar izleyenleri hayran bıraktı. Beijing Üniversitesi'nde okuyan Uygur kız Rizwangül, sergiyi şöyle değerlendirdi:

    "Bu fotoğraflarla Xinjiang'ın ne kadar güzel olduğunu bir kez daha hissettim. Fotoğraflardaki birçok yere henüz gidemedim. Bu fotoğraflardan o yerlerin çok güzel olduğunu öğrendim. Xinjianglı olarak büyük gurur duyuyorum. Çinli ve yabancı fotoğrafçılar Xinjiang'da sayısız fotoğraf çektiler ve bu sergiyi açtılar. Bu, Çin ile yabancı ülkeler arasındaki kültürel temasların güçlendirilmesine katkıda bulundu."

    Çin'in kuzeybatı kesiminde yer alan Xinjiang bölgesi, geniş bir alana sahip. Çin'in yüzölçümünün altıda birini bulunduran Xinjiang Rusya, Moğolistan ve Hindistan dahil sekiz ülkeyle komşudur. Bölge nüfusunun yüzde 60'tan fazlasını etnik grupların oluşturduğu Xinjiang, güzel doğal manzaraları ve renkli milli örf ve adetleriyle ün kazandı. Xinjiang'da dünyanın ikinci büyük çölü ile Çin'in en büyük iç kıta gölü, buzul, yüksek dağlar ve geniş otlaklar bulunuyor. Xinjiang, ayrıca "Meyve Memleketi" ve "Şarkı ve Dansın Memleketi" olarak adlandırılıyor.

    Çinli fotoğrafçı Xu Baokuan, Xinjiang'a gitmeden önce "Çiçek, Niye Bu Kadar Kırmızı" adlı bu Tacik türküsünü çok iyi biliyordu, ancak Xinjiang halkının yaşamı hakkında bilgisi fazla değildi. Xu Baokuan, geçen yıl Xinjiang'da dağıtılan 50 filmi kullandı, digital fotoğraf makinesinin hafızası da birçok defa doldu. Xu'nun çektiği Taciklerin bahçede dans ettiği fotoğrafta, kızların kıpkırmızı kıyafetleri, güzel süsleri ve tatlı gülüşleri dikkat çekiyor. Xu, Xinjiang gezisinin kendisine ilham getirdiğini belirterek şunları söyledi:

    "Taciklerin evlerine kadar gittik. Tacikler, misafirperver bir milliyet. Xinjiang'daki yerel örf ve adetler, kıyafetler, konaklama koşulları ve çevre bizim için yepyeni idi. Ben Xinjiang'a ilk defa gittim, gittikten sonra çok heyecanlandım."

    İngiliz fotoğrafçı Huge Hamilton, bir üniversitede profesör. Xinjiang'a ilk defa gelen Hamilton, çölden yeşil vadiye, 1000 yıllık geçmişe sahip sit alanlarından modern şehirlere kadar gördüğü heyşeyin kendisini şaşırttığını ve Xinjianglıların misafirperverliğinin kendisinde derin izlenimler bıraktığını ifade etti. Hamilton, şöyle konuştu:

    "Bu fırsatla güzel manzaralar gördüm ve çok yer gezdim. Burada bol bol fotoğraf çektim, döndükten sonra birçok insana göstereceğim ve Xinjiang'ı tanıtacağım. Xinjiang'ın manzaraları ve yüzey şekilleri bende derin izlenimler bıraktı. 47 derece sıcaklıktaki çölden 10 derece sıcaklıktaki dağlık bölgeye otomobille yalnızca üç saatte gidiliyor. Burada karşılaştığım herkes dostça davrandı."

    Hamilton, İngiltere'ye döndükten sonra fotoğraflarını ve seyahatteki duygularını kendi web sitesine koyacağını, bu güzel ve özgün fotoğrafların mutlaka daha çok insanın Çin'i tanıyıp sevmesini sağlayacağını sözlerine ekledi.

    Norveçli fotoğrafçı Christian Wesenberg, Çin'e ve Xinjiang'a ilk defa geldi. Çin'e gelmeden önce arkadaşı, "Seni cep telefonundan arayabilecek miyim?" diye sordu. Çünkü arkadaşları Çin'in başkenti Beijing dışında diğer bölgelerde cep telefonu kullanılmadığını sanıyorlardı. Bu soruyla Çin'e gelen Wesenberg, Xinjiang'ın batı ve kuzey bölgelerinde bile yerli halkın son model cep telefonları kullandığını gördü. Gezi boyunca Xinjiang'ın 15 bölgesi ve kentinde gördüğü yollar, oteller ve her şey onu çok şaşırttı. Bu seyahat, Wesenberg'in Çin'e yönelik düşüncelerini değiştirdi:

    "Bu, çok uzun bir seyahattı. Ancak seyahat süresince Çin kültürü ve Çin halkının düşünce tarzı hakkında bilgi edindim. Çin'in birçok tarafını öğrendim. Ziyaret ettiğimiz bu bölgenin daha önce çok geri, sessiz ve çorak bir toprak olduğunu düşünüyordum. Ancak buradaki tesisler nisbeten ileri ve benden derin bir izlenim bıraktı."

    Fotoğrafçılara eşlik eden Xinjiang Basın Ofisi'nden Li Hua, fotoğraf çekme faaliyetleri sırasında Türkiye, Macaristan ve Avustralya dahil altı ülkeden gelen fotoğrafçıların toplam 300 binden fazla fotoğraf çektiklerini ve ülkelerine döndükten sonra açtıkları sergilerin olumlu karşılandığını belirtti. Li Hua, daha fazla yabancı dostu Xinjiang'a gidip bölgenin güzel manzaralarını görmeye ve yerel halkın misafirperverliğine tanık olmaya davet etti.