Sayın izleyiciler, Wucai bölgesi, Çin'in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'ne bağlı Jimusa'er ilçesinde yer almaktadır. Batısında uçsuz bucaksız çölün, kuzeyindeyse görkemli dağların bulunduğu bu bölgeye, farklı renklerde yayvan tepelere sahip olmasından dolayı, "rengârenk" anlamına gelen Wucai adı verilmiştir. Geçmişte hiç kimse tarafından bilinmeyen bu bölge, "ölüm bölgesi" olarak adlandırılmıştır. Çünkü rivayete göre, bu bölgeye girenler, bir daha bu bölgeden çıkamadan ölmüşler... Bu rivayet, bölgeye gizemli bir hava katmıştır. Wucai bölgesi, 1980'li yılların başlarında, petrol işçileri tarafından fark edilmiş ve kısa süre içinde Çin'de ün salarak, turistik bir bölge haline gelmiştir.
Wucai bölgesine girdiğinizde, farklı renklerdeki yayvan tepeler hemen gözünüze çarpar ve kendinizi bir hayal dünyasında bulursunuz. Oldukça açık ve parlak olan bu renkler, sizi hayranlık içinde bırakır. Sanki insan eliyle düzenli bir biçimde sıralanmış gibi görünen küçüklü büyüklü tepelerin değişik şekilleri vardır. İşte bu tepelerin renkleri ve şekilleri, tam bir doğa şaheseridir.
Birkaç yüz bin yıl önce burada kömür yatakları bulunuyordu. Yerkabuğunun hareketleri sonucu yeryüzüne çıkan kömür yataklarının, yıldırım ve güneşin uzun süreli etkisiyle yanması sonucu, küçüklü büyüklü rengârenk yayvan tepeler oluşmuştur.
Yaklaşık 10 kilometrekarelik bir alanı kapsayan bu bölgede, onlarca renkli yayvan tepe bulunur. Moğol çobanlara özgü çadırları andıran küçük tepeler, çoban köylerinin sakin, huzurlu ve sıcak havasını hissettirir. Büyük ve yüksek tepeler ise, şehirlerdeki gökdelenleri andırır.
Günün sabah, öğle ve akşam saatlerinde, Wucai bölgesinin manzarası değişir.
Sabah, özellikle yağmurdan sonra çıkan güneş ışıkları, tavus kuşunun yelpaze şeklindeki renkli kuyruğu gibi yayılır ve masmavi gökte tüylere benzeyen rengârenk bulutlar dolaşır.
İşte bu anda Wucai bölgesi, sanki banyodan yeni çıkmış bir kız gibi, zarif ve narin gözükür. Uzaktan bölgeye bakıldığında, sisle kaplı yayvan tepeler, parlak güneş ışıkları altında açılmış renkli bir şemsiyeyi andırır. Yüksek tepeler, renkli kumaş şeritleriyle sarılmış sakin ve güzel kızlar gibi, ayakta durmaktadır. Bu eşsiz manzarayı tasvir edecek bir söz bulmakta zorlanırsınız.
Öğle vakitlerinde ise, Wucai bölgesi ateş gibi sıcaktır. Sanki bütün dünyanın güneş ışıkları burada toplanmıştır. Tepelerin renkleri, güneş ışıkları altında açılır. O kadar sıcaktır ki, sanki on binlerce yıl önce sönen doğal ateş, biraz sonra yeniden alevlenecek ve damarlarınızdaki kan dolaşımı da aniden hızlanacaktır. Sanki yaşamdaki tüm mutsuzluklar bir anda kayboluverecek ve yerini keyifli ve sıcak duygulara bırakacak gibi hissedersiniz.
Akşam karanlığı bastığında da, Wucai bölgesine sakin ve huzurlu bir hava hakim olur. Uçsuz bucaksız gökyüzü, gümüş rengindeki ay ve parlak yıldızlar, hayal gücünüzü kışkırtır. Ay ışıkları altındaki Wucai bölgesinin romantik bir ortamı vardır...
Wucai bölgesinin cazibesine kapılmamak elde değildir. Buraya gelen hiç kimse, bu cazibeye tutsak kaldığını gizleyemez.
|