Çin Etnik Gruplar Sanat Şenliği kısa süre önce Beijing'de sona erdi. 20 gün süren şenlik sırasında Çin'in 56 milliyetinden gelen 4000'den fazla sanatçı, Beijing'de 33 gösteri sunarak, etnik grupların kültür ve sanat cazibesini yansıttı.

Dinlediğiniz müzik, Cennetteki Otlak adlı dans ve müzik eserinden alındı. Eser, Çin'in kuzeyinde yer alan İç Moğolistan'da yaşayan Moğol, Dawo'er, Elunchun, Ewenke ve Rusların özgün örf ve adetlerini anlatıyor. Çin Etnik Gruplar Dans Derneği Başkan Yardımcısı Ma Shengde, Cennetteki Otlak'ı şöyle değerlendirdi:

"Bu eser, İç Moğolistan bölgesine özgü sanat tarzlarını gösterdi. Uzun melodi ve Matouqin gibi çalgılar ile boks tarzında dans eşliğinde özgün örf ve adetler gösterildi. Gösteriyi izledikten sonra çok duygulandım. Otlakta boks sahnesi, insan tabiatındaki vahşiliği etkileyici şekilde yansıttı ve izleyicilerde şiddetli bir görsel baskı yarattı."

Ma, daha önceki üç şenliğe de katıldı ve aralarındaki farkları gördü. Ma'ya göre, 1980'de düzenlenen ilk şenlikte dans tarzlarına özen gösterilirken, 2001 yılındaki ikincisinde etnik grupların tarihlerine önem verildi. Yeni sona eren üçüncü şenlikle ilgili olarak Ma, şenlikte etnik grupların geleneksel kültürlerine büyük ilgi gösterildiğini, orijinal dans ve şarkıların önemli bir konuma sahip olduğunu belirtti.

Tibet milliyetine özgü altı telle çalınan ve söylenen Tel Ucundaki Bahar adlı eser, Renkli Hada adlı gösterinin dans programıdır. Gösteriye katılan 96 Tibetlinin hepsi, Tibet'in tarlalarında çalışan köylü ve çobanlardı. İlk defa memleketinden ayrılan, ilk defa trene binen ve ilk defa başkent Beijing'e gelen bu vatandaşlar, alabildiğine sade dans figürleri ve duru sesleriyle izleyicilere sıra dışı duygular yaşattılar.

Renkli Hada adlı gösteri, 3. Çin Etnik Gruplar Sanat Şenliği'nde birinci olurken, diğer birçok program da uzmanların övgüsünü kazandı. Çin Etnik Gruplar Üniversitesi Müzik Fakültesi Dekanı Meng Xinyang, Renkli Hada adlı programın daha önceki iki şenliğin programlarına göre dans dili veya müzik uyarlaması açısından büyük ilerleme kaydettiğini vurguladı. Meng, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu program, Tibet'in farklı yörelerindeki farklı tarzları yansıttı. Örneğin, Shannan bölgesindeki dini müzik eserleri ve çalgıları, Tibet'ten, tapınaklardan orijinal haliyle aynen getirildi. Bu müziklere uyumlu dans uyarlandı. Program, bizde yepyeni bir duygu uyandırdı."

Uzmanların, jürinin ve izleyicilerin büyük beğenisini kazanan diğer program, Yunnan eyaletinden getirilen Dans Eden Bulutlar idi. Yunnan eyaletinde yaşayan etnik grupların büyük çoğunluğunun dans, şarkı ve müziğini kapsayan bu eser, Yunnan eyaletine özgü müzik tarzlarını sergileyerek, Beijinglilerin yoğun ilgisini çekti.

Son Çin Etnik Gruplar Sanat Şenliği'nde kostüm ve sahne tasarımı, uzmanların odağı haline geldi. Çin Sahne Sanatı Enstitüsü'nün başkan yardımcılığını üstlenen Li Zhiliang, şenlik kapsamında düzenlenen 33 gösterinin kostüm ve sahne tasarımının etnik gruplar, farklı bölgeler ve çağın özelliklerini taşıyarak, şenliğin temasını yansıttığını ve oyuncuların sanatsal inisiyatif ve gösteri gücünü gözler önüne serdiğini ifade etti. Li, özellikle Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nden gelen topluluğun sunduğu Güneş Işıklarıyla Dolu Cennet adlı gösterinin kostüm tasarımını vurguladı. Li, bu konuda şunları söyledi:

"Sık sık gördüğümüz totem motifleri eşyaları büyüterek sahneye koydular. Bu, hafızamızdaki eşyaların farklı anlam taşıyarak sembolik hale gelmesini sağladı ve 'güneş ışıklarıyla dolu Xinjiang' temasını yansıttı."

Gösterinin kostüm tasarımcısı Hanisi, bir Uygur genç bayan. Hanisi, mikrofonumuza şöyle seslendi:

"Gösteri çok sadeydi ve gerçek hayata çok yakındı. Gösteri ayrıca çok renkliydi, kostümler üzerindeki süsler de çok güzeldi. Bizim Xinjiang bölgesinde yaşayan 13 milliyetin hepsi güzelliği sever. Örneğin, bir Uygurun elbisesinin yakası, kolu ve eteğinde mutlaka güzel nakışlar bulunur. Taciklerin dans kostümleri de, takıları da çok güzel."

Hanisi, gösterileri kapsamındaki Daolang adlı dans gösterisinde fazla süs kullanmadıklarına işaret ederek, ancak siyah, beyaz ve kırmızı olmak üzere üç temel renkle orijinal ve hayata yakın olan bu dansı sergilediklerini, dansın da izleyicilerin beğenisini kazandığını sözlerine ekledi.